991 | doğrultmaç | Almaşık elektrik akımını doğru akıma dönüştüren aygıt. |
992 | doğrusal kısımlı eğri | Eşdeğerlik noktasından uzakta yapılan ölçümlerden ekstrapolasyonla dönüm noktasının bulunduğu bir titrasyon eğrisi reaksiyon yönünün ürünler lehine az olduğu durumlarda kullanılır. |
993 | doğrusal taramalı voltametri | Bir hücrede potansiyel doğrusal olarak artarken veya azalırken akımın ölçülmesine dayanan yöntemler. Bu metotlar hidrodinamik voltametri ve polarografi için esas oluşturur. |
994 | doğurma | Kimi ışınetkin özdeklerin zincir tepkimeleri sonunda, kendilerinden daha çok bölünür özdekler üretmeleri. |
995 | dolgu | Boya, plastik, kauçuk vb. ürünlerin özelliklerini geliştirip mal oluşlarını düşürmek için içlerine katılan özdek. |
996 | dolgu gereci | Evreler arasındaki değme yüzeyini artırmak amacıyla damıtma ve soğurma kulelerinin içine doldurulan cam, porselen gibi eylemsiz gereç. |
997 | dolgu maddesi | 1.Gözenekleri kapatmak için, hamur halinde iken kağıda katılan katı malzeme. 2.Gübre ve deterjan gibi bazı mamullere, aktif maddeyi seyreltme, akışkanlık sağlama ve/veya kütleyi artırma amacıyla katılan zararsız yabancı madde. 3.Sentetik polimer malzemele |
998 | dolgulu kolon | Analitleri, hareketli faza aktarmak veya hareketli fazdan almak için gerekli olan büyük bir yüzey alanını sağlamak amacıyla gözenekli maddelerle doldurulmuş kromatografik kolon. |
999 | dolomit | Magnezyum elde etmek ve ateşe dayanıklı tuğla yapmak için kullanılan, kalsiyum ve magnezyum karbonatların doğal bir karışımı. |
1000 | dolu kabuk | Molekül ya da atomlardaki elektronların özel bir kabuğun bütün kuantum seviyelerini doldurdukları sistem. |
1001 | donargözleyim | Çözüneni uçucu olmayan çözeltilerin donma noktalarının aynı basınçtaki arı çözücününkinden düşük olmasına dayanarak, derişimi bilinen seyreltik çözeltilerde, çözünenin molekül ağırlığını belirleme yöntemi. |
1002 | donatım | Bir işletme ya da kuruluşun çalışabilmesi için gerekli araç ve gereçlerin tümü. |
1003 | donma | Bir sıvının ya da çözeltinin, sıcaklığının azaltılması sonucu katılaşmasıerimenin tersi. |
1004 | donma entalpisi | Erime entalpisinin zıt işaretli olanı. |
1005 | donma noktası | Sıvıların katı evreye geçtikleri sıcaklık. |
1006 | donma noktası alçalması | Bir çözeltide, katı çözünen bir maddeye bağlı olarak donma noktasının alçalması (kolligatif özellik). |
1007 | donma noktası düşmesi | Çözeltilerin donma noktalarının, içerdikleri çözünenin derişimine bağlı olarak, arı çözücünün donma noktasından aşağı düşmesi. |
1008 | donma noktası sabiti | Donma noktası alçalması ile çözünenin molalitesi arasındaki orantı sabiti. |
1009 | donma sıcaklığı | Bir sıvının donduğu sıcaklık değeri. Normal donma noktası 1 atmosfer basınç altında gerçekleşen donma sıcaklığıdır. |
1010 | donmaönler | Yanma dizgelerinde kullanılan yakıtların ve soğutma sularının donmalarına engel olmak için içlerine katılan etilen glikol gibi özdek. |
1011 | donyağı | Sabun ve mum yapımında kullanılan katı, hayvani yağ. |
1012 | doplama | 1.Bir silisyum veya germanyum kristalinin yarıiletkenlik özelliklerini arttırmak için grup III ve grup V elementlerinden eser miktarda ilave edilmesi. 2. Saf bir katı cisme belli ve çok az miktarda ikinci cismin ilave edilmesi. |
1013 | doppler genişlemesi | Bir kimyasal tür tarafından ışının hızlı bir şekilde absorplanması veya yayılması sonucu spektral çizgilerin genişlemesi türün ışık yolundaki hareketine bağlı olarak, dedektör tarafından alınması gereken dalga boyundan biraz daha küçük veya büyük dalga bo |
1014 | dow işlemi | Erimiş magnezyum klorürden elektrolitik yolla magnezyum metali elde edilmesi. |
1015 | downs işlemi | Eritilmiş sodyum klorürden elektrolizle sodyum ve klor elde edilmesi. |
1016 | doygun | Daha fazla çözünmüş madde içermesi mümkün olmayan. |
1017 | doygun buhar | Katı ya da sıvı evresiyle aynı sıcaklıkta devingen dengede bulunan buhar. |
1018 | doygun çözelti | Bir çözelti içindeki çözünenin, katı evresiyle devingen dengede bulunduğu çözelti. |
1019 | doygun kalomel elektrot, dke | Potansiyometri, kulometri ve volumetride referans elektrot olarak kullanılan, içindeki çözeltinin doygun potasyum klorür olduğu cıvalı bir kalomel elektrot. |
1020 | doyma | 1. Bir çözücü içinde bir özdeğin bütünüyle ya da en çok oranda çözünmesi. 2. Bir molekülde kimyasal bağ yapabilecek tüm elektronların bağlı bulunmaları. 3. Bir asit ya da bazın tümüyle yansızlaştırılması. |