1081 | James-Langa coşku kuramı | Coşkuların, coşku uyandırıcı durumların algılanması üzerine bedende baş gösteren fizyolojik değişmelerin algılanması sonucu olduğu görüşü. (James ve Lange bu konuda benzer görüşlerini birbirlerinden bağımsız olarak belirtmişlerdir.) |
1082 | Jost yasası | Güçleri eşit, yaşları değişik olan iki çağrışımdan eskisinin gücünün, yineleme yoluyla yenisinden daha çok arttığını ve belirli bir zaman süresi içinde eskinin daha geç unutulduğunu öne süren yasa. |
1083 | Jukes ailesi | Türlü kuşaklarda üyelerin büyük bir bölümünün geri anlaklı, uyumsuz ve benzeri durumda oldukları saptanan bir aileye verilen takma ad. |
1084 | Jungçu çözümleme | Uyum güçlüğü çekenleri ya da ruh hastalığına tutulanları sağaltmak için, ruhsal olayları Jung'un yöntemine göre çözümleme. |
1085 | K karmaşası | İnsan deneklerde uyku anında uygulanan işitsel uyaranların ortaya çıkardığı genel nitelikteki beyin zarı tepkileri. |
1086 | K ölçeği | (M. M. P. I.) "Minnesota çok yönlü ölçeği"nin uygulandığı deneklerin sorulara verdikleri karşılıklarda ne oranda kaçamak ve uydurma tepkiler bulunduğunu belirlemeye yarayan bir ölçek. |
1087 | kaba devimsel uyuşum | Kaba gücün öncül olduğu kassal uyuşum. |
1088 | kaçınma alıştırması | Denek hayvanının her denemede tedirgin edici bir uyaranla karşılaştırılmasına dayanan deneysel bir süreç. |
1089 | kaçınma aşamaları | Belirli durumlar içinde kaçınma tepkisi öğrenilirken, tehlike iminin görünmesiyle kaçınma tepkisi arasındaki sürenin giderek azalma evreleri. |
1090 | kaçınma kuramı | (Sullivan) Benliğin, yürürlükte olan etkinlik örgütüne aykırı düşen yaşantıların etkilerinden kaçınma eğiliminde olduğunu savlayan kuram. |
1091 | kaçınma mekanizması | Kişinin tedirgin edici çatışma ve durumlardan kurtulmak ereğiyle, sürekli olarak düş kurması ya da çıldırılara ve sinircelere sığınması. |
1092 | kaçınma öğrenimi | Bir ceza uygulandığında kaçış yoluyla kurtulmayı öğrenme. (Cezanın yarattığı acıdan kaçınma, bir tür ödül etkisi yapar.) |
1093 | kaçınma tepkisi | 1. Belli bir uyaran ya da yaşantıdan kaçınma biçimindeki davranış. 2. Belli bir durumdan uzaklaşma ya da uyaranı yok ederek bunlardan kaçınma eğilimi. |
1094 | kaçınmacılık | Gerçekçi biçimde karşılanması gereken tedirgin edici durumlardan kaçınma eğilimi. (Sinircelerle ilgili görüntülerin çoğu kaçınma aracı sayılmaktadır.) |
1095 | kaçış | Kimi çıldırılarda kişinin gerçek kimliği dışında bir kimliğe bürünerek, alışık olduğu çevreden uzaklaşması. (Bu süre içindeki yaşantılarını kişi, kendine gelince anımsayamaz.) |
1096 | kadınsı | Beden ve ruh özelliklerinin bir ya da birkaçı yönünden erkekten çok kadına benzeyen (kişi). |
1097 | kafatası bilimi | Yetilerin gücünün bağlı bulundukları beyin alanının gelişimine dayandığını ve bu gelişmelerin de kafatasının biçim, çöküntü ve çıkıntılarını yansıttığını savunan bilimsel geçerliği çok azalmış bir bilgi dalı. |
1098 | kalabalık yılgısı | Kalabalık içinde ya da karşısında duyulan hastalıklı korku. |
1099 | kalın ses sağırlığı | Kalın sesleri duyma yetersizliği. |
1100 | kalıntılar yöntemi | (Mill) Bir etkinin açıklanamayan parçasının ondan önceki durumun parçasının sonucu olabileceği görüşüne dayanan tümevarım yöntemi. |
1101 | kalıtım | Çevre etkileriyle köklü olarak değiştirilemediğine inanılan özelliklerin, döllenme sırasında dişi ve erkeğin kromozomları yoluyla bir kuşaktan ötekine geçmesi. |
1102 | kalıtımcılık | Davranışın yorumlanmasında kalıtım ve kalıtımsal etkilere her şeyden çok önem veren görüş. |
1103 | kalıtımsal anlak geriliği | Anlak geriliğinin dış nedenler söz konusu olmadan soya çekim yolu ile bir kuşaktan başka bir kuşağa geçen biçimi. |
1104 | kalıtımsal yatkınlık kuramı | Kimi bireylerin belirli hastalıklara karşı kalıtsal bir yatkınlık gösterdikleri görüşü. (Hastalığın gelişmesi elverişli koşullarla karşılaşılmasına bağlıdır.) |
1105 | kalkan alıklığı | Doğumdan önce ya da çocukluğun ilk yıllarında kalkan bezinin kana yeterince salgı akıtmamasından ileri gelen, beden ve anlık gelişiminde önemli geriliklere neden olan anlak yetersizliği. |
1106 | Kallikak ailesi | Aynı baba ve iki değişik anadan üreyen kuşaklarda bir dalın uyumlu, düzgülü ve başarılı, ötekininse geri anlaklı, uyumsuz ve başarısız kişilerden oluştuğunu gösteren bir aile incelemesine verilen takma ad. |
1107 | kan yılgısı | Kan karşısında korku duyma hastalığı. |
1108 | kapalı yer yılgısı | Asansör, dolap ve küçük oda gibi kapalı yerlerde duyulan kaygı ya da korku. |
1109 | kara sevda | Kişinin belirli bir neden olmadan çöküntü durumuna girip çevreden gelen uyaranlara kapanması ve güçlü suç ve günah duyguları içine düşmesi durumu. |
1110 | karabasan | Korkunç olayları ve bu yüzden güçlü gerilim ve bunalımları kapsayan düş. |