Uygulayım - XML


IDTerimAçıklama
1051sızmabk. süzülme.
1052silicigüzelsanatlar: Oymabaskıda maden yüzeylere yapılmış kazımaları düzeltmek, yatırmak için kullanılan kazı aracı.
1053sinema alıcısıbk. alıcı II.
1054soğrulma1. fizik, kimya, metalbilim: Gaz ya da sıvının, bir süngerimsi özdekçe emilip tutulması olayı. 2. aydınlatma: Işınım erkesinin, özdek ile ara etki sonucu başka bir tür erkeye dönüşmesi. 3. gökbilim: Bir ortamın, ışık erkesini belli nicelikte emmesi olayı.
1055soğrumsamabk. yüze soğurma.
1056soğuktaşmadencilik: Doğal sodyum ve alüminyum çift flüorünü.
1057soğurgankimya: Gaz ya da sıvı özdecikleri içine alma yeteneğinde olan (özdek).
1058soğurucu1. elektrik: Yüksek gerilime karşı, koruyucu olan araç. 2. gökbilim: Işığı emerek azaltma özelliği gösteren ortam. 3. nükleer: Işınımı, çakirdeksel özelliklerin bir bölümünü ya da tümünü önleyen özdek. 4. tarım: Tahılları içine çekerek aktaran aygıt. 5. i
1059soğutmaçbk. soğutucu.
1060soğutucu(I) 1. genel uygulayım: a. Soğuk oluşturan aygıtların genel adı. b. Bir makine ya da yapıda, aşırı ısınmayı önlemek için yer alan düzen. c. bk. buzdolabı. 2. işleyim: a. Çimento yapımında, fırından ezilmeden çıkan pişirme ürününü soğutmaya ve yanma için g
1061söndürücügenel uygulayım: Yangın söndürmeye yarayan aygıt.
1062sönümlüfizik: Belirli bir sürede genliği sıfıra erişen (salınım devimi).
1063sönümsüzfizik: Genliği hiçbir zaman sıfıra yaklaşmayan, her dönümde beslenen (salınım devimi).
1064sönüşüm1. ışınbilim: Sesin özel bir etki sağlamak amacıyla ya da doğal konumlar sonucu azalarak yok olması. 2. sinema, televizyon: Görüntünün görülebilirliğinin, seçilebilirliğinin yavaş yavaş azalması.
1065sözlendiricisinema, televizyon: Bir filmin sözlendirilmesinde çalışan, sesiyle herhangi bir oyuncuyu konuşturan kimse.
1066sözlendirmesinema, televizyon: Görüntülerle birlikte alınmamış konuşmaların, seslendirme odasında, aynı oyuncular ya da başkalarınca dudak eşlemesi yoluyla saptanması.
1067su döşemcisidöşem: Su döşemi yapan, bu konuda uzmanlaşmış kimse.
1068su döşemidöşem: Bir yapının pissu, kullanma suyu ve gaz döşemlerinin tümü.
1069su düzecibayındırlık: Kent suyunun basıncını azaltmak için belli aralıklarla yapılmış kule biçiminde su durağı.
1070subasardöşem: Suya, yapının üst katlarına çıkabilecek basıncı veren birikimlik.
1071subilgisicoğrafya: 1. Coğrafyanın deniz, göl, ırmak ya da başka su alanlarını inceleyen dalı. 2. Deniz, göl, ırmak diplerinin çizelgesini çıkarmayı amaçlayan deniz dibi yerbetimi.
1072subilimcoğrafya: Suların fiziksel, kimyasal özelliklerini, dağılımlarına ilişkin olay ve yasaları özellikle de yeraltı su kaynaklarını inceleyen bilim.
1073sugeçirmezbk. geçirimsiz 2.
1074sulama arabasıbayındırlık: Caddelerin sulanması işinde kullanılan su depolu araç.
1075sundurmagenel uygulayım: Üstü kapalı, yanları açık olarak yapılmış, tarım araçlarını, arabaları, uçakları vb. barındırmaya yarayan yer.
1076suölçergenel uygulayım: Su ve benzeri akışkanlara ilişkin derinliği, ağırlığı, basıncı ölçmeye yarayan aygıt.
1077suölçümsubilim: Suyla, özellikle doğal sularla ilgili bütün konuları inceleyen bilim.
1078susturucu1. mekanik: Patlamalı ya da tepkili motorlarda, yanmış gazların dışarıya atılmasından doğan gürültüyü önlemeye, azaltmaya yarayan aygıt. 2. genel uygulayım: Halk dilinde egzosa verilen ad.
1079sututmalıkbayındırlık: Akarsuyu bir süre tutmak ya da yapım sırasında temelden çıkan suları boşaltmak amacıyla kazıklar ve maden kalaslarla yapılan geçici büğet.
1080suveren1. metalbilim: Su verme ortamını oluşturan yağ, tuzlu su çözeltisi ya da benzeri sıvı. 2. yerbilim: Basaçlı kuyuları ve doğadaki kuyuları besleyebilecek düzeyde su iletebilen yerbilimsel oluşum.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir