991 | kavramsal açıklık | Bir tasarım, araç ya da çözümlemede kullanılan kavramların herkes için ortak bir tanımının bulunması. |
992 | kavramsal kuruluş | Görgül bilgilerden yola çıkarak bu bilgilerin içerdiği, ancak gözlemsel karşılığı bulunmayan bilgilere ulaşmayı sağlayan kavramsal çıkarım. |
993 | kavrarlık | Bir olay ya da durumu geniş kapsamlı ve derinliğine kavrama yeteneği. |
994 | kavrayım | Bilme, anlama ve usavurma süreçlerini içeren üst yeti. |
995 | kazanı | Bir olayın gerçekleşme olasılığının çok sayıda bağımsız etkenin zamandaş işleyişi sonucu olduğu ya da salt rastlantıya bağlı kaldığı durum. |
996 | kemer | Yığışımlı sıklık dağılımının verdiği ve kendine özgü bir biçimi olan çizge. bk. yığışımlı dağılım. |
997 | kendiliğindenlik | Kümeölçüm kuramında bir kümeyi oluşturan birimler arasındaki kalıplaşmış ve onamlı davranışların altında yatan devinimsel eğilim. |
998 | kendincelik | Bir ölçek sınarının seçimi, ölçek konum ve ağırlıklarının saptanmasında, öznel ve ölçünsüz yargılara dayanma. |
999 | kesiklilik | Bir süreç ya da gidişin aralıklı olarak süregelmesi. |
1000 | kesiksizlik | Bir süreç ya da gidişin aralıksız süregelmesi. |
1001 | kesim noktası | Bir ölçekte ölçüm sürekliliğini konumlara ayıran kesit ya da bir çizimde kesişen çizgilerin ortak noktası. |
1002 | kesim (sayımsal) | Bir dağılım çizelgesinde değişkenlerin seçenek ya da değerlerine göre beliren altbölümlerden her biri. |
1003 | kesimleme | Bir ya da birden çok değişkene göre elde edilmiş gözlemleri, değişkenlerin seçenek ve değerlerine ya da bunların bileşimlerine göre altbölümlere ayırma. |
1004 | kesimleme dizgesi | Nitel verilerin nicelenme ve dökümünde başvurulan alt bölümleme dizgesi. |
1005 | kesinsizlik | Tümevarımcı bilimlerde öndeyi ve kestirimlerin olgulara uygun düşme ya da gerçekleşme olasılığının düşüklüğü. |
1006 | kesinti | Bir süreç ya da oluşumun sürekli olmaktan çıkması durumu. |
1007 | kesintili anımsatma | Bir görüşmede görüşülenlere, soruları izleyen yanıt seçeneklerinin, tek tek ve duraklayarak, her birine yanıtlanma olanağı tanınarak sunulması. |
1008 | kesintili değişken | Ancak belli değerler alabilen ve iki değeri arasında başka değerleri bulunmayan değişken, bk. kesintisiz değişken. |
1009 | kesintisiz anımsatma | Bir görüşmede soruları izleyen yanıt seçeneklerinin duraklamadan ve ardı ardına sunulması. |
1010 | kesintisiz değişken | Kuramsal olarak iki değeri arasında bir başka değer alabilen nicel değişken. |
1011 | kesişme | Çeşitli biçim ya da görüşlerin ortak bir noktada buluşması durumu. |
1012 | kesit deney düzeni | Biri deney, ötekisi denetim kümesi sayılan iki ayrı kümenin aynı anda gözlenerek karşılaştırılması,,temeline dayanan ve zaman boyutunu elemiş olan eksik denetimli deney düzeni. |
1013 | kesitaraştırma | Belli bir evrenden belli bir zamanda örneklemeyle alınmış bir kesit üzerinde yapılan gözlemlerle gerçekleştirilen araştırma, bk. ağırlıklı kesitaraştırma, ağırlıksız kesitaraştırma. |
1014 | keskinlik | Bir ölçümün, ötekilerden açıkça ayrılabilir olması ya da ölçtüğü sürekliliğin konumları arasında belirgin ayrımlar gözetebilme özelliği. |
1015 | `kestir kim` ölçeri | Verilmiş yargılar niteliğinde uyaranlar sunarak ve bu yargıların belli kişiliklere yüklenmesini isteyerek bireylerin tutumlarını ölçen ölçer. |
1016 | kestirim | Aranan evrendeğere ilişkin olarak örneklemeyle elde edilen değer ya da çıkarım yordamlarıyla varılan bekleni ya da beklenti. |
1017 | kestirimci inceleme | Bireylerin belli koşullarda gösterecekleri yetenek, beceri ya da başarıyı önceden kestirmeyi amaçlayan inceleme. |
1018 | kestirme deney | Koşulları yeterince hazırlanmadan ve denetim önlemleri alınmadan gerçekleştirilen deney. |
1019 | kılavuzlu görüşme | Bilgi amaçlı konuşmaları kendiliğinden gidişine bırakmaksızın önceden hazırlanmış ve görüşülecek konuları genel çizgileriyle saptayan bir kılavuz uyarınca belli bir çerçeveyle sınırlandıran görüşme. |
1020 | kılavuzsuz görüşme | Konuların genel çerçevesiyle önceden kestirilemediği durumlarda başvurulan, ölçünlü bir araç kullanmadan karşılıklı konuşmayı kendi akışına bırakarak kendiliğinden ortaya çıkan konularda yoğunlaşan görüşme. |