1321 | tümevarım yöntemi | 1. Öğretimde örneklerden, sorunlardan, olaylardan ve özel durumlardan başlayarak genel sonuçlara, kurallara ya da kanılara varma yolu. 2. Özel durumlardan genel bir sonuca erişmek için yapılan, usavurmaya dayanan bir çalışma, araştırma ve tartışma yöntemi |
1322 | türetilmiş puan | Birtakım sayılama teknikleriyle ham puandan elde edilen puan. |
1323 | türkçe | Öğrencilere Türk dilini doğru ve etkili bir biçimde kullanma alışkanlığını kazandırmak ereğiyle ilkokuldan başlayarak bütün ortaöğretim kurumlarıyla kimi üniversite ve yüksek okullarda okutulan ders. |
1324 | ulamalı yazım | Bir öğrencinin başarı, devam, sağlık, ders dışı etkinlikler vb. bakımından eğitimsel geçmişi üzerinde oldukça kesin bir kanı edinmeye yarayan bilgilerin tümü. |
1325 | ulusçuluk | Her ulusun kendi kültür değerlerini, çıkarlarını ve bağımsızlığını her şeyin üstünde tutarak ve koruyarak varlığını sürdürebileceğine inanan, çok kez bölgesel, uluslararası ya da başka tür değerler üzerinde durmayan görüş. |
1326 | umu düzeyi | Bir kimsenin ya da bir kümenin, belli bir etkinlik sonunda elde etmeyi düşündüğü başarıya ilişkin umu (emel) ya da isteğinin derecesi. |
1327 | unutma | Önceden öğrenilmiş, görülmüş olan herhangi bir şeyi anımsayamama ya da tanıyamama. |
1328 | us | İnsanlara özgü, onların tümel ve zorunlu olan ilkelere hiç bir güç harcamadan uymalarını sağlayan bilme, düşünme ve önlem alma yetisi. |
1329 | usavurma | 1. Mantık ilkelerine uygun biçimde düşünme ya da bu ilkelerden yararlanarak sorun çözme. 2. Düşüncenin, belirli birtakım önermeleri birbirine bağlayarak yeni bir önermeye (sonuca) erişmesi. |
1330 | usçuluk | Yalnızca usun bilgi kaynağı olabileceğini ve doğrunun deneye baş vurulmadan yalnızca önsel ilkelere dayanarak ortaya konulabileceğini ileri süren felsefe öğretisi. |
1331 | uslamlama | bk. usavurma. |
1332 | ussal insancılık | Bireyi belli bir toplumun üyesi olarak düşünmeyip onu yalnızca insan olarak ele alan ve eğitimin asıl kaynağı sayan felsefe görüşü. |
1333 | ussallaştırma | Bir sorunun çözümünde ya da belli bir ortama uymada başarısızlığa uğradığı zaman, bireyin kendine karşı saygısını yitirmemek amacıyla durumu gerçeğe aykırı, ancak usa uygun gibi görünen bir nedenle açıklamaya çalışması. |
1334 | uyaran | Bir uyarım, bir tepki yaratan herhangi bir güç uyarıcı. |
1335 | uyarım | 1. Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki. 2. Bir uyarma nedeniyle herhangi bir kas ya da salgıbezinde olan açık ya da gizli değişme. |
1336 | uyarlama eğitimi | Görevlilerin işlerine alıştırılmaları ve bağlanmaları, iş sorumluluğunu benimsemeleri, görev sırasında karşılaşacakları sorunları kolaylıkla çözebilmeleri için gerekli bilgi, beceri ve anlayışların kazandırılması amacıyla yapılan bir eğitim türü. |
1337 | uyarlık | 1. Denetim altına alınamayan bir toplumsal çevrenin koşullarına uyma. 2. Gizli ya da açık etkilere ve baskılara boyun eğme. 3. Yürürlükte olan töreleri ve görgü kurallarını pek incelemeden benimseme. 4. Genel olarak herkesin görüş ve düşüncelerine uyma. |
1338 | uyarma | Bir disiplin suçu işlemiş olan öğrenciye davranışının kusurlu olduğunun yazılı olarak bildirilmesi. |
1339 | uygulama | 1. Bir düşünceyi, bir ilkeyi ya da, bir kuramı gerçekleştirme işi. 2. Öğrencilerin kuramsal olarak öğrendikleri ilke ve yasaların derslik içinde ya da dışında doğrulanması için yapılan çalışmalar. 3. Öğretmen adaylarının çevrelerindeki okullara giderek tü |
1340 | uygulama bahçesi | Okullarda, özellikle köy ilkokullarında, tarım dersi başta olmak üzere kimi derslerle ilgili kılgısal çalışmalara olanak sağlamak amacıyla düzenlenen bahçe. |
1341 | uygulama dersi | Öğretmen adaylarınca verilen ve sonra ilgili öğretmen ya da öğretmenlerin de katılmasıyla değerlendirilen ders. bk. örnek ders. |
1342 | uygulama okulu | Öğretmen adaylarına bir programa göre sürekli olarak gözlemde bulunma, denemeler yapma, etkinliklere katılma ve uygulama dersleri verme olanağını sağlayan, öğretmen okuluna bağlı ya da onunla sıkı işbirliği yapan okul. |
1343 | uygulamalı dersler | Deney odası etkinliğini, işlik ve klinik çalışmalarını ya da alan incelemelerini gerektiren dersler. |
1344 | uygunluk | Testten elde edilen puanlar ile ölçüte ilişkin puanlar arasındaki bağlılaşma katsayısı. |
1345 | uysallık | Başkalarının önderliğini benimseme, başkalarına uyma, boyun eğme, bağımlı davranma biçiminde kendini gösteren bir kişilik özelliği. |
1346 | uyum düzenleşimi | Bireyin çevresine uyma yolunda yaptığı birbiriyle ilişkili eylemlerin tümü. |
1347 | uyumsuz çocuklar | Duygusal bozuklukları nedeniyle saldırganca davranan, suça yönelen ve suç işleyen çocuklar. |
1348 | uzaylama | Genellikle, eldeki verilerin sınırı dışında kalan bir işleve özgü değerleri önceden kestirmek için yapılan çalışma. |
1349 | uzman | 1. Bir bilim dalında, belli bir teknik alanda yoğun bir öğrenim görerek ya da türlü uygulamalara katılarak yüksek derecede yeterlik kazanmış olan kimse. 2. Üniversite ve yüksek okulların deney odası, kitaplık, enstitü, klinik ve işliklerinde, öğretimle do |
1350 | ücretli öğretmen | Bir okulda asıl öğretmeni bulunmayan dersleri saat başına aldığı ücret karşılığında okutan kimse. |