31 | Ayaktopu Birliği | Ayaktopu kulüplerinin bağlı bulundukları birlik. (Karşılaşmaların düzenlenmesi ve ülkedeki ayaktopu oyununun tüm yönetimi bu birlikçe yürütülür.) |
32 | ayaktopu kılığı | Ayaktopu oyununda oyuncuların giydikleri şeylerin tümü. (Bu kılık kulüp renklerini taşıyan bir fanila, don, tozluk ve özel ayakkabıdan oluşur.) |
33 | ayaktopu oyuncusu | Ayaktopu takımında yer alan oyuncu. |
34 | ayaktopu takımı | Bir kulübü, bir okulu, bir bölgeyi, bir kenti, bir ulusu ya da bir kıtayı temsil edebilen, on bir kişiden kurulu, ayaktopu oyunu oynayan topluluk. |
35 | ayaktopu tekniği | Bir ayaktopu oyuncusunun top ile ya da topsuz olarak, ayaktopu kurallarınca gereken devinimleri başarıyla yapabilme ustalığı. |
36 | B takımı | Bir takımın ya da karmanın ikinci derecedeki oyuncularından kurulan takım. |
37 | başlama | İki takım arasındaki ayaktopu oyununu hakemin başlatması. |
38 | başlama düdüğü | Hakemin, karşılaşmanın başladığını bildirmek üzere düdük çalması. |
39 | bele sarılmak | Karşı takım oyuncusunun beline sarılıp durdurulması biçimindeki sapkı. bk. sapkı. |
40 | berabere kalmak | Bir oyunu takımların golsüz ya da eşit sayıda gol atarak bitirmesi. |
41 | biçmek | Karşı takım oyuncusunu tekme ile yere yıkmak, ayaklarını yerden keserek onu düşürmek. |
42 | birinci | Bir kümenin, bir bölgenin ya da tüm bölgelerin takımları arasında yapılan oyunlar sonucunda puan yönünden en üst sırayı elde eden takım. |
43 | birlik | Türlü spor kurumlarının kendi aralarında oluşturdukları ve bağlı bulundukları topluluk. |
44 | C.I.S.M. | bk. Uluslararası Askeri Spor Birliği. |
45 | çalım | Bir oyuncunun topu ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak devinimlerle aldatıp geçmesi. (Toplu ya da topsuz olarak yapılır.) |
46 | çalışma | Oyuncuların ayaktopu oyununda gerekli olan kıvamı elde etmek ve korumak için gövdeleriyle ya da topla yaptıkları devinimler. |
47 | çalıştırıcı | Oyuncuları çalıştıran, kendilerine gerekli beden kıvamını ve oyun bilgisini edindiren kişi. |
48 | çarpmak | Karşı oyuncuya, iki ayağı yerden kesmeden, gövdenin bütün ağırlığı ile yüklenmek. |
49 | çelmeleme | Bir oyuncunun, karşı oyuncuya, düşürmek için ayağını takması. |
50 | çeyrek final | bk. çeyrek son. |
51 | çeyrek son | Elemeli bir birincilikte, sona kalan sekiz takımın yapacağı dört oyundan her biri. |
52 | çift vuruş | Kasıtlı olmayan ama kurala da aykırı olan bir davranışa uygulanan ödek türü. Bu ödek gereğince yapılan vuruşta top başka bir oyuncuya değmeden kaleye girerse sayı geçerli olmaz. |
53 | çifte savunu | Bir savunma oyuncusunun, boş kalan alanda karşı takım oyuncusunun serbest devinimini önlemesi ve bu alanı savunması. |
54 | çiftkale oyunu | bk. ayaktopu. |
55 | çizgi | Oyun alanını sınırlamak, belirli ölçü ve bölgeleri göstermek amacıyla yapılan ayırıcı doğru. (Genellikle kireçli su ile çizilir.) |
56 | defans | bk. savunma. |
57 | değiştirmece | 1. Ulusal ya da uluslararası karşılaşmalarda takımların karşılıklı olarak birbirlerinin kent ya da ülkelerine giderek karşılaşma yapmaları. 2. Bir takımın karşılaşma için kendi kent ya da ülkesinin dışına gitmesi. 3. Bir takımda yer alan oyuncuların oyun |
58 | deplasman | bk. değiştirmece. |
59 | dirseklik | Sert yüzeyli toprak alanlarda, kalecilerin yaralanmaktan korunmak için dirseklerine taktıkları, içi pamuk dolu özel bir koruyucu. |
60 | diz altı ile durdurma | Oyuncunun topu diz altı ile yer arasına sıkıştırarak durdurması. |