631 | duygu | Belirli nesne, olay ya da kişilerin, bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenimler. |
632 | duygu dönüşümü | (Ruh hekimliği) Ruhsal çatışmaların sonucu olarak kötürümlük, örgen uyuşması ve benzeri beden belirtilerinin gelişmesi. |
633 | duygu durumu | Sevinçli, dertli ya da coşkusal bir tepki göstermek için kişinin içsel hazırlığı. |
634 | duygu sezgisi | Başkalarının içinde bulunduğu coşkusal durumu sezinleyerek ona karşı anlayışlı bir tutum takınma. |
635 | duygu yatırımı | (Ruhsal çözümleme) Kişi, cansız varlık, toplumsal küme ya da bir amaç gibi konular üzerine yatırılan sevgeç ya da ruhsal erke. |
636 | duygudaşlık | Başka bir kişinin duygularını onunla paylaşma |
637 | duygulanım | İstenç ve anlıktan ayrı görülen, duygusal tepkiler gösterme durumu. |
638 | duygulanım uygunluğu | Coşkusal tepkilerin, durumun gerektirdiğine uygun düşmesi. |
639 | duygulanma | İç salgı bezlerini de kapsayan türlü etkiler altında duygusal tepkiler gösterme. |
640 | duygululuk | Tepkilerin öncelikle duygulara dayanması durumu. |
641 | duygusal çıldırı | Duyma, düşünme ve davranış alanlarında, sanrı, sabuklama, duygu kütlüğü gibi belirtiler gösteren ve kişinin gerçeklerle olan ilişkisinin büyük ölçüde azaldığı ruh hastalığı. |
642 | duygusal evriklik | (Freud) Sevgiden nefrete ya da nefretten sevgiye birdenbire dönme durumu. |
643 | duygusal tıkanma | İç çatışmalar yüzünden sinir ve kas tepkilerinin durması ya da düşünce zincirinin kopması durumu. |
644 | duyu örgeni | İçten ve dıştan gelen duyumları alıp beyine ileten örgen. |
645 | duyudışı algılama | Duyu örgenleri yoluyla algılanamayan bir olay ya da görüngüyü, belirlenmemiş kimi etmenler yoluyla algılama. |
646 | duyum | Duyu örgenlerimiz yoluyla beden alanı ya da dış çevreden toplanan uyarıcı. |
647 | duyum alanı | Beyin kabuğunda, duyu örgenlerinin iletici sinirlerinin sona erdiği bölge. |
648 | duyum boyutu | Nitelik açısından, öteki duyumlardan çok birbirine benzeyen duyum verilerinin tümü. |
649 | duyum gecikmesi | Uyaranın, başladığı ve bittiği kısa süre içinde algılanamaması durumu. |
650 | duyum ruhbilimi | Uyaranların fiziksel özellikleriyle uyardıkları tepkilerin fiziksel özellikleri arasındaki ilişkiyi nicelik açısından inceleyen ruhbilim dalı. |
651 | duyum verisi | Bir duyu örgeni uyarıldığında elde edilen, çözümlenemeyen, yorumlanamayan temel ruhbilim birimi. |
652 | duyum yitimi | İlâçlar, sinir bozuklukları ya da görevsel düzensizlikler nedeniyle uyaranlara karşı duyarlığın tüm ya da bölgesel olarak yitirilmesi durumu. |
653 | duyumculuk | Bütün bilgilerin duyumlardan sağlandığını savunan ruhbilim akımı. |
654 | duyumsal ayırım | Duyum verileri ya da uyaranlar arasındaki ayrılıklara tepki yapabilme. |
655 | duyumsamazlık | Düzgülü olarak türlü durumların harekete getirdiği ilgi ve duygulardan yoksun olma durumu. |
656 | dünya görüşü | Kişinin, yaşamın tümü, toplumun bütün kurumları ve evrenle ilgili görüşü. |
657 | dürtü | Fizyolojik ya da ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içsel bir gerilim. |
658 | düşkü | Ruhsal sağaltım amacıyla kişinin yöneldiği spor, el işleri ya da güzel sanatlar gibi etkinlikler. |
659 | düşkünlük | Belirli durumlar ya da kişilere coşkusal rengi yoğun olan katı ve değişmez bir tutumla bağlanma. |
660 | düşlem | Gerçeklerden koparak içte kalan dilekleri, imgelem etkinlikleri ile doyurmakta kullanılan tasarımların tümü. |