61 | ansiklopedicilik | 1. Bütün bilgi alanlarında bilgi edinme ve edinilen bilgileri çoğaltma amacı güden öğrenme biçimi. 2. Bilgi ve olguları, aralarında ilişki kurmadan yalnızca ezberleme durumu. 3-Ansiklopediciler diye bilinen Fransız bilgin ve düşünürlerinin öğretilerine ve |
62 | aralıklı yineleme | Alıştırma saatlarının aralıklı olarak düzenlenmesi ilkesine dayalı bir çalışma ve öğretme yolu. |
63 | araştırma | Bir gerçeği ortaya çıkarmak, bir sorunu çözümlemek ve eldeki verileri arttırmak için bilimsel yöntem ve tekniklerden yararlanılarak yapılan düzenli çalışma. |
64 | araştırma filmi | Herhangi bir bilimsel araştırmanın yapılışını, bu araştırmada baş vurulan yöntemleri ve elde edilen sonuçları olduğu gibi yansıtan film. bk. bilimsel film. |
65 | aristo yöntemi | Belli olgu ve olayları önceden kabul edilmiş ilkeler, yasalar vb. aracılığıyle açıklama yöntemi. |
66 | aritmetik | Matematiğin sayılarla ilgili bölümünü temel alan, sayıların özellik ve işlemlerini anlatan ders. |
67 | aritmetik ortalama | Bir diziyi oluşturan sayısal değerler toplamının o dizide yer alan değerler sayısına bölünmesiyle elde edilen sonuç. |
68 | artık gereç | Elişi çalışmalarında kullanılan kutu, ip, şişe, mantar, parça kumaş vb. gereçlere verilen ad. |
69 | asil öğretmen | Yetişmenlik dönemi sonunda olumlu tutumu ve öğretim yeteneği okul yönetmeninin raporu ve ders denetimi ile saptanarak öğretmen sanını alan kimse. a. bk. yetişmen öğretmen. |
70 | askerî lise | Öğrencileri harp okullarına hazırlayan, programlarında fen derslerine ağırlık veren, ortaokula dayalı ve üç yıl süreli eğitim kurumu. |
71 | askerî okul | Başlıca amacı, orduya astsubay ya da subay yetiştirmek olan ve öğretim programı buna göre düzenlenmiş bulunan okullara verilen genel ad. |
72 | askerlik dersi | bk. millî güvenlik bilgisi. |
73 | askerlik eğitimi | 1. Bir askerî okulda verilen ve daha çok akademik yönü önem taşıyan eğitim. 2. Askerlik çağına gelen ve silah altına alınan gençlere uygulanan eğitim. 3. Henüz okul çağında bulunan ve orta dereceli ya da yüksek okullarda okuyan öğrencilere gerekli askerî |
74 | askerlik ruhbilimi | Silâhlı kuvvetlere alınacak kimselelerin seçiminde, yetiştirilmesinde ve görevlendirilmesinde ordunun barış ve savaş sırasında içgücünün sağlam tutulmasında uyulması gereken ruhsal ilke ve yöntemleri inceleyen ruhbilim kolu. |
75 | astsubay okulu | Ordunun astsubay gereksemesini karşılamak üzere ortaokul ya da dengi sanat okulunu bitiren gençleri alıp iki yıl süreli eğitimden sonra onları sınıf okullarına hazırlayan eğitim kurumu. |
76 | aşama sırası | 1. Önem ve değer bakımından giderek yükselen basamaklar dizisi. 2. Zihinsel, bedensel ya da toplumsal bakımdan aşamalı biçimde oluşan herhangi bir örgütlenme durumu. |
77 | aşırıbellem | 1. Belleme yetisinin olağanüstü biçimde gelişmiş olması. 2. Unutulmuş anıların canlandırılması ve hiç etki yapmadığı sanılan izlenimlerin gereksiz olarak anımsanması biçiminde kendini gösteren bir ruh hastalığı. |
78 | ayıklama | 1. Toplum yaşamında bireylerin ya da kümelerin, yetenek ve güçlerine uygun biçimde belirli birtakım görevlere yöneltilmesi. 2. Okuma öğretiminde üzerinde durulan konuya ya da soruna uygun okuma parçalarını seçme işi. 3. Usa uygun seçim. |
79 | ayıklanma | 1. Bireylerin ya da kümelerin doğal olarak işbölümü yapması. 2-Canlı varlıklarda ortamın koşullarına en iyi uyan bireylerin ya da türlerin yaşamalarını sürdürüp uymayanların ise yok olması. |
80 | ayırma gücü | Bir test maddesinin, kimi özellikleri bakımından kişiler arasında ayırım yapabilme niteliği. |
81 | ayırtma | Sınavlarda, soruların hazırlanmasından notların verilmesine dek tüm değerlendirme çalışmalarına katılmakla görevli kimse. |
82 | ayırtmanlık | Sınavlarda ders ya da sınıf öğretmeni ile birlikte değerlendirme çalışmalarına katılan kişinin görevi. |
83 | az görenler | Bütün düzeltmelere karşın her iki gözündeki görme gücü onda üçten aşağı olan (1 /10 ile 3/10 arası), özel birtakım araç ve yöntemler kullanmadan eğitim-öğretim çalışmalarından yararlananma olanağı bulunmayan kimseler. |
84 | az görenler dersliği | Tavan, duvar ve mobilyanın rengi, aydınlatma özellikleri, sıraların yapımı, ders araç ve gereçleri bakımından az gören çocukların gereksemesini karşılayacak biçimde donatılan ve düzenlenen derslik, bk. göz koruma sınıfları. |
85 | azınlık okulu | Soy, dil ve din bakımından azınlık niteliği gösteren herhangi bir topluluğun çocuklarına öğrenim sağlayan ve özel yasaya göre açılmış bulunan okul. |
86 | bağımlı çocuk | 1. İstenilen yönde gelişebilmek için ana babası ve çevresindeki başka kimseler ile iyi ilişkiler kurmaya gereksinme duyan çocuk. 2-Ana babasından, içinde yaşadığı toplumdan paraca ya da başka türlü yardım bekleyen çocuk. 3. Kendi kendine yetmeyen ve harek |
87 | bağımlılık | 1. Karlaşılan sorunları yalnız başına çözmek ve kendine yön seçmek için gerekli yetenekten yoksun olma durumu. 2. Ekonomik ve ruhsal desteğe gereksinme duyma. 3. Kendi kendine yetmezlik. |
88 | bağımsızlık | 1. Ekonomik ve ruhsal desteğe gereksinme duymak, ilgi görmek ve yön seçmek bakımından başkalarına bağlı olmama durumu. |
89 | bağıntı | 1. Bir ya da birkaç şeyin bir ya da birkaç şeye karşı olan durumu, oranı, niteliği. 2. İki nesne, iki olgu arasında var olan ilişki. 3. Evrende eşyayı, kavramları, tasarımları birlik ve bağlılık gibi ilişkiler açısından gösteren nitelik. |
90 | bağıntıcılık | 1. Saltık bilginin olamayacağını, bütün bilgimizin göreli olduğunu gerçeğin gözlemcinin bakış açısına, gözlenen nesneye, olaya ve gözlem koşullarına göre değişebileceğini öne süren öğreti. |