1501 | kesimli eder | Tümdeğer öğeleri göz önünde tutularak hükümetçe alış ve satış için saptanan eder. |
1502 | kesimli kırık dökük | Geminin ya da içinde bulunan yükten bir bölüğünün kırılıp dökülmüş ya da kaybolmuş olması. |
1503 | kesimli ödeme | Bir ödek tutarını bütünüyle değil bölüm bölüm ödeme. |
1504 | kesin alındı | Sayışımın bitiminde geçicisi ile değiştirilerek ilgilisine verilen kesin alındı. |
1505 | kesin eder | 1. Üzerinde pazarlık yapılamayan eder. 2. Belli bir düzene göre yapılmış olan göstergesinde yazılı eder. |
1506 | kesin gebelik ve doğum yardımı | Gebelik ve doğum olaylarında güvenceli ya da işçiye yasalarına göre yapılan kesin yardım. |
1507 | kesin öneri | Belirli bir süre için geçerli olmak üzere satıcı tarafından belirli bir eder üzerinden yapılan satış önerisi. |
1508 | kesin satımca | Sayışıma geçirilecek bütün bilgi ve ayrıntıları gereği gibi kapsayan satımca. |
1509 | kesin sayışım | Üç, altı, ayda ya da yılda bir alış veriş ettiği kişilere ilişkin sayışımların bankalarca çıkartılarak kendilerine verilmesi (Bu sayışım karşı tarafça incelenir ve sonuçlarda beraberlik sağlanarak imzalanır ve bir tıpkısı düzenleyen bankaya geri verilir). |
1510 | kesin sorumluluk | Tecimsel bir belgit nedeniyle borçlanan ve bu borcunu ödemekle yükümlü bulunan kişinin sorumluluğu. |
1511 | kesin süre | Yasasında belirtilen ya da yargıç tarafından kesin olarak verilen yapılması gereken işin yapılmaması halinde hakkı düşüren yönteme ilişkin süre. |
1512 | kıdem temeli | Ücret ya da özence ödemelerinin hizmet süresine dayanılarak saptanması. |
1513 | kılavuz | Gemilerin boğaz, kanal ya da barınağa giriş ve çıkışlarında kendilerine yol gösteren yönetici uzman kaptan. |
1514 | kılgın en yüksek yetenek | Kuramlı en yüksek yetenekten sakınılamayan işletme duraklamalarında (onarımlar, verimsizlikler, iş ve örnek değiştirmeleri, kötü gereç ve işçi bulamama ve benzerleri) yapılması gereken üretim çıkarıldıktan sonra kalan yetenek. |
1515 | kırat | Altının arılık durum ve oranını belirleyen ölçek. |
1516 | kırık- dökük değeri | Kırık dökük malların gerçek ve umulan değerleriyle elden çıkarma değerleri arasındaki fark. |
1517 | kırık-dökük | 1, Tutumsal ve fiziksel yönlerden var olma sürelerini tamamlayarak durağan varlıklardan çıkarılan varlıklar. 2. Bir üretim aşaması bitirildikten sonra geriye kalan gereçler. |
1518 | kısa süreli | Uzun olmayan süre. |
1519 | kısa süreli borç | Borcun kısa önelli olması. |
1520 | kısa süreli borçlanım | Hazinece çıkarılan kısa önelli borç belgiti. |
1521 | kısa süreli güvence ödeği | Güvence ödeğinin kısa önelli olması. |
1522 | kısa süreli ödek | İşleme konulma günü ile öneli arasında en çok üç aylık bir süre bulunan ödek. |
1523 | kısa süreli tecimsel belgit | Buyruklusuna yazılı kısa önelli belgit. |
1524 | kısa süreli yabancı kaynaklar | Belirli bir günde var olan ve oldukça kısa bir sürede (normal olarak bir yıl) dönen varlıklardan ya da o dönemin gelirinden ödenecek borç kaynakları. |
1525 | kısa süreli yatırım | Geçici olarak kâr sağlamak için yapılan kısa süreli yatırım. |
1526 | kısaltılmış dengelem | Bağlı sayışımlar birleştirilerek genel birkaç sayışımda toplanan özetlenmiş dengelem. |
1527 | kısaltma | Giderleri azaltmak amacıyla tecim işlerine ilişkin telli bildirimlerde birkaç ya da daha çok sözcüğün yerini tutmak üzere kullanılan birleşik bir sözcük |
1528 | kısıt | 1. Kişinin uygarlık haklarını kullanma yetkisinin yargı örgütünce kaldırılması. 2. Bunama, uçarılık, tutukluluk gibi nedenlerle kişiye ilişkin malını kullanma yetkisinin yasal kısıtlanması. |
1529 | kısıtlı aracı | Kendi adına alım ve satımda bulunamayan ancak alıcı ile temsilci arasındaki pay ve borç belgitleri alım ve satımına aracı olan kişi. |
1530 | kıtlık tutumu | Bir ülkede var olan satın alma gücünün, tüketim malları yapımını tam yetenekle çalıştırabilecek kadar yüksek olmaması (üretim yeteneğine göre istemin az olması). |