| 1891 | çulluk balıkları | Kemikli balıklardan, geri kemikli omuzlular (Catosteomi) alt takımından, vücutları tıknaz, ön kısımları zırhlı, ağızları hortum gibi uzamış türleri olan bir familya. |
| 1892 | çürükçül | Ölmüş veya kokuşmuş organik maddeler üzerinde yaşayan organizma, saprozoik. |
| 1893 | çürükçül beslenen | Ölmüş veya kokmuş organik maddeler üzerinde yaşayan ve bunlar üzerinden beslenen organizma, saprofit, saprotrof, saprofaj. |
| 1894 | çürüme | Organik bir maddenin bakteriler veya çeşitli çevresel etkenler nedeniyle pis kokulu ürünlere dönüşmek üzere normal yapısını kaybetmesi, kokuşma, pütrefaksiyon. |
| 1895 | çütre balığı | Kemikli balıklardan, çütre balıkları (Balistidae) familyasından, boyları 50 cm olabilen, denizlerimizde ve Atlantik Okyanusunda yaşayan, yüzgeçlerinde soluk mavi çizgiler ve benekler bulunabilen bir tür. |
| 1896 | çütre balıkları | Kemikli balıklardan, dört dişliler (Tetraodontiformes) takımından, vücutları yandan basık ve yüksek, üzeri küçük pullarla örtülü türlere sahip bir familya. |
| 1897 | D değeri | Desimal azalma süresi, mikroorganizmanın veya sporların %90ını öldürmek için gerekli olan süre. |
| 1898 | D vitamini | Genelde balık karaciğerinde, yumurta sarısında ve sütte bulunan, normal diş ve kemik gelişimi için gerekli olan, mor ötesi ışınlara maruz kalan deride öncü maddelerden oluşan, D2 Vitamini (ergokalsiferol), D3 Vitamini (kolekalsiferol) ve D4 Vitamini (dihidrotakisterol) gibi tipleri bulunan ve yağda çözünen bir vitamin. |
| 1899 | D-aminoasit | Bakteri hücre duvarlarının polipeptidlerinde bulunan, proteinlerde bulunmayan aminoasit. |
| 1900 | Dactylogyrus | Balıkların solungaçlarında yaşayan, arka ucunda tutunmaya yarayan karakteristik çengelleri olan monogenetik bir trematot cinsi. |
| 1901 | Dactylopterus volitans | Uçan kırlangıç. |
| 1902 | dADP | Adenozin difosfat. |
| 1903 | dağ alabalığı | Büyük lekeli alabalık. |
| 1904 | dağılan faz | Kolloit sistemde, bir maddenin parçacıklarının bir ortam içinde süspansiyon biçiminde bulunması. |
| 1905 | dağıtıcı faz | Kolloit sistemde, bir maddenin parçacıklarının süspansiyon biçiminde dağılmasını sağlayan ortam. |
| 1906 | Daktilojiroz | Monogenea sınıfından Dactylogyrus cinsi parazitlerin sazanların solungaç filamentlerinde ciddi tahribatlara neden olduğu hastalık. |
| 1907 | dal | Şube. |
| 1908 | dalak | Omurgalı hayvanlarda lenfositlerin farklılaştığı ve alyuvarların parçalandığı, kan damarlarının bol olduğu lenfoid organlardan biri. |
| 1909 | dalarak avcılık | Dalgıç elbisesi giyerek veya giymeden su ortamlarından su ürünlerinin toplanması veya avlanması biçimi, şinorkel, tüp, nargile usulü dalma. |
| 1910 | Dalatias licha | Dikensiz köpek balığı. |
| 1911 | dalgalı vatoz | Boyları 100 cm olabilen, Ege Denizi ve Akdenizde dağılım gösteren, derinliği 50200 m arasında değişen, kumlu ve çamurlu zeminlerde yaşayan demersal bir tür. |
| 1912 | dallanmış ışın | Uca doğru iki veya fazla dallanma gösteren yumuşak ve segmentli ışın. |
| 1913 | dallıbacaklılar | Denizlerde yaşayan, basit iki parçalı kabukları olan, boyları 10cm olabilen bir şube. |
| 1914 | dalton | Kimyasal maddelerin molekül ağırlığını belirtmek için kullanılan bir hidrojen atomunun ağırlığına eşit ağırlık birimi (1,66 x 10-24 g). |
| 1915 | dalyan | Deniz, göl ve ırmakların kıyılarına yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan balık avlama yeri. |
| 1916 | dalyan nöbetçisi | Dalyan direkleri üzerinde gözcülük yapan kişi. |
| 1917 | dalyan yeri | Bir veya daha fazla sayıda, sabit veya geçici dalyan kurmaya elverişli istihsal alanları. |
| 1918 | damar sistemi | 1. Hayvanlarda kan ve lenf sıvısının taşındığı sistem. 2. Ksilem ve floemden oluşan bitki dokularında, ksilem tarafından su ve suda erimiş maddelerin, floem tarafından fotosentez ürünlerinin taşınmasını sağlayan sistem, iletim sistemi, vasküler sistem. |
| 1919 | damıtık su | Distilasyon işlemiyle buhardan yoğunlaştırılarak elde edilmiş saflaştırılmış su, distile su. |
| 1920 | damıtma | Bir sıvının gaz veya buhar biçimine gelene kadar ısıtılıp oluşan gazın veya buharın tekrar soğutularak yeniden sıvı durumuna getirilerek toplanması, distilasyon, saflaştırma. |