1771 | biyolojik | (Yun. bios: hayat logos: bilim) Canlı organizmalar ve incelenmeleriyle ilgili. |
1772 | biyolojik deterjanlar | (Yun. bios: hayat logos: bilim) Hücrelerin parçalanması, çözülmesi, zarların daha sıvı hâle getirilmesi ve temizlik için kullanılan, yapay ya da doğal olarak bulunan, iyonik deterjanlar (sodyum dodesil sülfat vb.), iyonik olmayan deterjanlar (triton vb.) |
1773 | biyolojik dozimetri | (Yun. bios: hayat logos: bilim) Kişilerin aldığı radyasyon dozu ile kromozomlarda oluşan anormallikler arasındaki ilişkinin sayısal değerlendirilmesi. |
1774 | biyolojik ırk | (Yun. bios: hayat logos: bilim) Morfolojik olarak benzeyen fakat fizyolojik olarak farklı türler soyu. Örnek: Belli bir konak ihtiyacına göre parazit veya saprofit olma. |
1775 | biyolojik kontrol | (Yun. bios: hayat logos: bilim) Zararlı hayvanların veya bitkilerin bakteriler, virüsler, böcekler ve diğer canlı organizmalarla veya hormonlar gibi biyolojik maddelerle kontrolü. |
1776 | biyolojik nakil | (Yun. bios: hayat logos: bilim) Bir taşıyıcıda üreyen patojenin diğerine geçirilmesi. |
1777 | biyolojik ölçümler | Canlı organizmadaki ya da hücredeki maddelerin miktarlarını, aktivitelerini, hastalık olasılığının, antikor oluşumunun, ağırlık artışının ve bakteriyel büyüme oranı gibi çeşitli biyolojik olayların ölçülmesi. |
1778 | biyolojik saat | (Yun. bios: hayat logos: bilim) 1. Peryodik olarak bazı biyolojik yapıların (veya genlerin) ifade edilmesini mümkün kılan mekanizma. 2. Birçok hücre ve organizmada görülen metabolik ve davranış ritmlerinin temelinde bulunan mekanizma. |
1779 | biyolojik sınıflandırma | (Yun. bios: hayat logos: bilim) Organizmaların akrabalık esasına dayandırılarak taksonlar içine yerleştirilmesi. |
1780 | biyolojik tamponlar | (Yun. bios: hayat logos: bilim) Fizyolojik pH aralığında biyokimyasal sistemlerin araştırılmasında kullanılan tris, HEPPS, MES gibi bir grup tampon. Bunlar pH 6-8 arasında pKaya sahip, suda iyi çözünen ve biyolojik zarları geçemeyen, saflık derecesi yüks |
1781 | biyolojik tür | bk. tür |
1782 | biyolojik yarılanma | (Yun. bios: hayat logos: bilim) Canlı dokuya, organa ya da organizmaya verilen radyoaktif madde miktarının yarısının ortamdan atılması için geçen zaman. |
1783 | biyolojik zar | bk. hücre zarı |
1784 | biyom | Geniş bir alana yayılmış ve klima olarak belli sınırlar içinde karakterisitik kompozisyon oluşturan hayvan ve bitki grubu. |
1785 | biyomas | bk. biyokütle |
1786 | biyomembran | bk. hücre zarı, zar |
1787 | biyometeoroloji | (Yun. bios: hayat meteorologia: hava şartlarını inceleme) Havanın bitki ve hayvanlar üzerindeki etkisini inceleyen bilim dalı. |
1788 | biyometri | bk. biyoistatistik |
1789 | biyomineralizasyon | Canlı organizmaların oluşturduğu tüm ya da kısmî mineralleşme. |
1790 | biyomühendislik | Vücut organları için yapay parçalar kullanılması ekonomik önemdeki bileşiklerin biyosentezinde teknoloji kullanılması. |
1791 | biyonomi | (Yun. bios: hayat nomos: kanun) Ekoloji için kullanılan eski bir terim. |
1792 | biyopsi | (Yun. bios: hayat opsis: görme) İncelemek üzere canlı doku örneği alma. |
1793 | biyopterin | (Yun. bios: hayat pteron: kanat) Bazı böceklerde drosopterlerin öncüsü olan renksiz bir pterin maddesi. |
1794 | biyoreaktör | Sıcaklık, pH derecesi gibi çevre şartları kontrol edilen fermentasyon kabı. |
1795 | biyoremidasyon | Bir çevre kirleticisini uzaklaştırmak için mikropların kullanılması. |
1796 | biyos | Canlı organizmalar. |
1797 | biyosensör | Gösterge olabilecek herhangi bir organizma mikroorganizma, enzim sistemi veya diğer biyolojik yapılar. |
1798 | biyosentez | (Yun. bios: hayat synthesis: bileşik) Küçük moleküllerin enzimler aracılığı ile birleştirilerek büyük moleküllerin sentezlenmesi olayının canlı organizma içinde meydana gelmesi. |
1799 | biyoseri | Kalıtlanan tek bir karakterde görülen peş peşe değişmeler. |
1800 | biyosfer | (Yun. bios: hayat sphaira: dünya) Canlı organizmaların birbirleriyle ilişkilerinin sürdüğü kayaç, su ve hava katmanlarından oluşan yeryüzü örtüsü. |