31 | akşam kız sanat okulu | Öğrenim çağını geçirmiş ya da bu çağda olmakla birlikte durumları gündüzün, uzun süreli bir öğrenim görmeye elverişli olmayan genç kız ve kadınlara temel eğitim yanında ev, aile ve meslek eğitimi veren kurs niteliğinde bir öğretim kurumu. |
32 | akşam lisesi | Öğrenimlerini gündüz sürdüremeyenler ile yaşları öğrenim çağını aşmış olan gençlere lise öğrenimi sağlayan dört yıllık okul. |
33 | akşam okulu | Öğrenim çağını geçirmiş olan genç ve yetişkinlerin genel eğitim ya da meslek bakımından yetişmelerini sağlayan okul. |
34 | akşam ortaokulu | Öğrenimlerini gündüz sürdüremeyenler ile yaşları öğrenim çağını aşmış olanlara ortaokul öğrenimi sağlayan dört yıllık okul. |
35 | akşam sanat okulu | Öğrenim çağını geçirmiş ya da öğrenim çağında olmalarına karşın okula gidememiş yurttaşları türlü meslek dallarında iş hayatına hazırlayan ve öğrenim süresi sekizer aylık üç dönemden oluşan okul. |
36 | akşam ticaret lisesi | Ortaokulu bitirdikten sonra çalışmak zorunda kalarak gündüz öğrenimini sürdüremeyenler ile yaşları öğrenim çağını aşmış olanları, bir yandan çalıştıkları işlerde bilgi ve başarılarını arttıracak, bir meslek edinmelerini sağlayacak ve bir yandan da yüksek |
37 | alan incelemesi | 1. Bir sınıf ya da bir okul yerine daha geniş kaynaktan, örneğin birden çok okuldan sağlanan verilere dayanarak yapılan inceleme. 2. Verilerin özgün kaynaklardan derlendiği araştırma deneysel inceleme ya da kitaplık çalışması karşıtı. |
38 | algılatma aygıtı | Bir göstericiye takılarak kullanılan, sayı ya da sözcüklerin görüntü ile parlaklık derecesini denetleyen, hızla değişen görsel uyaranlar oluşturarak genellikle okuma yazma öğretiminde görsel algılamanın geliştirilmesine yardımcı olan araç. |
39 | alışkanlık | 1. Bir edim ya da etki karşısında canlı bir varlığın kazanmış olduğu değişmez tutum. 2. Bir şeyin sık sık yinelenmesi sonunda oluşan huy ve alışkı. |
40 | alıştırı | 1. Herhangi bir işte kendiliğinden ve hızla doğru sonuca ulaşmayı öğrencilere kazandırmayı amaçlayan öğretim etkinliği. 2. Beden çalışmalarında temel becelerilerin elde edilmesi ve bu becerilerin pekiştirilmesi için yapılan yineleme işi. |
41 | alıştırma | 1. Üzerinde çalışılmış bir konunun daha iyi anlaşılması amacıyla düzenlenen, karşılığının verilmesi ya da uygulamaya konulması istenilen ödev. 2. Öğrencilerin, öğrendiklerini yeni durumlara uygulamalarına olanak sağlayacak biçimde düzenlenen çalışmalara v |
42 | alıştırma etkisi | Önceden uygulanan bir testle ilgili olarak edinilen deneyin, daha sonra uygulanan aynı ya da benzeri test sonuçları üzerindeki etkisi. |
43 | alıştırma kitabı | Ders kitaplarına eşlik edecek biçimde hazırlanan, öğrencilerin ders kitaplarının yardımıyla edinmiş oldukları birtakım bilgileri uygulamalarına olanak sağlayan kitap. |
44 | alt özel sınıf | Ağır öğrenen ve öğretilebilir geri zekâlı çocuklardan ilköğrenim çağında bulunanlar için resmî ilkokullarda açılan özel sınıf. |
