571 | dil bozukluğu | Konuşmada, konuşmanın algılanmasında ve kimi kez de yazı ve çalımlarda görülen sürekli özür ve yetersizlik. |
572 | dil özürü | Sözlü ya da yazılı dilin öğreniminde ya da kullanımında baş gösteren bozukluk. |
573 | dil sürçmesi | Söz ya da yazıyle belirtilmek istenen bir düşüncede, kimi sözcüklerin istenmeden araya girmesi ve anlamı kökünden değiştirmesi. (Ruhsal çözümcülere göre bu sözde yanılgı, bilinçaltında tutulmaya uğraşılan bir duygu, dilek ya da düşüncenin ortaya çıkışıdır |
574 | dil uydurma | Çocuklar ve kimi ruh hastalarında görülen, yeni dil simgeleri uydurma ya da eskilerini değiştirerek kullanma durumu. |
575 | dil yeteneği | Kişinin dil öğreniminde gösterdiği yetenek. |
576 | dilek doyurma | (Ruhsal çözümleme) İstek ve özlemlerini düşleme yolu ile doyurma. |
577 | dilek düzeyi | Belli bir işi başarmakta kişinin kendinden umup beklediği düzey. |
578 | dilsizlik | Konuşma becerilerini doğal sağırlık yüzünden geliştirememe ya da ruh hastalıklarının etkisiyle becerileri kullanmaktan kaçınma durumu. |
579 | dingdong kuramı | Dilin, doğada var olan sesleri ve devimleri örnekseyerek doğup geliştiğini savunan bir görüş. |
580 | direnç dönemi | Sinir ya da kasların bir bölümüne uygulanan bir uyarandan sonra bu bölümün kısa bir süre ikinci bir uyarana karşı duyarsız kalması. |
581 | direnilmez tepi | Kişinin yanlış ya da çetin olduğunu bildiği bir davranışı yapma itilimi duyması. |
582 | direnme | Herhangi bir uyaran söz konusu olmadığı halde belirli birtakım etkinlikleri sürdürmede ayak direme. |
583 | diriklik | Geçici bir zaman içinde de olsa, doygunluk elde etmek ya da gerginlikten kurtulmak için, bir davranış yolunu izlemede gösterilen direnç. |
584 | diriklik ruhbilimi | Dürtü ve güdüleri temel kavram olarak kullanan ya da neden-sonuç bağlarına önem veren ruhbilim türü. |
585 | diz tepkesi | Diz kapağının aşağısına vurulunca bacağın ileriye doğru fırlaması. |
586 | dizge çözümleme | Bir dizgede söz konusu olabilecek yanılgı ve düzensizlikleri saptayarak düzeltme ve böylece verimi arttırma. |
587 | dizgeli değiştirme | Anıları sürekli ve dizgeli olarak belirli bir yönde değiştirme. |
588 | dizgeli sabuklama | Gerçeğe uygun olmamakla birlikte kendi aralarında mantıklı bağlar kurulmuş olan düşünü ve inançlar dizgesi. |
589 | dizisel konum etkisi | Bir dizi sözcüğün öğrenilmesinde, herhangi bir sözcüğün dizinin başında, ortasında ya da sonunda oluşunun, öğrenme ve anımsama üzerindeki etkisi. |
590 | dizisel öğrenme | Sözcükleri ya da devimsel davranışları verilen dizilere uygun olarak öğrenme ve anımsama. |
591 | doğa-bakım sorunu | Canlının gelişiminde, soyaçekimsel özelliklerle çevrenin ve bakımın göreli etkilerini belirleme sorunu. |
592 | doğal anlak | Soyaçekimle kuşaktan kuşağa geçtiği düşünülen anlak türü. |
593 | doğal ceza | Suç işleyen kişinin davranışlarının doğal sonucu olan ceza. |
594 | doğal davranış | Canlının doğduğu andan beri var ve etkili olan etmenlerin yarattığı davranış. |
595 | doğal dürtü | Açlık, susuzluk gibi bir kuşaktan ötekine geçen ve öğrenme yolu ile köklü olarak değiştirilemeyen dürtülere verilen ad. |
596 | doğum ağlaması | Çoğunlukla doğumun hemen ardından, bebeğin solumaya başladığını bildiren sesi. (Bu tepkiye özel anlam veren ruhbilim akımları vardır.) |
597 | doğum yaralanması | 1. Zor doğum nedeniyle beynin zedelenmesi durumu. 2. (Ruhsal çözümleme) Çocuğun ana rahminden atılıp çevrenin gerçekleri ile yüz yüze gelişinin yarattığı ruhsal sarsıntı. |
598 | doğuştan | Bireyin doğduğu andan beri var olan, bununla birlikte kalıtımla ilişkisi olmayan (özellik). |
599 | doğuştan körlük | Doğumdan önce ya da doğum sırasında başlayan körlük. |
600 | doğuştan sağırlık | Doğum öncesi nedenlerden ileri gelen sağırlık. |