Eğitim - XML


IDTerimAçıklama
541geştalt (öğrenme) kuramıZihin görevlerinin bütünsel niteliğine önem veren, öğrenmenin bütünü algılamakla başladığını ileri süren bir öğrenme kuramı.
542geştalt ruhbilimiYaşantıların birbirinden ayrı olarak değil de birimler halinde incelenmesi gerektiğini özgül uyaranlar ne olursa olsun organizmanın her zaman bütün olarak tepkide bulunduğunu ileri süren ruhbilim görüşü.
543gezici okul1. Yılın değişik mevsimlerinde yaylacılık, göçebelik vb. nedenlerle yer değiştiren halk topluluklarının çocuklarına ilköğrenim olanağı sağlamak için açılan gezici öğretim kurumu. 2. Motorlu bir taşıt içinde özel olarak donatılan ve öğrencinin bulunduğu ye
544gezici öğretmenNüfusu ve öğrenim çağındaki çocuk sayısının azlığı nedeniyle bir okul yapılıp sürekli öğretmen verilemeyen yerlerde ya da yol, uzaklık ve arazi durumu bakımından dağınık yerleşme bölgelerinde oturan ve bir bölge okuluna da bağlanamayan çocukların eğitim v
545gezici öğretmenlik bölgesiİlköğrenim çağındaki çocukların eğitilmeleri amacıyla birbirine yakın mahalle ve daha küçük yerleşme merkezlerinin birleştirilmesiyle oluşan ve gezici öğretmenin görev aldığı bölge. bk. öğretim merkezi.
546gezici özel eğitim öğretmeniOlağan okulların olağan sınıflarında yetiştirilebilecek durumda olup da özürleri bakımından özel eğitime gereksinmeli öğrencilerle haftanın belli günlerinde uğraşan öğretmen.
547gezimci okulLyseum'un bahçesinde öğrencileriyle birlikte gezinerek ders vermesinden dolayı Aristoteles'in yönettiği okula verilen ad.
548gezimcilikDerslerini, öğrencileriyle birlikte gezinerek anlatmayı benimsemiş olan Aristoteles'in felsefesine verilen ad.
549giriş sınavıBirtakım orta dereceli okullar ile yüksek okul ve üniversitelere girmek isteyen öğrencilerin yetişme durumlarını, yetenek ve anıklıklarını saptamak amacıyla düzenlenen yazılı, sözlü ya da hem yazılı hem sözlü sınav.
550görecilikbk. bağıntıcılık.
551görelikbk. bağıntı.
552görenek1. Başka türlüsünü, daha kolay ya da yararlı olanı düşünmeksizin bir şeyi görülegeldiği gibi yapma alışkanlığı. 2-Birkaç kuşak süren, kimisi giderek gelenekler arasında yer alan, karşı çıkıldığında direnme gücü zayıf toplumsal davranış örneği.
553görev1. Bir nesnenin ya da bir kimsenin gördüğü iş, kendisinden beklenen eylem. 2. İş görme yetisi. 3. Belli bir değişkenle ilişkili olan herhangi bir matematiksel ifade.
554görevsel eğitimÖğrenme etkinliklerinin yakın sonuçlarını öğrencinin kolayca görmesine olanak sağlayan, uygulamaya dönük biçimde düzenlenen eğitim.
555görevselcilikZihinsel süreçlere, organizmanın çevresine uyması ve çevresini değiştirmesi sırasında yerine getirilen görevler ya da işlemler olarak bakılması gerektiğini ve bu uyumun bütünüyle biyolojik olduğunu ileri süren öğreti.
556görgücülük1. Bilginin gözlem, deneme ya da duyular ile elde edilebileceğini ileri süren, bu nedenle bilginin kazanılmasında usa vurmaya ya da düşünceye ağırlık veren usçuluğun karşıtı olarak gelişen geleneksel öğreti. 2. Organizma ile durum ya da çevre arasında bir
557görgülYöntemli olsun olmasın genellikle deney ve gözlem üzerine kurulu olan.
558görgül bilgiYalnız deney ve gözlemlerle elde edilen bilgi.
559görme güçlüğüGözlerin, özellikle okuma ve yazma sırasında görevini normal olarak yapamama durumu.
560görme özürüGözde, göz sinirinde ya da beynin görsel alanında oluşan bir aksaklık nedeniyle tam olarak görememe durumu, bk. az gören, kör.
561görme yöntemiSözcük, cümlecik ve cümleleri, bireşim ya da çözüm işlemine baş vurmadan, birer bütün olarak tanıma ve söyleme ana kuralına dayanan bir okuma yöntemi.
562görselGörmeyle, görme duygusuyle ilgili.
563görsel araçlarEğitimde kullanılan afiş, film, şimşek kartı gibi göze seslenen araçlar.
564görsel eğitimLevha, model, devinimli ve devinimsiz film gibi doğrudan doğruya görme duyusuna ilişkin gereçlere dayanılarak yapılan eğitim.
565görsel tipGörüntüler, renk değişikleri, görünüm özellikleri gibi daha çok görmeye değgin izlenimlere karşı ilgi duyan ya da eski yaşantılara ilişkin görsel imgeleri anımsamada üstün yetenek gösteren, bu nitelikleriyle çok kez güzel sanatlar alanında eğitim görmeye
566görsel-işitsel çağrışımGörme ve işitme duyularına dayalı olarak oluşan çağrışım.
567görsel-işitsel eğitimBasılı eğitim gereçleri yanında daha çok görme ve işitme duyularına yönelik gereçlerden yararlanılarak yapılan eğitim.
568görsel-işitsel eğitim gereçleriŞerit-film, film, harita, resim, fotoğraf gibi görme ve işitme duyularına yönelik, eğitim ve öğretimde kendilerinden yararlanılan türlü gereçlere verilen genel ad.
569görüntüFilm ya da şerit filmde tek bir devinimi belirten resim.
570görünüş geçerliğiBir testin, o testi uygulayanlar ile sınava girenlerce belli bir amaç için elverişli ve ilginç bulunup benimsenmesi.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir