301 | değerlendirme | 1. Bir şeyin nitelik ya da niceliği üstüne yapılan çalışma sonucu varılan yargı. 2. Aynı biçimdeki olayların, birtakım ölçünlere göre, önemini belirtme. 3. Türlü öğretim amaçlarının gerçekleşme oranını değişik yollarla ölçme ve ortaya çıkan sonuçlar üzeri |
302 | değerlendirme ölçeği | Bir nesneyi ya da bir kimseyi doğru, nesnel bilgilere göre belli birtakım özellikler açısından değerlendirmek için önceden düzenlenen ve orduda, sanayide, okul kılavuzluk çalışmalarında çok kullanılan bir ölçme aracı. |
303 | değerler dizgesi | 1. Bireyin ya da toplumun edindiği ve geliştirdiği değerlerin tümü. 2. Bir kimsenin değişik durumlarda gösterdiği sürekli davranışlara yön veren köklü tutum ve inançlar. |
304 | değişken | 1. Bir evreni temsil eden deneklerin değişebilen özelliği. 2. Nicelik ve ölçülebilir nitelik bakımından değişiklik gösteren gözlem. 3. Değişik değerler alabilen (nicelik). 4. Ağırlık, boy, zihin yeteneği gibi bireyden bireye değişen öğe ve etmenler ile ol |
305 | değişkenlik | Bir dizi puanın genişlik, dörtte bir sapma ve ölçünlü sapma gibi ölçülerle dizi içindeki yayılma miktarı. |
306 | dekan | Fakültede eğitim öğretim etkinliklerinin düzenle yürümesinden başlıca sorumlu olan yönetici fakülte başkanı. |
307 | demokratik denetim | Öğretmen, yönetici ve öteki görevlilerin çalışmalarının değerlendirilmesi alınması gereken eğitim ve öğretim önlemlerinin kararlaştırılması eğitim amaçlarının, ders konularının, ders araç ve gereçlerinin, öğretim yöntemlerinin geliştirilmesi gibi konulard |
308 | demokratik eğitim | 1. Amacı, programları ve yöntemleri demokrasinin dayandığı temel ilkelere göre saptanan eğitim. 2. Öğretim çalışmalarında, öğretmen-öğrenci ilişkilerinde, eğitsel etkinliklerde öğrencinin birey olarak değerine ve bütünlüğüne, birlikte çalışmaya, karşılıkl |
309 | demokratik yönetim | Bireyin kendi sorunlarını çözebilecek güçte olduğu ve gelişmeye doğuştan hazır bulunduğu, danışma konusunda her şeyden önce, onun düşünce ve duygularının önem taşıdığı inancına dayanan yönetim türü. |
310 | denek | Üzerinde, deney, araştırma, ölçme, sayısal işlem ve değerlendirme yapılan kimse ya da şey. |
311 | deneme | Eğitim ve öğretimle ilgili bir kuramın, bir görüşün, bir yöntemin uygulama olanağını araştırmak, bir öğrenci ya da öğretmen topluluğuyle ilişkili sorunların çözümü için önerilen çözüm yollarının geçerliğini anlamak amacıyla bilimsel ölçüler içinde ortam h |
312 | deneme kümesi | Belli bir denemeyle ilgili olarak birtakım etmen ve koşullar karşısında ne gibi etkiler altında kalacağı öğrenilmek istenilen, bağımsız değişkenin etkisine açık tutulan iki ya da çok sayıda öğrenci, öğretmen, yönetici kümesinden biri. |
313 | deneme okulu | Yeni öğretim yöntemleri ve teknikleri ile yeni programların, kılavuzluk yollarının, yönetim biçimlerinin, ruhbilimsel varsayımların ve değişik birtakım eğitim önlemlerinin denendiği okul. |
314 | deneme sınıfı | Birtakım eğitim vé öğretim sorunlarının incelenmesi ve değerlendirilmesi amaciyle kimi etmen ve etkilere açık tutulan gerek öğretim programı, ders araç ve gereçleri, zaman çizelgesi ve gerekse öğretmenlerce uygulanan öğretim yöntemleri bakımından öteki sı |
