601 | kaldıraç dekoru | Tiyatro sahnesinde dekor değiştirmeye yarayan eski bir yöntem. Daha çok eski ingiliz sahnelerinde görülür. Sahne dibinde iki yanda duran birer makaradan birinden ötekine sarılmakla değiştirilebilen resimli dekor bezi. |
602 | kalgı | (T.K.O.) Anadolu'da dans etmek anlamına gelir. |
603 | kammerspiele | bk. Salon tiyatrosu. |
604 | kanat | Büyük bir dekor parçasına menteşe ile bağlanmış daha küçük bir dekor parçası. |
605 | kanbur | (Ort. O.) Karagöz ile Orta oyunu tiplerinden biri. |
606 | kapalı dekor | Boyutlu, bir kutu gibi üç yandan kapalı ve tabanlı dekor. |
607 | kapalı gişe | Bütün biletlerin satılmış olduğunu bildiren terim. |
608 | kapalı tiyatro | Dört duvarı olan, üstü örtülü tiyatro yapısı. |
609 | karacör oyunu | (T.K.O.) Anadolu'da ilkel kukla oyunu. |
610 | karakter oyuncusu | Davranışları, sesi, yürüyüşü, giyimi ve makyajı ile özellikle kendinden daha yaşlı, ya da yabancı bir kişiyi canlandıran oyuncu (bk. ıra oyuncusu.) |
611 | karon merdiveni | (Yun. Charon - Yeraltı dünyasında ölüm ırmağının salcısı.) Antik Yunan tiyatrosunda oyuncuların birdenbire sahnenin altından üstüne çıkmalarına yarayan ip merdiven. Böylece, tanrıların ve ruhların yeryüzüne çıkma görüntüleri sağlanırdı. |
612 | karşıt kişi | bk. antagonist. |
613 | karşıtlık kurmak | 1. Karşıt düşünceleri savunan kişileri karşı karşıya getirip bir çatışma sağlamak. 2. Kahramanı daha iyi belirtebilmek için tam karşıtından yararlanmak. Örn. Schiller'in "Haydutlar" ında Karl ile Franz Moor. |
614 | kartela | (Körm. O.) Tulûat tiyatrosunun kapısına asılan tabela. |
615 | kâsebaz | (Körm. O.) Kâseleri parmaklarının ve değneklerin ucunda çevirerek dans eden oyuncu. |
616 | kasperle | Almanya ve Avusturya'da baş kuklanın adı. 1890 yıllarında, Viyanalı komik Larosche'un yarattığı bu tip, bir bakıma Hans Wurst'dan gelmedir. Saf, neşeli ve başına gelen serüvenlerden hep iyilikle sıyrılmasını bilen halk çocuğu görünüşü ile Kasperla, daha sonra çocuklar için kukla oyunlarının sevilen bir kahramanı durumuna gelmiştir. |
617 | kasperle tiyatrosu | Almanya ve Avusturya'da baş kuklası Kasperle adını taşıyan kukla tiyatrosuna verilen ad. |
618 | katabasis | (Yun.):Düşüş. Dönümden (bk. peripeti) sonraki olayların gerilim yönünden gevşeyişinde, bir iniş durumu almasına Aristoteles'in Poetika kitabında verdiği ad. |
619 | katarsis | [Yun. Katharsis - iç arınma] Seyircilerin olmayacak tutkularından arınmaları. Bu da ancak duyulan korku ve acıma duygusunun uyandırılması ile olabilir. Aristoteles'in "Poetica" adlı eserinde kullandığı bir terimdir. Dehşet ve acıma duygulannın seyirciyi içsel bir arınmaya götürdüğünü önerir. |
620 | katlanır tahta perde | Dekor düzeninde katlanılan paravana. |
621 | katlanır tavan | Sahnede kullanılan katlanabilir tavan düzeni. |
622 | kavuk devirmek | (Ort. O.) Kavuklu'nun kavuğunu yere düşürmeden bir baş hareketiyle devirmesi. |
623 | kavuklu | (Ort. O.) Orta oyunun Pişekâr ile söz düellosuna giren, Orta oyununun en önemli tipi. Kavuklu, dilimli ve sarıklı bir kavuk, kırmızı çuhadan kaftan giyer. Eski adı Nekre'dir. Kavuklu'nun peşinde bir cüce ya da kambur bulunurdu (bk. nekre.) |
624 | kavuklu arkası | (Kar. Ort. O.) Kavukluyu izleyen kişi. |
625 | kayar sahne | İleri, geri ya da sağa ve sola, ray üstünde kaydırılabilen sahne. |
626 | kayarto | (Ort. O.) Zenci cariye, halayık. |
627 | kaydırma rayı | Kayar sahnenin, üzerinde hareket ettirildiği dişli ray. |
628 | kayserili | (Kar. Ort. O.) Yerli ağızla konuşan, ama İstanbul törelerini benimsemiş pastırmacı tipi. |
629 | keçel pehlivan | İran kukla oyununun baş oyuncusu. Kel Pehlivan da denir. Özel bir giysisi yoktur. Başının dazlaklığı tek özelliğidir. Sofu gibi görünür. Bilgiçtir, üstelik bütün İranlılar gibi, az çok şair yanı vardır. Karagöz ile akrabalığı olduğu söylenir. |
630 | keçelek baz | (isl. Tiy.):İran'da ilkel bir güldürü. |