541 | özyineleme | Bir yordamın kendini çağırabilme özelliği. |
542 | özyineli yordam | Uygulanışı sırasında kendisini çağıran ya da yine kendisini çağıracak başka bir yordamı çağıran bir yordam. |
543 | pl/l | Yönetim ortamının bilgi işlem gereksemelerine dönük COBOL vb. diller ile bilimsel hesaplama gereksemelerine dönük ALGOL, FORTRAN vb. dillerin olanaklarını birlikte kullanabilmek amacıyla geliştirilmiş bir izlenceleme dili. |
544 | rasgele erişim | bk. doğrudan erişim. |
545 | rasgele erişimli bellek | İstenen herhangi bir rasgele konumuna veri yazılır, rasgele konumundan veri okunur, doğrudan erişimli, genellikle yarıiletken bir bellek türü. Rasgele erişimli belleklere yaz-oku bellek de denilmektedir. |
546 | rasgele sıralı bilgisayar | Her komutun, uygulanacak bir sonraki komutun bellek yerini deyimleyerek belirlediği bir bilgisayar. |
547 | saat | Düzenli zaman aralıklarında vuruşlar üreten elektronik çevrimi. Zamanuyumlu bilgisayarda her bir temel işlem saat vuruşlarına uygun biçimde gerçekleştirilir. |
548 | sağa yanaştırmak | 1. Bir sayfa üzerinde damgaların basım konumlarını, basımın sağ kıyısı düzenli olacak biçimde tasarlamak. 2. Bir tutanak ya da veri alanı içindeki veriyi, belirli bir konumdaki damga sağ uca yerleşecek biçimde kaydırmak. |
549 | sağlama makinesi | bk. veri sağlama makinesi. |
550 | sağlama sayısı | Bir kütüğün tutanak tanısına ya da herhangi bir anahtara (1), bunların yanlış kullanımından doğacak bilgi işlem yanılgılarını önlemek üzere, sağlama amacıyla eklenen artık sayı. bk. artıklık. |
551 | saklamak | Bir yazmaçta bulunan veriyi ana bellekte bir yere aktarmak. |
552 | salt okunur bellek | İzlence komutlarıyla değiştirilmeyecek nitelikte kalıcı veri saklamak üzere geliştirilmiş, yalnızca okunmak üzere geliştirilmiş rasgele erişimli yarıiletken bellek. Salt okunur bellek özellikle mikroizlenceleri saklamada yazılır-okunur rasgele erişimli be |
553 | sapma | İşlemlerin olağan sırasını bozarak, denetimi, adresi belirtilen bir işleme geçiren herhangi bir komut. |
554 | satır yazıcı | Sonuçları, her satırı bir bütün olarak bir seferde olmak üzere, kağıt üzerine yazan bilgisayar çıkış birimi, bk. yazıcı. |
555 | sayaç | Sayma amacıyla kullanılan herhangi bir yazmaç. |
556 | sayamak | Bir sayıtın basamaklarındaki değişik değerleri gösteren sayısal damgalardan her biri. |
557 | sayfa | bk. bellek sayfası. |
558 | sayfa yanaştırmak | Bir sayfa üzerinde damgaların basım konumlarını, basımın sol ve sağ kıyıları düzenli olacak biçimde denetlemek, bk. sağa yanaştırmak, sola yanaştırmak. |
559 | sayfalama | Bellek kaynağının, işletim dizgesince örn. 1K, 2K gibi belirli boyda birimler olarak, devingen biçimde kullanıldığı birbellek yönetim yöntemi. |
560 | sayı gösterimi | Bir sayılar dizgesinde, bir sayının gösterimi. |
561 | sayılaştırıcs | Herhangi bir fiziksel ölçüm değerini sayısal veriye dönüştüren bir aygıt. bk. örneksel-sayısal çevirici. |
562 | sayılaştırmak | Kesikli olmayan veriyi sayısal biçimde deyimlendirmek ya da göstermek, örn. fiziksel bir büyüklüğün genliğinin örneksel bir gösteriminden, o genliğin sayısal bir gösterimini çıkarmak. |
563 | sayısal | Sayılarla gösterilen veri ya da fiziksel niceliklere değgin. |
564 | sayısal bilgisayar | Özünde verilerin kesikli gösterimlerinin kullanıldığı bir bilgisayar. |
565 | sayısal çözümleme | Matematiksel sorunları sayısal yöntemlerle ve sonuçları belirli yanılma değerlerinin altında olacağı öngörülen yaklaşımlar içerisinde elde eden çalışma alanı. |
566 | sayısal damga takımı | Sayıları, kimileyin de güdüm damgalarını, özel damgaları ve boş damgayı kapsayan, buna karşılık yazaçları dışarıda bırakan bir damga takımı. |
567 | sayısal denetim | bk. sayısal güdüm. |
568 | sayısal düğüm | Verinin bir sayısal damga takımı kullanılarak gösterildiği düğüm. |
569 | sayısal düğümlü damga takımı | Sayısal düğümlerle düğümlenmiş öğelerden oluşan damga takımı. |
570 | sayısal gösterim | Verinin sayıtlarla kesikli gösterimi. |