211 | delikli kuşak | Üzerinde bulunan delikler düzeniyle verilerin gösterilebildiği kâğıt kuşak. Delikli kâğıt kuşak ya da kâğıt kuşak deyimleri de kullanılır. |
212 | delikli kuşak düğümü | Delikli kuşak üzerinde verilerin gösterimi için kullanılan düğüm. |
213 | denemelik veri | Bir bilgisayar izlencesinin tüm durumlarda doğru çalıştığını sınamak, bu durumları oluşturmak üzere izlence yazarınca hazırlanıp üzerinde uygulama yapılan özel veri tutanakları. |
214 | denetim birimi | Bilgisayarın değişik bölümleri arasında eşgüdüm sağlayan ve işlemler üzerinde denetim görevini yapan bilgisayar donanım bölümü. |
215 | derlem | Bir bilgi erişim dizgesinde, derlenmiş ve kullanıcının araştırmasına sunulmuş belge tutanaklarının tümü. Derlem kitaplar, bilimsel ve teknik bildiriler, tezler, teknik notlar gibi türlü yayınlanmış belgeler ya da sözleşmeler, antlaşmalar, yönetmelikler, t |
216 | derlemek | Herhangi bir yüksek düzeyli dilde hazırlanmış bir izlenceyi, bir derleyici aracılığıyla, belli bir bilgisayar dizgesinin makine diline çevirip bir amaç izlence oluşturmak. |
217 | derleyici | Bir izlenceleme dilinde yazılmış kaynak izlence komutlarını, bilgisayarca okunup makine dili komutlarından oluşan amaç izlenceye dönüştürmeyi amaçlayan karmaşık bir çeviri izlencesi, örn. Burroughs 6800 ya da IBM 370/145 bilgisayar dizgesinin COBOL derley |
218 | devingen bellek atama | Çok iş düzeninde çalışma olanağı sağlayan bir işletim dizgesinin, bellek kaynaklarını, görevlerin gereksemelerine ve eldeki iş harmanına göre, işletim sırasında, belli bir bellek yönetim algoritmasına göre sürekli biçimde yeniden düzenleyerek olabildiğinc |
219 | devinimsiz kafalı teker | Yüzeyi üzerindeki izlerin her biri için, devinimsiz ayrı bir okuyucu/yazıcı kafa bulunan, bu bakımdan erişim süresi yalnızca iz üzerindeki tutanağın kafanın bulunduğu yere gelmesini sağlayacak dönüş süresinden oluşan, hızlı mıknatıslı teker. |
220 | dış bellek | Ana belleğin oylumunu daha ucuza artırabilmek amacıyla, bilgisayar çevresinde, büyük oylumlu veri kümelerinin, daha yavaş erişim öngörülerek saklandığı, özellikle doğrudan erîşimli mıknatıslı teker ya da mıknatıslı davul bellek. |
221 | dil | Simgeler ve sözcükler oluşturmak için tanımlanmış bir damga takımı ve bunların, anlamlı bir iletişim aracı olarak deyimler ve tümceler (ya da bir örü) oluşturmak üzere kullanımım yöneten sözdizim kuralları takımı, örn. Türkçe, İngilizce, COBOL, FORTRAN. b |
222 | dizge | Aralarında ilişkiler bulunan, böylece belli bir işlevi olan bir bütün oluşturacak biçimde etkileşen nesneler topluluğu. Bir dizgeyi oluşturan nesneler arasında kişiler, makineler, yordam, izlence ya da veriler bulunabilir. Ayrıca bu nesneler de kendi başl |
223 | dizge akış çizeneği | Bir dizgeyi, özellikle bir yazılım dizgesini oluşturan izlence, yordam, veri kütükleri, kullanıcı ya da işletmen eylemleri vb. gibi öğelerle bunlar arasındaki iş ve veri akışını gösteren herhangi bir akış çizeneği. |
