| 1261 | ikiz eksen | Bir ikiz buzsulun iki eksenine de dik olan çizgi. |
| 1262 | iletim | Bir cisim içinde, ısı ya da elektrik erkesinin ya da herhangi bir erke türünün özdecikten. özdeciğe aktarımı. |
| 1263 | iletim yolu | İki ya da daha çok nokta arasında elektrik erkesi taşıyan iletken teller. |
| 1264 | iletişim | Bilgi ve deneyim alışverişi. |
| 1265 | iletken | Elektrik akmının ve ısıl erkenin akabileceği düşük dirençli uçun, sıvı ya da katı özdek. |
| 1266 | iletkenlik | 1. Elektriksel direncin tersi iletim yetisi. 2. Bir gerilini bayırlığına tutulan bir özdeğin akım geçirebilme özelliği. |
| 1267 | iletkenlik gözesi | Sıvılaşmış bir katının ya da bir çözeltinin iletkenliğinin ölçümünde kullanılan iki üşekli gözecik. |
| 1268 | iletki | bk. açıölçer. |
| 1269 | iletmez | İletken olmayan, belirli ölçüde yalıtkanlık gösteren. |
| 1270 | ilinti | İki değişken arasında karşılıklı nicel bağlantı. |
| 1271 | ilk ernek | 1. Toplu üretime geçmeden hazırlanan örnek. 2. Bir ölçü biriminin gerçekleştirilen aslı. |
| 1272 | ilksel | Başlangıçta bulunan, başlangıcı belirleyen. |
| 1273 | imleç | bk. kırılım imleci. |
| 1274 | imlem | Uzaktan anlaşmak için öngörülen biçimde alıp verilen im. |
| 1275 | imlem gerilimi | Akımıknatıssal dalgalarla bir uyargada irkilimle uyarılan ve bir üç-üşekli borunun kafesine verilerek yükseltilen gerilim. |
| 1276 | imlem üreteci | Geniş bir sıklık bölgesinde dalgalı akım veren kaynak. |
| 1277 | imleyici | Işıkla ya da görünmeyen akımmıknatıssal ve sesüstü dalgalarla bilgi yayan araç. |
| 1278 | imli öğecik | Bir tepkileşimde ya da bir örgenlikte dolaşıma sokulduklarında yolu izlenebilen ışımetkin öğecik. |
| 1279 | ince kıyılı mercek | bk. tümsek mercek. |
| 1280 | ince yapı | Akımmıknatıssal bir izge çizgisinin, çözme gücü çok büyük aygıtlarla çözümlenmesi sonucu, ortaya çıkan, daha ince çizgilerden oluşmuş alt yapısı. |
| 1281 | incelik | Bir veriler öbeğinin, ortalama değerinden sapmaları için bir ölçü oluşturan salt ya da bağıl yanılgı ile belirlenen duyarlık kertesi. |
| 1282 | indirgenim | 1. Bir birleşikten oksijenin çıkarılması. 2. İndirgenniş değerlikten ileri gelen eksicik kazancı. 3. Bir dizeyin köşegensel parçalara ayrılması. |
| 1283 | indirgenir | Bütünlüğü içinde incelenen bir küme, her kesiminin taşıdığı bir p özelliği taşırsa bu kümenin p'ye göre indirgenime özelliği. |
| 1284 | indirgenmez | Bir kümenin bütününün içerdiği bir özeliği hiçbir alt kesimi taşımıyorsa bu kümenin bu özelliğe göre niteliği. |
| 1285 | indirgenmiş kütle | M ve m gibi, bağlaşımlı iki kütlenin ortak devinimlerini bir tek kütlenin devinimi gibi işlemek için alınan eşdeğer kütle. Bu kütlenin tersi, önceki kütlelerin tersleri toplamına eşittir. |
| 1286 | iriölçekli | Duyu organlarımızla doğrudan algılanabilir boyutta olan. |
| 1287 | iriözdecik | Bir çoğuz özdeciği gibi çok büyük özdecik. |
| 1288 | irkilim | Bir çevrimden geçen mıknatıssal akının değiminin, o çevrimde uyardığı yük-süren kuvvet, anlamdaş doğuşum. |
| 1289 | irkilim kangalı | Düşük bir doğru gerilimi yükselten boş göbekli bir tür dönüştüreç. Birincil kangaldaki akım açılıp kesildikçe ikincil kangalda yüksek bir gerilim doğar. |
| 1290 | irkilimle mıknatıslanma | Mıknatıslı olmayan bir nesnenin mıknatıssal alan içinde edindiği mıknatıslık. |