631 | ikili öğretim | Öğrencilerden bir bölüğünün sabahleyin, bir bölüğünün de öğleden sonra ders gördüğü okullarda uygulanan öğretim. |
632 | ikincil amaç | Önemli gereksinmeleri karşılayan ya da gideren bir temel amaca karşıt öğrenme yoluyla edinilen amaç. |
633 | ikincil güdüler | Öğrenme sonucu kazanılan güdülere verilen ad. |
634 | ikincil kaynak | Eğitim araştırmalarında baş vurulan, ancak asıl olaya, olguya ve kaynağa göre özgünlük bakımından değeri az olan kaynak. |
635 | iktisadî ve ticarî ilimler akademisi | Ekonomi, tecim ve maliye alanlarında çalışmak isteyenleri yetiştiren, bu alanlarla ilgili sorunlar üzerinde incelemeler ve araştırmalar yapan yüksek öğretim kurumu. |
636 | il ilköğretim kurulu | Başkanlığını vali, ikinci başkanlığını millî eğitim müdürünün yaptığı belediye başkanı, defterdar ve ilgili daire müdürleri ile okul-aile birlikleri, öğretmen dernekleri, türlü okul yönetici ve öğretmenleri, ilköğretim denetmenleri temsilcilerinden oluşan |
637 | ilçe ilköğretim kurulu | İlçelerde ilköğretim işleriyle uğraşmak üzere kaymakamın başkanlığında toplanan ve belediye, okul-aile birlikleri, ilkokul öğretmenleri, öğretmen dernekleri temsilcileri vb. ilgililerden oluşan kurul. |
638 | ileri derecede geri zekâlılar | Geçerli ve güvenilir zekâ testlerinde sürekli olarak 25 zekâ bölümünün altında bulunan, zekâ yaşları ömür süresince 0-2 arasında olup özel hastane ve enstitülerde bakımı gerektiren kimseler. |
639 | ilerici eğitim | On dokuzuncu yüzyılın sonlarında birtakım Avrupa ülkeleri ileA.B.D.'nde biçimciliğe ve gelenekçiliğe karşı gelişmiş, İleri Eğitim Derneği' nin çabaları sonucu giderek etkisini arttırmış olan bir eğitim akımı. |
640 | ilerici okul | Genellikle öğretim programını düzenlemede öğrenci etkinliklerine önem veren ve özellikle uyguladığı öğretim yöntemleri bakımından gelenekçi okuldan ayrılan, ileriye dönük okul. |
641 | ilerleme hızı | 1. Bir öğrencinin devam ettiği sınıfları geçmede gösterdiği hız. 2. Bir okula devam eden öğrencilerin hızlı, olağan ve gecikmeli ilerlemelerinin yüzde olarak hesaplanması sonucu ortaya çıkan ölçü. |
642 | ilerlemecilik | Teknolojik, deneysel ve gerçekçi bir dünya görüşünün etkisi altında gelişen, eleştirici ve yaratıcı düşünceye önem veren, öğrencilere günlük sorunlarının çözümü konusunda gerekli bilgi ve becerilerin kazandırılmasını isteyen bir eğitim felsefesi. |
643 | ilerleyici | 1. Geleneklere bağlanmadan toplumsal gelişme yönünde değişiklikler yapılmasını ileri süren kimse. 2. Yurt işlerinin görülmesinde ilerlemeyi hızlandırma yanlısı. |
644 | iletim sağırlığı | Dış ya da orta kulaktaki bir aksaklık nedeniyle ses dalgalarının iç kulağa kadar erişememesi biçiminde beliren bir sağırlık türü. |
645 | iletişim | Bir düşüncenin, bir duygunun yüz anlatımı, el, kol ve baş hareketleri, konuşma yoluyla ya da yazı, telefon, radyo, televizyon gibi bildirişim araç ve gereçlerinden yararlanarak bir kimseden başka bir kimseye iletimi. |
646 | iletsel işitme özürü | Dış ya da orta kulakta herhangi bir bozukluk yüzünden ya da bu örgenlerin görevlerini tam yapamayışları nedeniyle sesin iç kulağa ve beyne tam olarak iletilememesi. |
