541 | dolaylı yordam | Bilgi istenen kişilerle işbirliği ve içtenlik sağlamanın güç olduğu konu ya da durumlarda güvenilir ve derinliğine bilgiler elde etmek üzere başvurulan, yanıtlayıcıdan zorlayıcı bir yapıda olmayan uyarıcı bir duruma anlam verip onu yorumlayarak kendini açıklamasını isteyen yordam, bk. dolaysız yordam. |
542 | dolaysız gözlem | Bir konu ya da sorun'un taşıyıcısı olan birimlerden elde edilen doğrudan ya da birinci elden gözlem, bk. dolaylı gözlem. |
543 | dolaysız soru | Bilgi almak istediği konuyu, açık anlam ve içeriğini dile getirecek biçimde araştıran soru. bk. dolaylı soru. |
544 | dolaysız sorulama | Bir alan araştırmasında bilginin dolaylı yöntemler yerine doğrudan soru sorulup yanıt alınarak sağlanması, bk. sorulama. |
545 | dolaysız yazım | Bir görüşmede yanıtların görüşmeci tarafından yerinde alınan yazıntılarla saptanması. |
546 | dolaysız yordam | Bilgi yà da yanıt istenen konuda yanıtlayıcıya içeriği açık ve yüzeysel anlamıyla kolayca kavranabilen soru ya da sınarlar sunma yordamı, bk. dolaylı yordam. |
547 | doldurma düzergesi | Bir soruşturuda bilgilerin gereğince ve amaca uygun olarak alınmasını sağlamak amacıyla soruların yanıtlanmasında izlenecek yolu gösteren ve işlem kurallarını açıklayan düzerge. |
548 | donanım | Bir alan gözlemi ya da deneylemede gereksinme duyulan her türlü araç-gereç. |
549 | doyurucu güvenirlik | Bir güvenirlik sınaması sonunda katsayıyla dile getirilen ve araştırma amaçları ya da öngörülen kesinlik düzeyine göre yeterli sayılan güvenirlik, bk. güvenirlik kestirim yolları. |
550 | dökümleme | Bir soru çizinliğiyle elde edilmiş bilgilerin nicelendikten sonra bir çizelge içinde topluca özetlenmesi, bk. niceleme. |
551 | dönce devimleri | Bir zaman dizisinin, birbirini izleyen yılların aynı aylarında gösterdiği özdeş ya da benzer değişkenlik kalıpları. |
552 | dönümcül | Bir oluşumun yerini bir başkasına bıraktığı, bir değerin yeni bir değere dönüştüğü dönüm noktasına ilişkin olan. |
553 | dönümcül oran | Likert ölçeğinde ölçek -değer ayrımının yanı sıra, sınarın ayırt edici özelliğini saptamak üzere yargısına başvurulanların ilk ve sonçeyreklik kesimlerinde, ilgili sınarın kullanılan yoğunluk ölçeğinin seçeneklerine göre gösterdiği dağılımı ölçüye vuran sayımsal ölçüm. |
554 | dönüştürme | Ölçme sürecinde görgül işlemlerle sayısal işlemler arasındaki uygunluktan ötürü bir ölçümün dile getirildiği görgül dizgenin anlamını değiştirmeden biçimini değiştirme işlemi. |
555 | dörtgözeli çizelge | İki seçenekli ya da iki değerli değişkenlerin çapraz ilişkisinin verdiği dört bölümlü özel çizelge. |
556 | dörtkonumlu ölçek | Tutum ölçümlerinde değerlendirmelerin karşıt çözümlemelere elvermesi için, ikisi yandaş, ikisi karşıt dört seçeneğe göre yapılmasını isteyen dizilli ölçek. bk. değerleme ölçeği. |
557 | dörttebirlik | Bir eksenler dizgesinde yatay ve düşey eksenlerin kesişmesiyle oluşan.dört bölümlü alandan her biri. |
558 | durağanlık | Bir oluşum sürecinin aldığı geçici ya da sürekli denge durumu. |
559 | duraksama | Bir yanıtlayıcının belli bir konuda tutum, kanı ya da görüş belirtmede güçlük çekmesi. |
560 | dural | Devingenliğini ve etkinliğini yitirmiş olan. |
561 | duralama | Bir görüşme sırasında çeşitli yineleyici sorular ve ilgi azaltıcı etkenlerden ötürü konuşmanın tekdüzeleşmesi üzerine yanıtların basmakalıp ve üstünkörü biçimler almasına yol açan durum. |
562 | durgunluk | Eylem ya da davranışta bulunmama, değişme gizliliğinden yoksun olma durumu. |
563 | durum saptayıcı araştırma | Bir evrende belli ayrıtların gözlenme sıklığını saptamak, belli özelliklerin sayısal dağılımını sergilemek ya da aranan nitelikleri sayıp dökmek amacıyla yapılan inceleme, bk. betimleyici araştırma. |
564 | duruma özgü kuramlaştırma | Belli bir çözümleme durumunda doyurucu açıklamalar yapabilmek üzere bilinen kavramların yeniden yorumlanması ya da yeni kavramların geliştirilmesi. |
565 | durumsal bağlam | Bir gözlem ya da ölçme sürecinin sonuçlarını değişik doğrultu ve ölçülerde etkileyen, durumdan duruma değişen koşul ve etkilerin tümü. |
566 | durumsal etkenler | Ölçme sürecine eşlik eden ve ölçmeden ölçmeye değişkenlik göstererek ölçüm değişmelerine yol açan durum ya da koşullar. |
567 | durumun denetlenmesi | Bir gözlem ya da deneylemede değişkenler arası etkileşime karışan tüm etkenlerin tanınması ve gereğinde elenebilecek biçimde egemenlik altına alınması, bk. denetim, deneyin denetlenmesi. |
568 | duyarcalık | Bireyin belirsiz uyaranları algılama, anlık etkenlerden etkilenme durumu. |
569 | duyarlıklı soru | Yanıtlayıcıyı tedirgin edip ürkütebilecek kişisel ve özel soru. |
570 | duygu yüklü soru | Bireylerin-olumlu ya da olumsuz-duyarlık gösterdikleri konuları,bu duyarlığı harekete geçirecek biçimde işleyerek yanlılık yaratan soru. |