| 961 | karşıastel | Astelsayının evriği ya da kökenindeki karşılığı. |
| 962 | karşıdavranış | Bir uyarana karşı verilen etkin yanıt ya da gösterilen tepki. |
| 963 | karşıdengeleme | Bir deneylemede deneysel değişkenin uygulanmasına bağlı saptırıcı etkileri dengelemek amacıyla bu etkenin değişik rastlantılı düzenler içinde sunulmasını öngören denetim önlemi, bk. abba düzeni, deneyin denetlenmesi. |
| 964 | karşılaştırmalı ölçek | Tutumları ölçerken ölçüm konusunu göreli yargılamalar yoluyla bir sıra düzenine sokmayı amaçlayan değerleme ölçeği, bk. ikili karşılaştırmalar ölçeği. |
| 965 | karşılıklı dışarlama | Bir adlayıcı ya da bölütleyici ölçümde bölüt ya da kesimlerin karşılıklı olarak birbirini dışarda bırakması ya da ölçüye vurulan birimlerin ancak bir bölüt ya da kesimde yer alması, bk. adlayıcı ölçek. |
| 966 | karşılıklılık | Oluşum, durum ya da nesnelerin karşılıklı olarak birbirine uygun düşmesi. |
| 967 | karşıtayrım | Görüş ya da deyişler arasında birbirine ters düşen ayrım. |
| 968 | karşıtgörüşlülük | Bir görüş, kanı, tutum, davranış ya da eyleme karşı olma ya da karşı çıkma. |
| 969 | karşıtkesimli araştırma | Evrenin, incelenen ayrıt ya da değişken açısından karşıtlıklar gösteren altbölümlerini örnek alarak yapılan araştırma. |
| 970 | karşıtuç | Bir tutum ölçeğinde tam yandaş ve tam karşıt tutumların ölçek konumu ya da bir tutum sürekliliğinin iki ucu. |
| 971 | karşıtuçlu keşimleme | Nitel veri ya da içerikleri, ilgili ayrıtın salt varlığını ya da yokluğunu araştıracak biçimde kesimleme. |
| 972 | karşıtutum | Ölçeklenmiş bir tutum sürekliliğinin olumsuz konumlarını oluşturan ve bireylerin onaylamaları durumunda "karşı" olarak nitelendikleri tutum. |
| 973 | karşıtyanıtlı ölçek | Tutum ölçümünde başvurulan ve değerlendirmelerin iki uç konuma göre yapılmasını öngören dizilli ölçek. |
| 974 | karşıtyoklama | Bir görüşmede gerçekliğinden kuşku duyulan kimi yanıtların sınanabilmesi için yanıtlayıcıyla sağlanmış uylaşımın geçici ve amaçlı olarak örtük bir çatışkınlığa dönüştürülmesi, bk. yoklama. |
| 975 | karşıyanıt | Gözlem ya da ölçüye vurulan bireyin bir soru ya da sınara verdiği yanıt ya da bir uyarana gösterdiği tepki. |
| 976 | kart | Üzerine bilgi ya da veri yazmak üzere kullanılan yazılık. |
| 977 | kart dikeçi | Bir veri kartında nicelenmiş yanıtları işlemek üzere ayrılan seksen sayısal konum. |
| 978 | kart sırası | Bir veri kartında sorulara alınan yanıtların nicelerini işlemek üzere ayrılan ve her dikeç için 0'dan 9'a değin uzanan on sayısal konum. |
| 979 | kartlara aktarma | Bir gözlem ya da ölçme aracıyla elde edilmiş ve nicelenmiş bilgilerin işleteçlerde işlenmek üzere bir kılavuz yardımıyla veri kartlarına geçirilmesi. |
| 980 | katar etkisi | Tutum, görüş ve kanıların oluşumunda önemli bir payı olan, bunların çoğunlukça benimsenenler doğrultusunda belirmesine yol açan etki. |
| 981 | katılım | Bir süreç ya da bir durum içinde istençli ve eylemli olarak bir işi üstlenme ya da bir olayda etkin olma. |
| 982 | katılımlı denek | Bir deneylemede edilgen bir denek olmak yerine araştırma amaçlarını benimseyerek etkin ve istençli olarak duruma katılan birey. |
| 983 | katılımlı deney | Deneye vurulan kişilerin, araştırmanın amaçlarını benimseyerek duruma bilinçli ve istençli olarak katıldığı ve deneylemeciyle işbirliği yaptığı deney türü. |
| 984 | katılımlı gözlem | Gözlemcinin ölçünlü bir yordama başvurmadan incelediği olaya doğrudan katılarak yaptığı gözlem, bk. katılımsız gözlem. |
| 985 | katılımsız deney | Deneye vurulan kişilerin (deneklerin) deneyden geçirildikleri konusunda bilgili olmadıkları ya da edilgen bir konumda kaldıkları deney türü. |
| 986 | katılmsız gözlem | Gözlemcinin incelediği olayın dışında kalarak, salt izleyici durumunda yaptığı gözlem. |
| 987 | katlanma | Bir sayının başka bir sayıyla çarpıldığında ya da sağa iler- lendiğinde kaç kez arttığını gösteren dizgesel özellik. |
| 988 | katman (sayımsal) | Belli ayrım ölçütlerine göre birbirinden ayrılan türdeş altevrenler ya da altbölümlerden her biri. |
| 989 | katmanlı örnekleme | Evreni türdeş altbölümlere ya da kesimlere ayırdıktan sonra bu altbölümler düzeyinde rastlantılı örnekler alma. bk. rastlantılı örnekleme. |
| 990 | kavramlaştırma öğesi | Çıkarımcı yordamlarda yanıtlayıcıların, nesneleri adlandırma, düzenleme ve kümelendirme biçimlerine bakarak tutumlarına inmeyi sağlayan öğe. bk. yarıçıkarımcı yordam. |