271 | çökelek | bk. çökelti. |
272 | çökelme, çökeltme | kimya: Bir çözeltiye belirli bir ayıraç katarak, çözünmeyip dibe çöken yeni bir bileşik elde etme. 2. metalbilim: Bir çözünenin doygunluk sınırını aşarak yeni bir çökelti oluşturması. |
273 | çökelti | kimya: Çökelme sonucunda oluşan dibe çökmüş çözünmez özdek. |
274 | çözgen | bk. çözücü. |
275 | çözücü | fizik, kimya, metalbilim: Başka bir özdeği içinde çözen, erimiş duruma getiren (özdek, nesne ya da ortam). |
276 | çözümleyici | kimya: Bir olay, yapı ya da dizgeyi çözümlemede kullanılan aygıt. |
277 | çözüşme | kimya, metalbilim: Bir bileşiği kuran özdeciklerin, belli koşullarda tersinir olarak bileşenlerine ayrışması olayı. |
278 | çukurbaskı | basımcılık: Sayfa kalıpları çukurlu bakırdan, renkli fotoğraf baskılarına elverişli bir baskı yöntemi. |
279 | çürükgaz | 1. ısıtma: Isı motorlarında, kimi itenekli makinelerinde yakıtın yanmasıyla açığa çıkan gaz. 2. uzaycılık: Bir füzede, yanma odasında oluşan gaz. |
280 | çürüme | fizik, kimya: Işınetkin bir çekinin, kimi ışın ya da tanecikler salmasıyla başka çekinlere dönüşmesi. |
281 | çürütme çukuru | döşem: Pissuları çürütülme yoluyla etkisini önlemek amacıyla düzenlenen kuyu, çukur vb. |
282 | dağılma | 1. kimya, metalbilim, mekanik: Bir katı evrenin, bir sıvı ya da başka bir katı evre içinde az çok eşit aralıklarla oluşturduğu yayılım. 2. tarım: Toprak taneciklerinin birbirinden ayrılıp su ile bir asiltı oluşturması. |
283 | dağınım | bk. dağılma. |
284 | dağıtıcı | mekanik: Motorlarda, yüksek gerilimli akımı çalışma sırasına göre ateşliklere yayıp gönderen aygıt. |
285 | dağıtım | mekanik: 1. Pistonları devindiren akışkanın yuvgu içinde dağılma ve etki etme biçimi. 2. Devindirici akışkanın giriş çıkışını düzenleyen öğelerin tümü. |
286 | daldıraç | bk. delgi II. |
287 | dalgakıran | bayındırlık: Kıyı düzenini ve tekneleri dalgaların yıpratıcı etkisinden korumak için liman ve iskele önlerine çekilen set. |
288 | dalgalandırıcı | uziletişim: Çok uzak yerlerle iletişimi sağlayan alıcısı aşırı duyarlı telgraf aygıtı. |
289 | dalgalı | elektrik: Belli bir süre içinde yön değiştiren (akım, gerilim). |
290 | dalgalı akım | fizik: Bir çevrimde akış yönü sürekli değişen akım. |
291 | dalgalı akım üreteci | fizik: Dalgalı elektrik akımı veren üreteç. |
292 | dalgaölçer | 1. fizik: Sinyallerin sayısını, dalga, uzunluğunu ölçmek için kullanılan araç. 2. elektrik: Radyo dalgalarının uzunluklarını ya da titreşimlerini ölçen aygıt. |
293 | dallantı | metalbilim: Erimiş metallerin katılaşması sırasında, tanelerin çokyapımlı olmasından ileri gelen dallı tane. |
294 | damıtıcı | işleyim: Damıtma işinde kullanılan aygıt. |
295 | damıtma | fizik, kimya, işleyim: 1. Gaz ürünler elde etmek için, kimi katı nesneleri ısı yoluyla temel öğelerine ayrıştırma. 2. Sıvı karışımlarda karmaşık, değişken bileşimleri oluşturan öğeleri, özellikleri belirli ürünlere ayırma işlemi. |
296 | damtaşı | madencilik: Gri, mavimsi ya da koyu mor ince katmanlara ayrılabilen, şistli taş. |
297 | daraltıcı | döşem: Boruların çaplarını daraltmakta kullanılan bağlantı parçası. |
298 | dayak | 1. yapıcılık: Yıkılma olasılığı gösteren yapıları desteklemek için kullanılan ağaç, demir, beton... direk. 2 -bk. dayanak. |
299 | dayak vurma | yapıcılık: Bir yapının yıkılma olasılığı karşısında bir bölümünü dayaklarla tutturma. |
300 | dayanak | 1. ağaç işleri: İşlenen parçayı gerekli konumda ya da yönde ilerletmeye yarayan aygıt. 2. kimya: Değişik düzenekleri dayamaya, devinimsiz tutmaya yarayan tahta, demir vb. yapılmış aygıt. |