647 | ilgi | 1. Bir kimsenin bir etkinliğe, kişiye ya da nesneye karşı, kısıtlayıcı koşullar altında bile, oldukça uzun süre devam eden bağlanma isteği ya da eğilimi. 2. Seçme söz konusu olduğu zaman bir kimsenin benimsediği, üstün tuttuğu durum, düşünce ya da tutum. |
648 | ilgi kümesi | Yaş ve cins ayırımı olmaksızın bir şeye karşı duyulan ortak ilginin bir araya getirdiği öğrenci kümesi. |
649 | ilgi merkezi | 1. Öğrencilere çekici gelen ve eğitim programını uygularken okulun yararlanabileceği çevresel ya da yaratıcı nitelikte yaşantıların kaynağı. 2. Öğrencilerin ilgisini çeken ders, konu ya da iş. 3. Anaokulu ile ilkokulda çocukların türlü öğrenme etkinlikler |
650 | ilgi öğretisi | Rousseau ve Pestalozzi'nin düşüncelerine dayanarak Herbart'ın geliştirdiği, sonradan Dewey'nin de savunduğu ve gerek ders konularının seçiminde, gerekse öğretim yöntemlerinin saptanmasında öğrenci ilgilerine önem verilmesi gerektiğini ileri süren bir görü |
651 | ilgi sayımı çizelgesi | 1. Çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin ilgilerini öğrenmek için yapılan araştırmalarda kullanılan denetleme çizelgesi. 2. Çocukların ilgilerini gösteren çizelge. |
652 | ilgi testleri | Bir kimsenin sevdiği ve sevmediği şeyleri anlamak için uygulanan ve çoğunlukla kişisel, akademik ve mesleksel eğilimleri saptamaya yarayan testler. |
653 | ilişik kesilmesi | Bir disiplin suçu işlemiş olan öğrencinin bir ya da iki öğretim yılı okula devamına izin verilmemesi. |
654 | ilişkinlik duygusu | 1. Ailede çocuklar ile yetişkinlerin birbirlerine bağlı olduklarını bilmeleri, kendilerine gereksinme duyulduğunu sezmeleri. 2. Bir toplumsal kümeyi oluşturan kişilerin birbirlerine bağlı olduklarını duymaları. |
655 | ilk çocukluk | İki yaşından başlayarak yedi sekiz yaşlarına dek süren gelişme dönemi. |
656 | ilk öğretim kurumları | İlk öğrenimi gerçekleştirmek amacıyla açılan ve aynı amaçla görevlendirilen kurumlara verilen genel ad. İlkokullar, bütünleyici kurslar, anaokulları gibi. |
657 | ilke | 1. Temel düşünce, temel kanı. 2. Bireysel karar ve eylemlerin, tutarlı ve eleştirel biçimde değerlendirilmesine olanak sağlayan ana kural. 3. Her türlü tartışmanın dışında sayılan kural. 4. Başlangıç, hareket noktası, her şeyin kendisinden türediği ilk ve |
658 | ilkel eğitim | İlkel toplumlarda yaşayan kimselerin, örgün olmaktan çok yaygın eğitim etkinlikleri yardımıyla gerekli bilgi ve beceriler edinmelerine olanak sağlayan, ayrıca toplumsal ve kültürel değerlerin genç kuşaklara aktarılmasında önemli görevi bulunan eğitim. |
659 | ilkokul | Zorunlu öğrenim çağındaki kız ve erkek çocukların temel eğitim ve öğretimini sağlamak üzere devletçe açılan ya da açılmasına izin verilen beş yıllık okul. |
660 | ilköğretim | 1. Birkaç öğrenim basamağından oluşan örgün eğitim dizgesinin, okuyup yazmayı, aritmetiği, iyi bir yurttaş olmak için en gerekli bilgi ve becerileri kazandıran ilk basamağı. 2. Bütün yurttaşların, ulusal eğitim amaçlarına uygun olarak beden, zihin ve ahla |