| 871 | anter | Bitkilerde erkek organın başçığı, çiçek tozu keseleri, polenlerin oluştuğu bölüm. | 
| 872 | anteridyum | (Yun. anthos: çiçek idion: küçültme eki) Çiçeksiz bitkilerde ve mantarlarda erkek gametleri oluşturan kısa, silindirik yapıdaki kese. | 
| 873 | anteriyör | Bir hayvanın ya da bir parçasının bir eksene göre önde olan bölgesi insan anatomisine göre ventral bölge karın tarafı. Ön. | 
| 874 | anteriyör lop | bk. ön lop | 
| 875 | anterozoit | (Yun. anthos: çiçek zoon: hayvan eidos: şeklinde) Yosunlarda (Bryophyta) anteridyumda meydana getirilen çift kamçılı erkek gamet spermatozoit. | 
| 876 | Anthémis | bk. papatya | 
| 877 | Anthémis chia | bk. beyaz papatya | 
| 878 | Anthias sacer | bk. berber balığı | 
| 879 | Anthozoa | bk. mercanlar | 
| 880 | Anthropoidea | bk. insansılar | 
| 881 | Anthropoides virgo | bk. telli turna | 
| 882 | Anthus campestris | bk. kır incir kuşu | 
| 883 | Anthus cervinus | bk. kızıl gerdanlı incir kuşu | 
| 884 | Anthus novaeseelandiae | bk. mahmuzlu incir kuşu | 
| 885 | Anthus pratensis | bk. çayır incir kuşu | 
| 886 | Anthus spinoletta | bk. dağ incir kuşu | 
| 887 | Anthus trivialis | bk. ağaç incir kuşu  | 
| 888 | anti | Yunanca karşı anlamında ön ek. | 
| 889 | antibiyotiğe dayanıklı genler | Plâzmitlerde bulunan ve çeşitli antibiyotiklere karşı girdikleri ya da bulundukları hücreyi dirençli hâle getiren genler. | 
| 890 | antibiyotik | Mikroorganizmaların üremesini engelleyen veya tahrip eden, genellikle mikroorganizmalar ya da bitkiler tarafından meydana getirilen, streptomisin, penisilin gibi kimyasal maddeler. | 
| 891 | antibiyoz | (Yun. anti: karşı, biosis: yaşama şekli) Hayvanların diğer hayvanlarla ilişkilerinde birinin diğeri için zararlı olma durumu. | 
| 892 | antibranşiyal zar | (Yun. anti: karşı branchium: kol) Yarasalarda kolun önünden gelişip omuzdan, ön kol, bilek veya başparmağa uzanan zar. | 
| 893 | antidiüretik hormon, ADH | (Yun. anti: karşı dia: arasından ouron: idrar) Memelilerde hipofizin nöral lobundan salgılanarak nörosekresyon granülleri hâlinde depolanan ve böbreklerde suyun tutulmasını sağlayarak, vücuttaki su dengesini ayarlayan, kan basıncının ayarlanmasında da gör | 
| 894 | Antidorcas marsupialis | bk. keseli antilop | 
| 895 | antidromik faaliyet | (Yun. anti: karşı dromos: koşma) Sinir hücrelerinde impulsların dendrite aktarılması. | 
| 896 | antihormon | (Yun. anti: karşı hormaein: uyarmak) Bir hormonun faaliyetini engelleyen herhangi bir madde. | 
| 897 | antijen | (Yun. anti: karşı genos: doğum) Bağışıklık cevabına sebep olan herhangi bir madde. İmmünojen. | 
| 898 | antijen bağlama yeri | (Yun. anti: karşı genos: doğum) Özel olarak antijen bağlayan immünoglobulin molekülünün bir parçası. Her antikor molekülünün iki antijen bağlama yeri vardır. | 
| 899 | antijen reseptörü | (Yun. anti: karşı genos: doğum) B hücreleri ile T hücrelerinin plazma zarı üzerinde bulunan ve ancak kendine özgü antijeni tanıyan protein. | 
| 900 | antijenik determinant | (Yun. anti: karşı genos: doğum) Vücut dokusuna zarar vermeden patojenleri tahrip eden herhangi bir kimyasal madde. |