451 | çoktürel tepkileşimlik | Yakıtı ve ılıncık yavaşlatıcı özdekleri, türdeş olmayan bir düzlenim içinde bulunan tepkileşimlik. |
452 | çökelim | Bir çözeltide çözünmüş özdeğin katı halde ya da havadaki nemin sıvı ya da katı halde ayrılma süreci. |
453 | çöküm gerilimi | Yalıtkan bir özdeğin direncinin kendini bırakmasına neden olacak tutardaki elektrik gerilimi. |
454 | çözelti | Bir ya da daha çok sıvı ya da katının tekdüze dağılmış özdeciklerini içeren bir sıvı ya da katı ortamdan oluşan karışım, anlamdaş eriyik. |
455 | çözgen | Bir katı özdeği çözündürmek için gerekli ortamı oluşturan sıvı. |
456 | çözme | 1. Bir kuvveti, istenileni doğrultularda etkiyen en az iki kuvvete ayırma. 2. Üstüste binmiş izge doruklarını ayırma. |
457 | çözme gücü | 1. Bir ışıksal aygıtın, birbirine yakın noktalanın ya da nesnelerin ayrık görüntülerini verebilme gücü. 2. Bir izge gözlerin yakın dalga boylarını ayırabilme gücü. |
458 | çözücü | bk. çözgen. |
459 | çözülürü erkesi | Bir çekirdek içindeki bir önelciğin, bir ılıncığın ya da bir alfa parçacığının bağlanım erkesi söz konusu parçacıkların çekirdekten kurtulabilmeleri için bu erkenin harcanması gerekir. |
460 | çözümleç | 1. Çözümleme işlemini yapan aygıt. 2. Ucaylı ışığın ucaylanım dogrultusunu belirtmeye yarayan gereç. |
461 | çözümleme | Karmaşık bir bütünü, yapısını anlamak amacıyla parçalarına, öğelerine, birleşenlerine ayırma. |
462 | çözündürme | Bir katının bir sıvı içinde kültürel bir çözeltisini hazırlama. |
463 | çözünen | Bir çözgende çözünüme uğrayan özdek. |
464 | çözünürlük | Belirli oylum ya da tutardaki bir özgende çözünebilen özdek niceliği. |
465 | çözüşüm | Özel koşullarda, bir birleşiğin özdeciklerinin geçici ve tersinir biçimde ayrışması. |
466 | çubuk mıknatıs | Çubuk biçimli süreğen mıknatıs. |
467 | çukur ağ | Çukur bir yansıtıcı yüzey üzerine çizilmiş koşut çizgilerden oluşan ışık ağı. |
468 | çukur ayna | Yansıtıcı yüzeyi, yuvarsal içbükey ayna. |
469 | çukur mercek | Ortası çevresine göre daha ince olan ve geçirdiği ışın demetini ıraksaklaştıran mercek, anlamdaş ıraksak mercek. |
470 | dağılım | Bir niceliğin işlevi olduğu bir değişkenin değerleri üzerinde ağırlıklı üleşimi. |
471 | dağınık ısım | Tek-renk ışıma çevreden karışan değişik dalga boylu ışımlar. |
472 | dağınık yansıma | Işığın pürüzlü yüzeylerden tüm doğrultulara yansıması. |
473 | dağıntı | Isıl erkenin işleysel işe çevrilime derecesinin ölçüsü bu ölçü dQ dönüşen ısıyı ve T dönüşüm sıcaklığını gösterdiğine göre dQ/T ye eşittir. |
474 | dalga | Kendisini zamanca ve uzayca düzenli olarak yineleyen ve bir ortamda değişmeden hızla ilerleyen bir salınım katarı. |
475 | dalga boyu | Bir dalganın eşit evreli ardışık noktaları arasındaki uzaklık. |
476 | dalga çıkını | Aynı yol boyunca yayılan değişik sıklıkta iki ya da daha çok dalga katarının birleşkesi. |
477 | dalga çözümleci | Verilen biçimdeki bir dalgayı temel sıklık ve üst sıklık birleşenlerine çözümleyen aygıt. |
478 | dalga çukuru | İlerleyen dalgada yerdeğişim beleninin konumu. |
479 | dalga denklemi | Bir, iki ya da üç-boyulu uzayda yayılan dalgaları betimlemeye yarayan nicelikleri, zaman değişkenine bağlayan ikinci basamaktan tikel türetik denklem. |
480 | dalga direnci | bk. çeli. |