541 | devimsel öncelik kuramı | Bedenin devimle ilgili mekanizmalarının duyularla ilgili olanlardan önce işleyebilir duruma geldiğini ileri süren bir kuram. |
542 | devimsel uyum | Kasların birbirlerini engellemeden etkili bir işbirliği yapabilmesi durumu. |
543 | devimsel yanılsama | Beden örgenlerinden herhangi birisinin devinmediği halde deviniyormuş gibi algılanması. |
544 | devimsel yetenek yaşı | Çocukların devimsel gelişimlerinde eriştiği düzeyi ay ve yıl olarak gösteren yaş. |
545 | devleşme | Kalkan bezinin aşırı etkinliği yüzünden boyda ya da kafatası, el, ayak ve kimi iç örgenlerde görülen aşırı gelişme ve büyüme. |
546 | dış çevre | Canlının dışında olan ve kendisinin de bilinçli ya da bilinçsiz olarak tepkide bulunduğu uyaranların tümü. |
547 | dış kaynaklı anlak geriliği | Döllenmeden başlayarak doğumdan sonraki çocukluk yıllarını da içine alan etkilerin yarattığı anlak geriliği türü. (Kan uyuşmazlığı, frengi, röntgen ışınları, beyin zedelenmesi türünden etkilerle oluşur.) |
548 | dış küme | Bireyin bağlı ve ilişkili olduğu kümenin dışında kalan kişiler ya da küme. |
549 | dış ödül | Deneğin başararak ödüllendiği eylemle ilişkisi olmayan herhangi bir ödül. |
550 | dışa yansıtma | (Freüd) Kişinin kendine özgü anlıksal nitelikleri ya da ruhsal süreçlerini başka bir kişiyle ilişkiliymiş gibi görmesi ya da bunları kâğıt üzerindeki çizimlerde olduğu gibi simgeleştirmesi. |
551 | dışadönük | Güçlü olarak dışadönüklük davranışları gösteren (kişi). |
552 | dışadönüklük | Kişinin ilgisinin kendi duygu ve düşünceleri yerine dıştaki nesnel ve toplumsal çevreye yönelmesi durumu. |
553 | dışarık | Canlının bedeni ya da sinir dizgesi dışında geçen (bir durum ya da olay). |
554 | dışarık duyular | Yalnız dış dünyadan gelen uyaranların etkileyebildiği duyular. |
555 | dışınlı güdü | Dıştan gelen ödül ya da ceza gibi değişkenlerle sağlanan davranış. |
556 | dışkıl aşama | (Ruhsal çözümleme) Çocukluğun ilk yıllarında büyük aptes yapmaya ve ilişkili örgenlerin sağladığı kösnül duyumlara bağlılık gösterilen aşama. |
557 | dışkıl kişilik | Çocuğun büyük ya da küçük aptesini tutmayı öğrendiği süre içinde kazandığı alışkanlık, tutum ya da değerlerle ilgili olarak geliştirdiği kişilik özelliklerinin bütünü. |
558 | dışkıl kösnüllük | (Ruhsal çözümleme) Kıç bölgesinin uyarılması ya da büyük aptesini yapmakla ilgili olan karmaşık etkinlikler yolu ile cinsel doygunluk elde etme eğilimi. |
559 | dışkıl sadistlik aşaması | (Ruhsal çözümleme) Sevgeç gelişiminde ilk çocukluğun kız, erkek ayırımı döneminde, acı veren dışkılama içgüdülerinin güçlü olduğu basamak. |
560 | dışkıl üçlü | (Freud) Çocukluğun ilk yıllarında dışkılama eğitiminin uygunsuzluğu nedeniyle geliştiği ileri sürülen Uç karakter özelliği (inatçılık, cimrilik, aşırı düzenlilik). |
561 | dışkılama öğretimi | Büyük ve küçük aptesini yapma konusunda çocuğa çevresinin uygun ve gerekli bulduğu beceri ve alışkanlıkları kazandırma. |
562 | dışlak ketleme | (Pavlov) Koşullu uyaranla birlikte başka bir dış uyaran uygulandığında kimi zaman deneğin gösterdiği koşullu tepkenin güçsüzleşmesi. |
563 | dışlaklama | 1. (Deneysel ruhbilim) Herhangi bir dürtünün iç uyaranlar yerine dış uyaranlarca kamçılanma süreci. 2. (Gelişim ruhbilimi) Çocuğun bedensel çevresiyle dış çevreyi ayıramadığı dönemden, dış çevreyi kendinden ayrı bir varlık olarak algılayabilme olgunluğuna |
564 | dışsal gereksinme | Canlının, biyolojik ya da ruhbilimsel doygunluk ve yeterliğini artıracak, dış çevreye ilişkin bir nesne. |
565 | dikey küme | Üyelerini birden çok toplumsal sınıftan alan küme. |
566 | dikey yöntem | Belirli bir denek kümesinin belirli bir yaş süresinde çoğu zaman gelişimsel açıdan izlenip incelenmesi yöntemi. |
567 | dikkat | İstençli ya da istençsiz olarak bir olayı daha canlı duruma getirmek için tümü ya da bir parçası üzerinde anlık gücünün toplanması durumu. |
568 | dikkat genişliği | 1. Kısa bir süre içinde gösterilen çok sayıdaki nesneyi doğru olarak algılayabilme ve anımsayabilme niteliği. 2. Kişinin bir nesne ya da konu üzerine dikkatini yöneltebildiği süre. |
569 | dikkat toplaşımı | Dikkatin sürekli olarak bir nesne ya da konunun belirli bir yönü üzerinde toplanması. |
570 | dikkat uzamı | Gözü kaydırmadan kısa bir süre içinde doğru olarak algılanabilen nesnelerin sayısını ya da tümünü kapsayan alan. |