45 | altyapı | Eytişimsel dünya görüşüne göre toplumun temelini oluşturan ve siyasa, hukuk, ahlak, eğitim, din gibi üstyapı öğelerini etkileyen ekonomik yapı. |
46 | amaç | 1. Eğitim alanında bir etkinliğe, bir eyleme ya da bir işe başlarken erişilmek istenilen, öğrenim sürecine bütünlük ve anlam kazandıran sonuç. 2-Eğitim görevlilerince saptanan ve düzenlenen programlar sonucu öğrenci davranışında gerçekleşmesi istenilen de |
47 | amaçlı öğrenme | Ereği ve yöntemi önceden belirlenmiş olan isteğe dayalı öğrenme. |
48 | anaokulu | Genellikle 4-6 yaşlarında bulunan ve daha ilköğrenim çağına erişmemiş olan çocukların her yönden gelişmelerini sağlayan, çoğu zaman içinde yuva bölümü de bulunan eğitim kurumu. |
49 | anasınıfı | Genellikle beş yaşını bitirmiş olan çocukları ilkokul öğrenimine hazırlamak üzere kimi ilkokullarda açılan ve anaokulu eğitimi ilkelerine dayalı bir programa göre etkinlikte bulunan sınıflara verilen ad. |
50 | andırış | 1. İki şey arasında kimi yönlerden uygunluk durumu. 2. Bir ya da birkaç bakımdan benzerlik gösteren şeylerin başka bakımlardan da benzerlik göstereceğini ileri süren bir tür çıkarsama. 3. Benzerliklerin yardımıyla bilinmeyeni elde etme yolu. |
51 | anıklık | Kişinin, belli bir alanda öğrenme gücünün bulunduğunu gösteren ya da gösterdiğine inanılan, ya doğuştan ya da sonradan edinilen yetenekler ile öteki ruhsal özelliklerin tümü. |
52 | anıklık testleri | Öğrencilerin akademik konularda, resim ve müzik gibi alanlarda ya da mekanik beceriler gerektiren uğraşı dallarında yeteneklerini ölçmeye yarayan testler. |
53 | anımsama | Önceden öğrenilmiş bir şeyi zihinde yeniden canlandırma. |
54 | anımsatma maddesi | Sınava giren kimsenin (öğrencinin), doğru yanıtını ancak kendi belleğine güvenerek bulabileceği bir test sorusu türü. bk. tanıma maddesi. |
55 | anlatım | 1. Tasarlanan düşünceleri sözlü ya da yazılı olarak ortaya koyma. 2. İlgili sözcükleri ve sözcük öbeklerini vurgularına önem vererek iletişimi tam sağlayacak biçimde okuma ya da konuşma. |
56 | anlatma | Öğretmenin belli bir konuyu anlatıp açıklaması ilkesine dayanan, genellikle öğrencilerin soru sormalarına, tartışmalarına ve birlikte çalışmalarına olanak tanımayan bir ders verme biçimi. |
57 | anlatma yöntemi | Sınıf içi çalışmalarda öğretmenin daha çok etkin olmasını gerektiren, öğretim programında yer alan konuların anlatılıp açıklanmasını öğretmenden bekleyen ve yine öğretmenin uyandıracağı ilgi ile öğrencilerin duygu, düşünce ve görüşlerinde istenilen gelişm |
58 | anlayış | 1. Bir kimsenin anlama biçimi ya da anlama gücü. 2. Bir kimsenin benimsemiş olduğu düşüncelerin ve inançların tümüne verilen ad. |
59 | anlık | 1. Usavurma, yargılama ve anlama gücü. 2. Duyu ve istençten ayrı olarak düşünülen bilme yetisi. 3. Kavrayış gücüyle ilgili görevlerin tümü. 4. Bir kimsenin yaşayışı boyunca edindiği anlayışların toplamı. |
60 | anlıkçılık | Anlıksal olayların, duygulara ve istence göre, önceliğini ve üstünlüğünü ileri süren felsefe öğretisi. |