| 301 | duvar direği | (Mimarlık) Eğrilmeye başlamış bir duvarın yıkılmasını önlemek için kullanılan ağaç direk. | 
| 302 | duvar resmi | (Resim) 1. Duvar yüzeyi üzerine mumluboya, suluboya, yağlıboya, mozaik ya da kazıma resim gibi tekniklerle yapılan resim. 2. Genellikle bir duvarı örtecek büyüklükteki bez ya da kontraplak üzerine yapılmış resim. | 
| 303 | duvar ressamı | (Resim) Duvara resim yapan, duvarı süsleyen ressam. | 
| 304 | duvar semeri | (Mimarlık) Bir duvarı yağmurdan korumak için üst kısmına verilen iki yöne akıntılı biçim. | 
| 305 | duvar suluboyası | (Resim) (İtal. fresco - taze) Yaş alçı üzerine yapılan suluboya resim. | 
| 306 | duvarayağı | (Mimarlık) Yapılarda süs öğesi olmaktan başka görevi olmayan, duvara yapışık, üzerinde yukarıdan aşağı yivler bulunan yarım ayak. | 
| 307 | duvargözü | 1. Raf olarak kullanılmak üzere duvar içine açılmış oyuk. 2. İçine heykel yerleştirilen, üstü küçük yarım kubbeli ya da düz olan duvar oyuğu. | 
| 308 | düğer | (Mimarlık) Sütun görevi olan direk. | 
| 309 | dühenk | (Mimarlık) Hamam külhanlarında oluşan dumanı, cehennemlikten geçtikten sonra, bacaya vermek için duvar içlerine yapılan yollar. a. bk. cehennemlik, külhan. | 
| 310 | dünyanın yedi tansığı | (Heykel, Mimarlık) İlk çağda yapılmış yedi önemli yapıt: 1. Mısır piramitleri 2. Babil "Asma Bahçeleri". 3. Efesteki "Artemis Tapınağı". 4. Olympia'da Phidias'ın "Zeus Heykeli". 5. Bodrum'da "Kral Mausolos'un Türbesi". 6. "İskenderiye Feneri". 7. "Rodos Heykeli". | 
| 311 | düz dam | (Resim) Üzeri akıntılı olmayan düz çatı. a. bk. sundurma çatı, çadırçatı, beşikçatı. | 
| 312 | düz set | (Mimarlık) Tabandan yüksekçe yapılmış düzlem. Yatay set. a. bk. seki. | 
| 313 | düzbaskı | (Resim) Düz plak üzerinde basılacak yerlerin asitle duyarlaştırılıp boya emecek hale getirildiği baskı tekniği. Düzbaskıda, derinbaskıda olduğu gibi bir kazıma yoktur. Ya da yüksek-baskıda olduğu gibi basılacak yerlerin bırakılıp basılmayacak yerlerin derinlemesine alınması işlemi yapılmaz. a. bk. derinbaskı, yüksekbaskı. | 
| 314 | düzeltme | (Resim, Heykel) Yapıtın bitiminden sonra sanatçının yaptığı düzeltmeler. | 
| 315 | düzen | (Resim, Heykel, Mimarlık) 1. Sanat yapıtında öğelerin dengeli kompozisyonu. 2. Yunan mimarlığında Dor, İyon ve Korent tapınak üslûpları için kullanılan sözcük. | 
| 316 | düzmebazilika | (Mimarlık) Orta sahını yan sahınlardan yüksek bazilika. a. bk. bazilika. | 
| 317 | düzmedipteros | (Mimarlık) Yanyüzlerinde dipteroslardaki gibi iki sıra değil, tek sıra sütun bulunan Yunan tapınağı. a. bk. dipteros. | 
| 318 | düzmeklasik | (Heykel, Mimarlık) Yunan klasik sanatının özentili, abartılı yansılaması. | 
| 319 | ebru | (Süsleme) Kitre ve kola gibi yapıştırıcılarla yoğunlaştırılmış su üzerine, neftyağı ile sulandırılmış yağlıboya damlatılarak yapılan ve kâğıda geçirilen süs. | 
| 320 | egemen ton | (Resim) Bir resimde egemen olan renk. | 
| 321 | eğiklik | (Mimarlık) Eğik yüzey eğik olma hali. Duvar, mazgal ve pencere duvarlarının dışa ya da içe eğikliğini anlatmak için kullanılan bir terim. İçe eğiklik: [Alm. innere Böschung), dışa eğiklik: [Alm. äussere Böschung). | 
| 322 | ekleme dişi | (Mimarlık) bk. bağlantı taşları. | 
| 323 | ekoylum | (Mimarlık) 1. Camilerde yarım kubbelerin iki ya da üç yanında küçük yarım kubbelerle yapılan oylum eklemeleri. 2. Eski Yunanda üstü yarım kubbe ile örtülü, oturulacak duvar oyuğu. | 
| 324 | eksedra | (Mimarlık) bk. ekoylum. | 
| 325 | eleştiri (r.h.m) | (Resim, Heykel, Mimari) Sanat yapıtının incelenip değerlendirilmesi bu anlamda yazılan yazı. | 
| 326 | eleştirici | (Resim, Heykel, Mimarlık) Eleştiri yazan kişi. | 
| 327 | eleştiriciler derneği | (Resim, Heykel, Mimarlık) Türkiye Sanat Eleştiricileri Derneği. a. bk. AICA. | 
| 328 | elgincilik | (Resim, Heykel, Mimarlık) 19. y.y.da İngiltere'nin İstanbul elçisi iken Atina Parthenon'un kabartmalarını Londra'daki British Museum'a kaçıran Lord Elgin'in adından türetilmiş bir deyim olup, sanat yapıtlarını bulundukları yerden kaçıranlar için kullanılır. | 
| 329 | elyazması | (Lat. manus = el scriptum = yazı) Elle yazılmış kitap. | 
| 330 | erguvan rengi | (Resim) Erguvan çiçeğinin mora çalan vişneçürüğü rengi. |