| 91 | biyolojik yarı ömür | Bir biyolojik sistemde var olan bir madde miktarının biyolojik süreçler sonucu yarıya inmesi için gerekli olan zaman. |
| 92 | biyolojik zırh | Asıl amacı iyonlaştırıcı ışınımı biyolojik açıdan kabul edilebilir bir düzeye indirmek olan zırh. |
| 93 | bizmut | Atom numarası 83, atom ağırlığı 209 olan 268° de eriyen, yoğunluğu 9,8 olan doğal parlak element (Bi). |
| 94 | bolluk oranı | Belirli bir element içinde bulunan izotopların bolluk oranı. |
| 95 | bolus | Yoğunluğu ve atom numarası dokununkine eşdeğer olan ve radyoterapide kullanılan dolgu maddesi. |
| 96 | bombardıman | Bir madde üzerine ard arda nükleer tanecikler gönderme işlemi. |
| 97 | bor | Doğada borik asit ya da boraks olarak bulunan, atom numarası 5, atom ağırlığı 10,82 olan ve nükleer endüstride kullanılan doğal element (B). |
| 98 | borik asit sistemi | Reaktör kalbini soğutma sisteminde, borik asit yoğunluğunun ayarlanması amacıyla borik asitin dağıtım, püskürtme ve geri kazanılmasına yarayan donanım. |
| 99 | boşluk içi ışın tedavisi | Işınım kaynağının doğrudan bir vücut boşluğuna gönderilmesiyle elde edilen tedavi biçimi. |
| 100 | bozunma değişmezi | Bir radyonüklid çekirdeğinin birim zamanda kendiliğinden bozunma olasılığı (.). |
| 101 | bozunma eğrisi | Bir numunenin ya da bileşenlerinden birinin zamana bağlı olarak etkinliğini gösteren eğri. |
| 102 | bozunma ürünü | Bir radyonüklidin bozunması sonucu ortaya çıkan nüklid. |
| 103 | bozunma zinciri | Birbirini izleyen radyoaktif değişimler dizisi. |
| 104 | bölünebilir madde | bk. fisil madde |
| 105 | bulaşma | Bir bölgede, laboratuarda, insan organizmasında ya da vücudun dış kısımlarında radyoaktif maddenin istem dışı bulunması. |
| 106 | camla kaplama | Kullanılmış radyoaktif artıkların etrafının erimiş camla kaplanarak blok olarak dondurulması. Camla kaplama, radyoaktif artıkların çevreye ışınım yaymasını önler. |
| 107 | canlılık eğrisi | Soğrulmuş doza bağlı olarak biyolojik unsurların canlılık oranını gösteren eğri. |
| 108 | cep dozölçeri | Cepte taşınabilecek biçimde tasarlanmış dozölçer. |
| 109 | Cerenkov ışınımı | Yüklü bir parçacığın, bir ortamı, o ortamdaki ışık hızından daha hızlı olarak geçişi sırasında oluşan ışınım. Örneğin, 0,3 MeV'luk bir elektronun 240 000 km/ s'lik bir hızla, su içinden geçişi sırasında, sudaki ışık hızı 225 000 km/ s'dir. |
| 110 | cevherölçer | Cevher numunelerinde bulunan belirli bir madde ya da element miktarını belirlemeye yarayan ölçüm aygıtı. |
| 111 | Chaoul tüpü | Genel olarak düşük gerilimle (100 kVdan az), çalışan ve radyoterapide kullanılan iletim hedefli ve oyuk anotlu X ışını tüpü. |
| 112 | Compton elektronu | Compton etkisi sonucu, atom tarafından fırlatılan elektron. |
| 113 | Compton etkisi | Bir fotonun bir elektronla, elektronun atomdan dışarı fırlatılacak biçimde etkileşmesi. |
| 114 | Compton kayması | Compton etkisiyle, gelen ve saçılan fotonlar arasındaki enerji azalmasına eşdeğer olan dalga boyu artışı. |
| 115 | Compton saçılması | Fotonların, Compton etkisiyle eş evresiz olarak saçılması. |
| 116 | Corex yöntemi | Fisyon ürünleri içeren ortamla, plütonyum ve uranyum içeren ortamın birbirinden ayrılması yöntemi. |
| 117 | coulomb | Elektrik yükünün uluslararası standart, birimi (C). 1 C = 3.10(üzeri 9) esyb |
| 118 | curie | Etkinliğin eski ölçüm birimi (Ci). Yeni birim: bekrel (Bq). 1 Ci = 3,7.10(üzeri -10) Bq |
| 119 | çapraz ışınla tedavi | Bir doku bozukluğunun, vücudun çeşitli odaklarından verilen ışınla tedavisi. |
| 120 | çapraz ızgara | Düzlemsel şeritleri bir açı oluşturacak biçimde iki doğrusal ızgaranın birleştirilmesiyle oluşturulmuş düzenek. |