331 | akua | Su, suyla ilişkili olan. |
332 | akuakültür | Su ürünleri kültürü. |
333 | akuamarş | Tamamen yüzen sucul bitkilerle kaplanmış olan su kütlesi. |
334 | akuarist | Bir akvaryumda balık veya diğer su canlılarını muhafaza eden kişi. |
335 | akuatik | Suya ait, suda yaşayan, sucul. |
336 | akuatik organizma | Sucul organizma. |
337 | akuatik yaşam | Sucul yaşam. |
338 | akuminat | Uç kısıma doğru aniden daralarak sivrilmiş olan. |
339 | akustik | Yankılanım. |
340 | akustik etiket | Bir balığa takılan ses iletici küçük bir cihaz. |
341 | akustik inceleme | Ekosandır ve sonar kullanılarak bir su kaynağındaki canlıların varlığının ve bolluğunun belirlenmesi için kullanılan bir yöntem. |
342 | akut | Bir hastalığın ilk belirtilerinin ani, çabuk ve şiddetli seyrettiği dönem ağır, keskin, vahim. |
343 | aküfer | Yeraltında suyu depolayan ve/veya aktaran kum, taş veya çakıllardan oluşan geçirgen özellikteki bir jeolojik yapı. |
344 | akvaryum | Tatlı su veya deniz canlılarını doğal ortamlarının dışında yaşatmak veya çoğaltmak için kullanılan, değişik yapı ve biçimlerde kap veya gereçler. |
345 | akvaryum alası | Doğal olarak Amazonda yaşayan, boyları 15 cm olabilen, tüm yüzgeçleri sarı tonlu olan akvaryum balığı. |
346 | akvaryum filtresi | Akvaryumda atık ve çökelti maddelerin tutulmasını sağlayan araç. |
347 | akvaryum ısıtıcısı | Su geçirmeyen bir tüp içinde bulunan akvaryum suyunun ısıtılmasında kullanılan araç. |
348 | akya | Kemikli balıklardan, istavritler (Carangidae) familyasından dişsiz, büyük boylu bir tür. |
349 | akyuvar | Stoplazmasında bulunan taneciklerin kimyasal davaranışlarına ve çekirdeklerinin biçimine göre granüllü ve granülsüz lökosit olmak üzere iki esas tipe ayrılan, kemik iliğinde oluşan, bazıları hücresel bağışıklıktan sorumlu olan renksiz kan hücreleri, lökosit, beyaz kan hücresi, WBC. |
350 | alabalık | Kemikli balıklardan, alabalıkgiller (Salmonidae) familyasından, boyları 1 m olabilen, ülkemizin tüm temiz dağ sularında ve Karadenizde yaşayan ve ülkemiz sularında 4 alt türü bulunan, eti lezzetli ekonomik bir tür, kahverengi alabalık. |
351 | alabalıkgiller | Uzun vücutlu, küçük pullu, yağ yüzgeçleriyle karakteristik olan bir familya. |
352 | alabanda | Gemilerin iç yanları, borda karşıtı. |
353 | alabanda etmek | Geminin dümenini sağa veya sola, sonuna kadar çevirmek. |
354 | alamana | Balık avlamada veya yük taşımada kullanılan iki veya üç direkli aşırmalı yelkenli balıkçı teknesi, alametre. |
355 | alamana ağları | Alttan büzülmeyen, voli ağları olarak da adlandırılan çevirme ağlarını, avlanacak balığın türüne göre 3-5 kat fanyalı ve fanyasız ağları içeren, küçük tipte çevirme ağları. |
356 | alametre | Alamana. |
357 | alanin | Renksiz kristallerden oluşan, soğuk suda az fakat sıcak suda iyi çözünen, eterde çözünmeyen hemen hemen tüm proteinlerde bulunan, bir metil yan zinciri olan basit bir amino asit, alfa-amino propiyonik asit. |
358 | albinizm | Akşınlık. |
359 | albino | Akşınlık. |
360 | albino balık | Doğuştan hiçbir pigment maddesi içermeyen balık. |