391 | duygusal | Ruhu duygulandıran, mantıktan çok duygulara dayanan ve bireyin duygu yönüyle yakından ilişkili olan. |
392 | duyu | İnsan ve hayvanlarda dış dünyanın etkisini duyma yeteneği. |
393 | duyum | 1. Bir kimsenin, yalınç bir uyaranın sinir hücrelerinde oluşturduğu itmeyi duyması. 2. Bir duyusal sinirle beyne ulaşan uyaran. |
394 | duyum yitimi | Duyu sinirlerinin ya da beyindeki duyu merkezlerinin herhangi bir nedenle duyum alamaması. |
395 | duyumculuk | Bilginin duyumlar yoluyla elde edileceğini ve gerçekte de her bilginin temelinde duyumların bulunduğunu ileri süren öğreti. |
396 | duyumsal | Göz, kulak, burun ya da dille alınan duyumla ilgili. |
397 | duyumsamazlık | Dış etkilere, özellikle duyusal izlenimlere karşı ilgisizlik biçiminde beliren ve geri zekâlılarda çok görülen bir durum. |
398 | duyuru levhası | Okullarda resim, fotoğraf, kitap gömleği, gazete kesiği vb. gereçlerin ya da öğrencileri ilgilendiren bildirilerin asıldığı yer. |
399 | dürtü | 1. Kaynağı duygulanım olan ve bilinçle herhangi bir ilişkisi bulunmayan güçlü neden ya da güdü. 2. İnsanı eyleme iten eğilim, ilgi ya da herhangi bir duygu. |
400 | düşsel arkadaş | Çocukların imgelemlerinde kendilerine arkadaş olarak yarattıkları ve değişmez, belirli özellikler yükledikleri kişi. |
401 | düşünce | 1. Zihinde tasarlanan, canlandırılan şey. 2. Bir işin gerçekleşmesi ya da bir sorunun çözümü için zihince tasarlanan, aranıp bulunan yol. 3. Düşünce sonucu bilincine varılan herhangi bir şey. |
402 | düşünme | 1. Zihnin bir konuyla ilgili bilgileri karşılaştırarak, aralarındaki bağlantıları inceleyerek bir yargıya ya da karara varma etkinliği. 2. Zihinden geçirme ya da zihin yoluyla arayıp bulma. 3. Tasarlama, anımsama. |
403 | düşünsel olgunluk | Tüm zihinsel güçlerin gelişme bakımından en yüksek dereceye erişmesi durumu. |
404 | düzenli oyun | 1. Önceden planlanan ve bütün çocukların katılmasını sağlamak üzere gözetim altına alınan, belli kurallara bağlı her türlü oyun etkinliği. 2-Saptanmış kurallara göre yönetilen küme oyunu. |
405 | düzey kümesi | Öğrencilerin, sınıf ya da yaş durumlarına bakılmaksızın, özellikle anlatım ve beceri derslerinde, öğrenmeye hazır oluş ya da başarıları yönünden oluşturdukları tek tür ve kısa süreli çalışma kümesi. |
406 | düzgü | 1. Sayılamsal ortalama ya da tipik değer. 2. Yaş kümeleri ya da sınıf kümeleri gibi belli kümelerin ölçünlendirilmiş bir test uygulaması sonucu gösterdikleri ortalama başarı. |
407 | düzgülü dağılım | Puan ya da ölçülerin düzgülü olasılık eğrisine uygunluk göstererek ortalamanın çevresinde bakışımlı olarak dağılımı. |
408 | düzgülü eğri | Kuramsal olarak evren içinden rasgele seçilmiş çok sayıda denekten elde edilen verilerin dağılımını gösteren eğri. |
409 | edi yitimi | bk. işlev yitimi. |
410 | edilgin öğrenme | Gerekli ve kimi zaman yeterli güdülenme ya da pekiştirmenin bulunmadığı durumlarda oluşan öğrenme. |
411 | edinsel | Bir zihin ya da beden çabasıyle sonradan edinilen, kazanılan (bilgi, beceri vb). |
412 | eğitbilim | 1. Eğitimin amaçlarını, ilkelerini, yöntem ve düzgülerini inceleyen ve eğitim çalışmalarını kurallara bağlayan bilim. 2. Öğretmenlik sanatı, uygulaması ya da mesleği için gerekli bilgi ve becerileri kazandıran bilim dalı. |
413 | eğitbilimsel | Eğitbilimle ilgili. |
414 | eğitici | Eğitimi sağlayan, eğitmeye elverişli ya da eğitsel değerleri bulunan. |
415 | eğitilebilir geri zekâlılar | Zekâ bölümü türlü ölçeklerde sürekli olarak 45-50 ile 70-75 arasında olan geri zekâlı kimseler. |
416 | eğitilebilirlik | Bir kimsenin öğretimden, deneylerden yararlanabilme, yeniden karşılaştığı koşullara uyabilmesi durumu. |
417 | eğitim | 1. Yeni kuşakların, toplum yaşayışında yerlerini almak için hazırlanırken, gerekli bilgi, beceri ve anlayışlar elde etmelerine ve kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme etkinliği. 2. Önceden saptanmış amaçlara göre insanların davranımlarında belli gel |
418 | eğitim araştırması | Eğitim alanında ya da eğitim sorunlarıyle ilişkili olarak ve bilimsel yöntemlere baş vurularak yapılan araştırma, a. bk. belgesel araştırma, alan incelemesi. |
419 | eğitim biyolojisi | İnsanın özellikle çocukluk ve gençlik çağlarındaki gelişmesini yalnızca eğitim yönünden inceleyen biyoloji dalı. |
420 | eğitim bölümü | Eğitim yaşının takvim yaşına olan oranı E.Y. ÷ T.Y. bir öğrencinin, yaşıtlarına oranla başarı göstergesi. (E.B.) |