315 | denetim | Eğitim ve öğretim çalışmalarının yürürlükteki yasa, tüzük, yönetmelik ve genelgelere göre yapılıp yapılmadığının incelenmesi, yoklanması ve soruşturulması işi. |
316 | denetim raporu | Denetimden sonra okul çalışmalarının tümü ile öğretmenler ya da yöneticiler.üzerinde denetmenlerce düzenlenen kişisel ya da toplu rapor. |
317 | denetleme kümesi | 1. Üzerinde araştırma yapılan deneme kümesi ya da kümeleriyle karşılaştırılan küme. 2. Deneysel değişkenin etkisi altında bulunmayan küme. bk. deneme kümesi. |
318 | denetmen | Eğitim ve öğretim kurumlarındaki çalışmaların yasalara ve yönetmeliklere uygun olarak yürüyüp yürümediğini incelemek ve denetlemekle görevli kimse. |
319 | deney | 1. Fizik, kimya, biyoloji gibi derslerin öğretiminde doğal olayların bağıntıları ve yasaları üzerinde bilgi edinmek varsayım olarak benimsenen bilim yasalarının doğruluğunu göstermek belli bir doğa olayını, etmenleri denetim altında tutarak, sınıf ya da d |
320 | deney odası | 1. Bilim adamlarının deneyler ve araştırmalar yapmaları için gereği gibi donatılmış yer. 2. Okullarda fen bilgisi, kimya, fizik gibi derslerle ilgili olarak öğrencilerin deney yapmalarına ve yapılan deneyleri görmelerine olanak sağlayan özel oda. |
321 | deney odası yöntemi | 1. Toplumsal, ruhsal ya da fiziksel olayların nedenlerinin, etki ve niteliklerinin, denetim altında tutulan koşullar içinde, gerçek yaşantılar ya da deneyler yardımıyla ortaya çıkmasını sağlayan bir inceleme ve öğretim yöntemi.2. Kişisel etkinliklere çok |
322 | deneyim | 1. Belli bir amaca göre ve belirli yöntem ve kurallara uygun olarak yapılan deney. 2. Amacı belli ve koşulları hazırlanmış olarak yapılan gözlemlere verilen ad. |
323 | deneysel araştırma | Başlıca yöntem olarak deneyden yararlanan ve ona dayanan araştırma. |
324 | deneysel bilim | Verilerin derlenmesi ve yorumlanması konusunda yalnız gözlem ve deneylerden yararlanan, olguların ve ilkelerin tümünü bu yoldan sağlayan ya da geliştiren bilim. |
325 | deneysel inceleme | Yalnızca ya da büyük ölçüde deney verilerinden yararlanarak yapılan inceleme. |
326 | deneysel ruhbilim | İnsan davranımının araştırma konusu yapılabilecek yönlerini deneysel yöntemlerle inceleyen ruhbilim dalı. |
327 | deneyselcilik | Gerçek bilginin ancak deney yolu ile elde edilebileceğini bilgilerimizin varsayımsal nitelik taşıdığını, gerçeğin insan yaşantısının bir ürünü olarak düşünülmesi gerektiğini değerler ile ahlaklılığın saltık değil, görgül ve toplumsal olduğunu ileri süren |
328 | deneyüstü ruhbilim | 1. Davranımları açıklamak için geliştirilen kuramsal ilkeler varsayımlar ve sanılar ile deneysel ruhbilim verilerini tamamlayan herhangi bir görüş. 2. Zihin ve zihnin kaynağı, görevi, yapısı vb. ile deneyle doğruluğu tanıtlanamayan konular üzerinde kurams |
329 | deneyüstücülük | 1. İnsan bilgisinin niteliğini ve ilkelerini önsel olarak saptamak amacıyla deney alanının ötesine gitmeye çalışan felsefe anlayışı. 2. Deneme alanının dışında kalan bilgilerle uğraşan öğretilerin genel adı. 3. Ahlak alanında belli bir gizemciliği savunar |
330 | derecelendirme ölçeği | Bir kimsenin, belli bir özellik bakımından, nesnel olarak sıralanmış birtakım değerlere göre değerlendirilmesine yarayan ölçek. |