151 | fallüs kültü | bk. kamışa tapınma. |
152 | fetişizm | bk. tapıncakçılık. |
153 | fizikî antropoloji | bk. fiziksel insanbilim. |
154 | fiziksel insanbilim | Kalıtımı, ırkları ve insan kökeninin tarihini inceleyen ve araştıran insanbilimsel dal. |
155 | folklor | bk. halkbilim. |
156 | fonksiyonalizm | bk. görevselcilik. |
157 | fratri | Kapalı bir yerleşim alanındaki klanların birleşerek oluşturdukları toplumsal birlik jens ile tribü arasındaki aracı halka. |
158 | fuhuş | bk. cinsel şenlik. |
159 | fücur | bk. yakınlararası cinsel ilişki. |
160 | fücur yasağı | bk. yakınlararası cinsel ilişki yasağı. |
161 | geçici siyasal örgüt | Avcı ve toplayıcı topluluklarda başına buyruk yerel öbeklerin geçici süreler için oluşturdukları siyasal örgüt. |
162 | geçici tabu | Kabile başkanları, din adamları ya da büyücülerce bir kimsenin, bir bitkinin ya da bir hayvanın geçici bir süreyle başkalarına yasaklanması. |
163 | geçiş kuttörenleri | İnsan yaşamının doğum, erginlik, evlenme, ölüm gibi önemli geçiş dönemleri sırasında yapılan dinsel, büyüsel ve törensel işlemler. |
164 | gelenek | Sözlü ve yazılı olmak üzere iki bölüme ayrılan ve bir toplumda kuşaktan kuşağa geçen kültür kalıtları, alışkanlıklar, bilgiler, töreler, davranışlar. |
165 | geleneksel toplum | Geniş anlamıyla insan ilişkilerinde geleneklerin egemen olduğu, çoğunluğunun okuma yazma bilmediği ve nüfusun büyük bölümünün köylerde toplandığı toplum. |
166 | geniş aile | bk. büyük aile. |
167 | giyim | Soğuktan ve kötü havalardan korunma, süslenme, büyüsel inançlar ve utanma duygusu gibi nedenlerle ilkellerin gövdelerinin kimi yerlerini örten hayvan derisi, kumaş, ot, hayvan tüyleri vb. |
168 | gizli dernek | Yetişkin erkeklerin bir bölümünün bir araya gelerek toplumsal ve dinsel toplantıları yönetmek için kurdukları dernek. |
169 | gotul | Murya'lı (Hindistan'daki budunsal gruplardan biri) genç kızların ve erkeklerin topluma uyabilmek için gerekli olan her türlü şeyi öğrendikleri ve uyguladıkları toplantı evleri. |
170 | göç kuramı | Herhangi bir yerde yaratılan kültür öğesinin ya da öğelerinin göç aracılığıyla başka bir yere gitmiş olduğunu ileri süren kuram. |
171 | göçebelik | Çobanlığa, avcılığa ve toplayıcılığa dayanan ekonomik yaşamın gerektirdiği gezgincilik, a. bk. yan göçebelik. |
172 | gökkuşağı | bk. alkım. |
173 | görenek | Bir şeyi görülegeldiği gibi yapma alışkanlığı. |
174 | görevselcilik | Yaşayan kültürlerin türlü kurumları arasındaki dinamik, görevsel ilişkileri bir kültür öğesinin yaratılış nedenini, bunun tüm kültür içindeki görevini araştıran ve aydınlatmaya çalışan görüş bu görüş çevresinde toplanan kimselerin oluşturdukları okul. |
175 | gövde boyama | Temelinde dinsel ve büyüsel öğeler yatan ve yas, savaş, bayram, erginleme ve geçiş törenleri sırasında her renge başka bir anlam vererek gövdeyi boyama. |
176 | gövde sakatlama | Büyüsel ve dinsel etkilerle ya da güzellik amacıyla gövdenin türlü örgenlerinin doğal biçimini değiştirme, bozma, sakatlama işlemi kulak memelerini, burun kanatlarını, dudakları ve çeneyi delme parmakları, elleri, ayakları sakatlama, kütleştirme dövme yap |
177 | göz | Belirli insanların ya da hayvanların içindeki etkili, çarpıcı, hatta öldürücü olduğuna inanılan gücü ya da akımı dışa vurmasına aracı olan örgen. |
178 | göz boncuğu | İnsanı nazardan, kötü gözden koruduğuna inanılan ve bu amaçla daha çok çocukların omuzbaşlarına ve gömleklerinin yakalarına dikilen camdan yapılma, göz biçimindeki boncuk, a. bk. nazar. |
179 | güççülük | İlkellerde değişik yerel adlar altında görülen ve doğada var olduğu sanılan, etkisi özellikle belirli nesnelerde, hayvanlarda ve insanlarda daha belirgin olan etkin yaşam gücü tasarımı ve inancı, a. bk. elima, mana, manitu, megbe, orenda, vakonda. |
180 | güneş dansı | Kuzey Amerika yerlilerinin yaz ortasında kutladıkları dinsel bayramları sırasında, kutsal güneş direği çevresinde yaptıkları dans. |