1111 | susmalı tiyatro | Duyguların susmakla anlatılmasını deneyen yeni bir tiyatro türü. |
1112 | susun | Bir oyun çalışması olurken yapılan ihtar. |
1113 | susunuz | Işıklar ya da levha ile yapılan uyarı. Özellikle perde açıldıktan sonra kullanılır. |
1114 | süre çizelgesi | Yardımcı teknik uzmanların çalışmalarının süresini belirten çizelge. |
1115 | sürrealizm | XX. yüzyıl başlarında, Fransa'da Andre Breton'un, Freud'un görüşlerine dayanarak açtığı ve bilinçaltı gerçeği düşte olduğu gibi parçaları birbirini tutmaz bir anlatım ile vermeye çalışan akım. (Gerçeküstücülük) |
1116 | şakşak | (Ort. O.):1. Pişekâr'ın elinde bulunan çatal tahta şakşak diye ses verir. bk. pastav. 2. Commedia dell'Arte'de komik uşaklar da kullanılır. |
1117 | şakşakçı | Oyunun alkışlanacak yerlerinde çekimser seyirciye önayak olup onun da alkışlanmasını sağlamak ereğiyle tutulmuş alkışçı. |
1118 | şamamiko | (Kar.):Ustaların Karagöz tipi için kullandıkları argo. |
1119 | şano | (Tul.):Sahne. |
1120 | şanson | 1. Günlük ve politik konulara ya da aşk, şarap, yaşama sevinci gibi konulara değinen, kabarelerde söylenen şarkı, 2. Müzikli oyunlarda tek kişinin söylediği şarkı. Örnek: Brecht'in yapıtları. |
1121 | şarj rolü | Kısa, ama keskin kişileştirme isteyen rol. |
1122 | şebbaz | Karagöz oyununu oynatan usta. bk. hayalbâz, sûretbâz, hayali. |
1123 | şef kürsüsü | Orkestra şefinin notalarını koyduğu kürsü. |
1124 | şeleme | Tiyatro konuşmasında, "s" harfinin yerine "ş" ve "u" harflerini söyleme. |
1125 | şem`a | (Kar.):Perde arkasında yakılan ışık. bk. meşale. |
1126 | şem`a çanağı | (Kar.):bk. meşale çanağı. |
1127 | şenlik | bk. festival. |
1128 | şeyh küsteri | (Kar.):İran'ın Küşter kasabasından Bursa'ya gelerek yerleşmiş ve söylentiye göre ilk Türk Karagöz'ünü perdeye yansıtmış olan kişi. Eski Karagöz ustaları, onu "Pirimiz Şeyh Küşteri" diye anarlar. |
1129 | şeytan | Halk efsanelerinde ve Goethe'nin "Faust" adlı yapıtında "meplins topheles". Orta Çağ oyunlarında kötülüğün simgesi. Bu rolü oynayanlar, her yanında çirkin yüzler bulunan deriden giysiler giyerlerdi. |
1130 | şık | (Kar. Ort. O.):Zampara da denir Karagöz ve Orta oyunu tipi. |
1131 | şiddet | Bir sesin kulağımızda yaptığı etki. |
1132 | şimşek lambası | Şimşek etkisi yaratmak için kullanılan lamba. |
1133 | şişebâz | (Körm. O.):Şişeleri dengede tutarak hüner gösteren oyuncu. |
1134 | şorolo | (Ort. O.):Çocuk. |
1135 | şövalye oyunu | Kaynak olarak Almanya'da, Orta Çağ edebiyatına dayanan şövalyelerin (beylerin) kahramanlıklarını gösteren oyun. (Beylik oyunu). |
1136 | şubedabâz | (Körm. O.):Gözbağcılık gösteren oyuncu. |
1137 | tabanca | Dekor boyamada boyayı püskürtmek için kullanılan kompresörlü tabanca. |
1138 | takılmak | 1. Sataşmak, söz atmak. 2. Rolünü şaşırmak, duraksamak, unutmak. |
1139 | takım oyunu | bk. topluluk oyunu. |
1140 | takip ışığı | Sahne üzerindeki eşyayı ya da hareket eden bir kişiyi hareket durumunda izleyen ışık. |