361 | iletişim | Bir yerden, bir kişiden, bir makineden bir başkasına, herhangi bir ortamdan yararlanarak bilgi gönderme. |
362 | iletişim çizgisi | İki uzak nokta arasında veri iletişim ortamı sağlayan herhangi bir bağlantı. |
363 | iletişim ucu | bk. uç. |
364 | im | (1) Fiziksel bir olaya bağlı olan ve veri taşıyan, zamana bağımlı bir değer.(II) Bir sayının olumlu ya da olumsuz olduğunu gösteren cebirsel simge.(3) Bir alanın, bir sözcüğün, bir öğenin ya da bir öbek gibi bir veri kümesinin başlangıcını ya da sonunu gö |
365 | im damgası | İm konumunda bulunan ve birlikte kullanıldığı sayıtın gösterdiği sayının cebirsel imini belirten damga. |
366 | im ikili | İm konumunda bulunan ve birlikte kullanıldığı sayıtın gösterdiği sayının cebirsel imini belirten ikili sayı ya da ikili damga. |
367 | im konumu | Geneilikle bir sayıtın başında ya da sonunda bulunan ve sayıtın gösterdiği sayının cebirsel imini belirten göstergeyi içeren konum. |
368 | im okuyucu | Sayfa üzerinde önceden tasarlanmış konumlarda kurşun kalemle karalanmış imler bulunup bulunmadığını ayırt ederek okuyan ve bu bilgiyi mıknatıslı kuşak tutanaklarına (önceleri delikli karta) işleyen çevrimdişı bilgi giriş donanımı. Optik im okuyucu, optik |
369 | imleç | Gösterici ekranında, klavyeden girilecek ilk damganın yerleşeceği konumu göstermek üzere kullanılan gösterge. |
370 | ince film bellek | Mıknatıslanmaz bir taşıyıcı gereç üzerindeki mıknatıslı çok ince bir film katmanından oluşan ana bellek türü. |
371 | insan-makine ilişkisi | Genellikle herhangi bir makineyi, özellikle bir bilişim dizgesini ya da bir bilgisayarı kullanan insanın toplumsal çevresiyle kullandığı mekanik araçlar arasındaki iletişim türleri, bu iletişime ilişkin sorunlar ve bunların çözümü için sağlanan her türlü |
372 | ipucu terim | Bilgi erişimde, herhangi bir kavramı belirtmek üzere yeğlenen terim olarak yer alan bir anahtar-sözcükle eşanlamlı olarak gösterilen başka bir anahtar-sözcük. |
373 | iş | Bir bilgisayarda uygulanmak üzere bir ya da birçok görevden oluşacak biçimde tanımlanmış bilgi işlem öbeği, |
374 | iş akış dili | Bir bilgisayar dizgesine verilen işleri ve bunları oluşturan görevleri tanımlamak üzere kullanılan dil. |
375 | iş çıkarma yeteneği | Bir makinenin ya da bir dizgenin, işlevine göre anlamlı herhangi bir ölçüye göre, birçok yönlerdeki toplam verimliliği. |
376 | iş güdüm dili | bk. iş akış dili. |
377 | işleç | Herhangi bir işlemde, işlenenler üzerinde yapılması öngörülen işi tanımlayan özel damga, damga dizgisi vb. göstergeler, örn. | + | /| *| ** aritmetiksel, AND | OR | NOT mantıksal işleçler olarak kullanılır. |
378 | işleklik | Bir bilgi işlem dizgesinde ana kütük tutanaklarının, öngörülen belirli bir dönem içinde, gördükleri işlem sayısıyla gösterilir nitelikleri. |
379 | işlem | Bir ya da birkaç işlenen üzerinde, belirli bir sonuç elde etmek üzere uygulanan herhangi bir eylem. bk. işleç, işlenen, komut. |
380 | işlem kütüğü | Belli bir uygulama için, ilgili ana kütük ile kullanılan ve göreli olarak geçici verileri içeren bir kütük, bk. işlembilgi. |
381 | işlembilgi | Bilgi işlemde, bir kütüğü, bir veri tabanını ya da herhangi bir veri ya da bilgi kümesini günlemek üzere işlenecek değişiklik tutanağı, bk. işlem kütüğü. |
382 | işlemek | (I) Herhangi bir veri saklama ortamına, tutanak eklemek ya da günlemek amacıyla yazmak.(II) Çalışmak. |
383 | işlenen | Bir komutta belirtilen ve üzerinde işlem yapılan veri öğelerinden her biri. |
384 | işletim dizgesi | Bir bilgisayar dizgesinin donanım ve veri kaynaklarını, istenilen hizmet türü için bunlardan en yüksek verimi sağlayacak bir çalışma düzenine göre görevlere atayan, başka bir deyişle yöneten, bunun için izlencelerin uygulanmasına ilişkin çalışma planı, ya |
385 | işletim masası | Bir bilgisayar dizgesinin güdümünü ve denetimini sağlarken işletmen' in, bakım onarımını sağlarken bakım uzmanının kullandığı, türlü göstergeler, anahtarlar, yazı makinesi ya da işletim göstericisinin bulunduğu masa ya da konsol. |
386 | işletimsel | Çalışır ya da çalışmaya hazır durumda bulunan herhangi bir dizgeye değgin. |
387 | işletmen | Bir makineyi, örn. bir bilgisayar dizgesini işleten kişi. Bu görevi uğraş edinmiş kişi. |
388 | işletmen yazı makinesi | İşletmenle bilgisayar dizgesi arasında, dizgenin güdümü ve denetimiyle iletişimi sağlamak üzere kullanılan yazı makinesi. |
389 | işlevsel çizenek | Bir dizgenin, bir aygıtın ya da bir bilgisayarın, hem kesimlerinin temel işlevlerini, hem de bunlar arasındaki işlevsel ilişkileri göstermek üzere, başlıca kesimlerinin, uygun açıklamalarla donatılmış geometrik biçimler yoluyla gösterildiği bir çizenek. |
390 | işlevsel tasarım | Bir bilgi işlem dizgesinin bölümleri arasındaki işlevsel ilişkilerin tanımlanması. |