601 | özülge | Bilim kollarından birinin özel bir konusu veya bir kişinin mesleği, hayatı gibi her hangi bir özelliği üzerine yazılan eser. |
602 | özyazı | Birinin kendi el yazısı. |
603 | pantum | Romantikler tarafından Malezya nazmından alınmış bir koşuk şekli. |
604 | parçacılık | Yirminci yüzyıl başlarında İtalyan edebiyatında A. Soffici tarafından açılan ve konuları gerçekten alınmış kısa kısa parçalar, küçük tablolar ve yaşayış anları halinde veren bir çıgır. |
605 | parçalı komedi | Sahneleri birbirine bağlı olmıyan komedi. |
606 | parçalı tarz | Büyük bir topluluğun, geniş bir bütünün çeşitli ve en canlı parçalarını alıp yan yana dizmek suretiyle o bütünü anlatan yazı tarzı. |
607 | parmak hesabı | bk. Hece tartısı. |
608 | parnasçılar | 1866 yılına doğru Fransa'da «Parnasse Contemporain» adlı bir dergide eserlerini yayımlıyan şairlere verilen ad. Bunlar şiiri kof şatafatlardan, duygu itiraflarının aşırılığından, tatsız yeniliklerden kurtarma işini üzerlerine almışlar, sanat için sanat ya |
609 | pazar vazı | (pazar vazı) Pazar günleri kilisede verilen bir çeşit din dersi. bk. Vaiz sözenliği. |
610 | perde | Sahne eserlerinde, sahnedeki perdenin açılmasiyle başlayıp kapanmasiyle biten bölüm. |
611 | pericelik | İhtişamlı dekorlar arasında tabiat üstü olaylar gösteren sahne eseri. |
612 | pi | (Çince) Çin edebiyatında mesellere ve iğretilemelere (istiarelere) dayanan şiir türü. |
613 | polis romanı | Konuları polisi ilgilendiren olaylardan ibaret olan roman. |
614 | prozodyak | Alaylarda okunan şarkılar için kullanılan eski bir Yunan dize tartısı. |
615 | rafael öncesiciliği | Ondokuzuncu yüzyılın ortalarında İngilterede açılan genel bir çığır ki sanatı, Rafael zamanına kadar olduğu gibi arılığa, inceliğe ve tabiata uygun olma vasfına yeniden kavuşmayı amaç edinir. |
616 | reddi matlâ | (Divan edebiyatı terimi) Gazelde matlaın bir dizesini maktaın son dizesi olarak tekrarlama. |
617 | reddi mısra | (Divan edebiyatı terimi) Gazelde, matladakilerden başka her hangi bir dizeyi maktada tekrarlama. |
618 | renklilik | Üslûpta fikir ve duyguların parlak bir şekilde anlatılmış olma hali. |
619 | resimlemecilik | Yirminci yüzyılın başlarında İngiliz şairi Richard Aldington tarafından kurulmuş ve Amerikaya da geçmiş bir şiir çığırıdır. Bu çığır sanat tekniği ve konu seçimi bakımından serbest olduğu gibi gizemcilikten (Mysticismeden) ve belirsizlikten kaçınır ve d |
620 | resimsi | Zihinde resim gibi bir hayal uyandıran (söz, yazı). |
621 | revi | Uyaklarda son ses. |
622 | risale | Birkaç yapraktan veya nihayet bir iki formadan ibaret küçük kitap. |
623 | roman | Nesrin hikâyeleme türlerinden, bir veya birkaç kitap meydana getirecek uzunlukta büyük hikâye. bk. Hikâye (ROMANIMSI, Romanesque). |
624 | romans | 1. Sekiz heceli dizelerden meydana gelmiş bir İspanyol koşuk çeşidi. 2. Dokunaklı veya âşıkça bir şarkı çeşidi. |
625 | romansero | Romans dergisi. |
626 | romansı olumluk | Gerçekten uzaklaşmamak şartiyle roman kılığına sokulmuş olumluk. |
627 | romantiklik | Onsekizinci yüzyıl sonunda başlıyan ve klasik edebiyatın yerine geçen, duygu, hayal ve fanteziye fazla yer veren sanat çığırı (ROMANTİK, Romantique). |
628 | romantiklik öncesi | Edebiyatın, romantikliği hazırlıyan devri. |
629 | rondel | (Fransızca) Onbeşinci yüzyılda kullanılan, iki uyak üzerine üç dönüye ayrılmış ondört dizeli bir koşuk şekli, ki şimdiki Fransız şairleri tarafından yeniden ele alınmış bulunuyor. |
630 | rondo | Fransız koşuk şekillerinden biri ki on üç dizeden ibaret bulunursa yalın (simple), yirmi dizeli olursa ikilemdi (redoublé ou parfait) sıfatiyle anılır. |