1471 | ruhcinsel boşalma | İmgelem etkinlikleri çerçevesi içinde başlayan ve sonuçlanan cinsel gerilim ve doygunluk. |
1472 | ruhdevimsel | Ruhsal süreçlerin devinime dönüşme niteliği. |
1473 | ruhölçümü | Ruhsal süreçlerin ölçülmesinde kullanılan araçları ve yöntemleri geliştiren bir ruhbilim dalı. |
1474 | ruhötesi | Başkasının kafasındakini okuma, ruhlarla ilişki kurma, gelecekten haber verme gibi ruhbilimin kapsamına girmeyen ve onun dışında incelenen olayları kapsayan alan. |
1475 | ruhsal acı | Belirli bir neden ya da uyaran bulunmadan duyulan coşkusal acı. |
1476 | ruhsal açık | Kişiden, olağan ve gerçek koşullar altında beklenebilecek yapım ve başarı düzeyinin, belirgin olarak beklenenden aşağı düşmesi. |
1477 | ruhsal alan | (Lewin) Belirli bir anda bireyin davranışını etkileyen iç ve dış etmenlerin oluşturduğu kuramsal alan. |
1478 | ruhsal bağımsızlık | 1. Çocuğun ruhsal açıdan ana ve babaya olan bağımlılığının sona erme durumu. 2. Ruhsal sağaltımda, sağaltılanın sağaltmaya karşı geliştirdiği duygusal bağımlılıktan kurtularak iyileşmesi. |
1479 | ruhsal belirtili sinirce | (Freud) Bunalım ve baskının, dönüşümcelerdeki bedensel bozukluklar yerine, ruhsal değişme ve dengesizliklere yol açtığı bir tür sinirce |
1480 | ruhsal ben | Kişinin örgensel ve ruhsal bir varlık olarak kendinde bulunduğunu sandığı niteliklerin tümü. |
1481 | ruhsal bireşim görüşü | Ruhsal çözümlemeye karşıt olarak, yararlı yasaklar geliştirerek sevgeci gerçek yerine ve önemine indirmek gerektiğini savunan bir akım. |
1482 | ruhsal bölge | Yaşam alanının, birini ötekinden farklı kılan herhangi bir bölgesi. |
1483 | ruhsal bütüncülük | Bütün gerçeklerin ancak anlıksal ve ruhsal kaynaklı olduğunu savunan görüş. |
1484 | ruhsal çözümleme | Freud'un geliştirdiği, insanın uyumlu ya da uyumsuz davranışlarının kaynağı sayılan bilinçaltı çatışma ve güdüleri araştırıp bilince çıkararak davranış sorunlarını çözme yöntemi. |
1485 | ruhsal devimlenme | (Lewin) Yaşam alanında bir bölgeden ötekine geçerken belirli davranışlarda bulunma. |
1486 | ruhsal erselik | Her iki cinse özgü olan ruhsal dürtüleri ve bedensel özellikleri bulunan (kişi). |
1487 | ruhsal güçsüzlük | Geçici bir hastalık olarak düzgülü ruhsal görev ve süreçlerin yapılamaz duruma gelmesi. |
1488 | ruhsal kaynaklı bozukluk | Örgenlerde herhangi bir maddesel bozukluk ya da çöküntü olmadan ruhsal görevlerde baş gösteren bozukluk. |
1489 | ruhsal kökenli beden hastalıkları | Ülser, astım ve şeker hastalığı gibi çoğu zaman ruhsal nedenlerle gelişen ve beden yapısı ya da görevlerinde çöküntülere sebep olan hastalıklar. |
1490 | ruhsal sağaltım | Davranışta görülen uyumsuzluk ya da bozuklukların türlü yöntem ve tekniklerle düzeltilmesi. |
1491 | ruhsal sağaltımcı | Ruh hastalıklarını sağaltmak için gerekli yeterliği edinmiş olan uzman. |
1492 | ruhsal savaş | Ulusların, çatışma durumunda kendi toplumlarının direnme ve savaş gücünü artıran, düşmanınkinini ise zayıflatıp çökerten girişimleri. |
1493 | ruhsal savrukluk | (Freud) Bilinçsiz düzeydeki çatışmaların doğurduğu söylenen, dil ya da yazı sürçmesi, eşyaları koyduğu yeri unutma, anılarda tıkanıklık, küçük kazalar yapma ve benzeri davranışlarda bulunma. |
1494 | ruhsal tanılama | Özellikle uyumsuz davranışların gerisindeki nedenleri araştırıp ortaya çıkarmaya yarayan yöntemler. |
1495 | ruhsal tedirginlik tepkisi | Aşırı bir uyaran ya da durum karşısında yapılan uyumsuz tepki. |
1496 | ruhsal yalnızlık | (Jung) Kimsenin bilmemesi gereken korkunç bir sırrı gizli tutmak düşüncesi ile insanlardan uzak durma çabası. |
1497 | ruhsal yaralanma | Kişide ruh hastalığı yönünde kimi değişmelere yol açabilecek denli güçlü ve zarar verici bir yaşantı. |
1498 | ruhsal yetersizlik | Cinsel uyaranlar karşısında yeterli ve doyurucu tepki yapabilme güçsüzlüğü. |
1499 | ruhsal zırhlanma | (Lewin) Dikkati çeken dış uyaranlardan korunabilmek için dıştan gelebilecek bütün uyaranlara kendini kapalı tutma davranışı. |
1500 | sabuklama | Kimi hastalıklarda görülen, abuk sabuk söyleme, anlamsız davranışlarda bulunma gibi belirtiler gösteren ruh bozukluğu durumu. |