224 | dizge belgeleme | bk. belgeleme II, III, belgeleme dizgesi. |
225 | dizge çözümleme | Bir bilişim dizgesi tasarlanırken, karşı karşıya bulunulan kısıtlamalar altında, eldeki olanakları en iyi biçimde kullanabilmek amacıyla aşağıdaki aşamaları kapsayan çözümleme çalışmaları bütününe verilen genel ad: (1) sorunu tanımlama, amaç çözümleme, (2 |
226 | dizge çözümleyici | Bir bilişim dizgesinin tasarımında dizge çözümleme görevini yürüten kişi. Bu işi uğraş edinmiş kişi. |
227 | dizge değerleme | Bir bilgisayar dizgesinin, bir bilişim ya da bilgi erişim dizgesinin, gözetilen amaçlara, benzer amaçlar için daha önce kullanılan dizgelere göre başarı ölçümü, bk. değerleme. |
228 | dizge görünümü | Genellikle bir bilgisayar dizgesini oluşturan birimleri, altdizgeleri de göstererek belirleyen herhangi bir çizim ya da liste. |
229 | dizge yazılımı | Yazılım dizgelerinin, bunlarda kullanılan yaklaşım ve yöntemleri de kapsar biçimde, tümü. |
230 | dizgi | Damgalar ya da fiziksel öğeler gibi nesnelerin doğrusal bir dizisi, |
231 | dizi | Veri öğelerinin bir anahtar ya da dizin aracılığıyla gösterilebilecek herhangi bir biçimde düzenlenişi, bk. çizelge. |
232 | dizin | (I) Bir belgenin ya da bir kütüğün içindeki bilgilerin bulundukları yerlere yollama yapan ya da bunun için anahtar niteliği taşıyan göstergeler listesi.(II) Bir dizi'nin belirli bir öğesini göstermek üzere, tüm dizi öğeleri için verilmiş ortak adla birlik |
233 | dizin kütüğü | Bir veri kütüğüne dizinli sıralı kütük düzeninde doğrudan erişim olanağı sağlamak üzere kullanılan ve yalnızca dizin tutanaklarından oluşan yardımcı kütük. |
234 | dizin yazmacı | Özdeş türde öğelerden oluşan bir küme içerisinde, istenilen bir öğeyi göreli olarak adreslemeyi sağlayan yazmaç. |
235 | dizinleme dili | Bir bilgi erişim dizgesinde, kavram ve konuları, bunlar arasındaki ilişkilerle birlikte anahtar-sözcüklerle belirten ve genellikle bir gömü biçiminde tanımlanan, dil. Bilgi erişim amacıyla doğal dilin kullanılmadığı dizgelerde derlem'e giren her belge, ku |
236 | dizinli sıralı kütük | Doğrudan erişim olanağı bulunmayan, sıralı bir veri kütüğünün, erişilmek istenen birtakım tutanakları belli bir düzen içerisinde gösteren bir dizin kütüğü aracılığıyla doğrudan erişilmesini sağlayacak biçimde geliştirilmiş düzeni. |
237 | doğrudan adresleme | Veriye ilişkin fiziksel adresin makine dilindeki komut içerisinde doğrudan yer aldığı adresleme biçimi. |
238 | doğrudan erişim | Veri saklama ortamında erişilmek istenen tutanağın, bir önce erişilen tutanağın bulunduğu yerden bağımsız olarak, belirli sınırlar içinde değişmez bir sürede, doğrudan okunması ya da yazılmasını sağlayan donanım olanağı ve veri düzenleme yöntemi. |
239 | dokunak | Bir klavyeyi oluşturan ve işletmen'in parmaklarıyla basarak kullanabileceği biçimde düzenlenmiş anahtarlar takımındaki anahtarların her biri. |
240 | dokuz izli kuşak | Eşlik ikiliyle birlikte, üzerinde dokuz iz bulunan, demek ki sekizli damgalar biçiminde düğümler için kullanılan mıknatıslı kuşak. |