181 | biyoloji | 1. Canlı varlıkların doğma, büyüme ve üreme ile ilgili özelliklerini ve onların yaşayışlarını inceleyen bilim dalı. 2. Orta dereceli okullarda öğrencilere canlı varlıkların yaşayışını, canlılar arasındaki ilişkileri gözlem ve deneylere dayalı olarak öğret |
182 | blok | Küçük çocukların yapım, yaratma ve imgeleme güçlerini geliştirmeye yardımcı olmak üzere daha çok ana okullarında kullanılan ve genellikle tahtadan yapılan bir oyun aracı. |
183 | boğumlanma bozukluğu | Çocuğun, anadilindeki bağımsız ve bileşik sesleri doğru, anlaşılır biçimde çıkaramayışı, genellikle sözcüklerin son seslerini söyleyemeyişi ya da güç sesler yerine kolayına gelen sesleri söylemesi. |
184 | boş zaman | 1. Uyumak, yemek ve çalışmak için ayrılan zamanın dışında kalan zaman. 2. Dinlenmeye, gezmeye ve eğlenmeye ayrılan zaman. |
185 | boş zaman ilgisi | Okuma, pul biriktirme yüzme vb. gibi çalışma ve dinlenme dışında boş zamanların değerlendirilmesi amacıyla geliştirilen herhangi bir ilgi. |
186 | boşsözcülük | 1. Gereksiz ve anlamsız sözcükleri kullanma alışkanlığı. 2. Sözcüklere düşüncelerden daha çok önem verme eğilimi. |
187 | bölge ilkokulu | İlkokulu olmayan birbirine yakın birkaç köy ya da evleri ve mahalleleri geniş bir alana yayılan bir köy için açılan gündüzlü, yatılı, pansiyonlu ilkokul. |
188 | bölge ilköğretim denetmeni | Bölgesindeki ilkokul öğretmenlerine yol göstermek, ilköğretim kurumlarını denetlemek, yasa ve yönetmeliklere göre kendisine verilen denetim görevlerini yapmakla yükümlü denetmen. |
189 | bölge okulu | Nüfus dağılımı ve ekonomik koşullar bakımından durumu bir okul açılmasını gerektirmeyen köy ve kentlerde o bölgenin öğrenim gereksemesini karşılamak üzere belli bir merkezde açılmış olan okul. |
190 | bölümsel öğrenme | Öğrenilecek konuları bölümlere ayırarak her bölümü ayrı ayrı öğrenme. |
191 | bucak merkezi ilköğretim kurulu | Mahalle ihtiyar kurulu, belediye meclisi, okul-aile birliği gibi kuruluşların temsilcileri ile öğretmenlerin, okul yönetmenlerinin, muhtarların aralarından seçecekleri birer temsilciden ve belediye başkanından oluşan ve bucak müdürünün başkanlığında topla |
192 | budunbetim | İnsan topluluklarının töre ve alışkılarını, yaratmış oldukları özdeksel ve dinsel kültür özelliklerini düzenli biçimde inceleyip anlatan bilim dalı. |
193 | budunbilim | İnsanı konu edinen, özellikle ilkel toplumları ve onların özdeksel ve tinsel kültür değerlerini inceleyen, kültürler arası ilişkiler üzerinde düzenli araştırmalar yapan ve kültürün genel gelişme yasalarını saptamaya çalışan bilim. |
194 | bulunç | 1. Kişinin kendi niyetlerini ve eylemlerini ahlak açısından iyi ya da kötü olarak değerlendirmesi ve aynı zamanda doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de bilmesi. 2. Ahlak buyruklarının kaynağı olduğu sanılan ahlak itkilerinden ve inançlarından oluşan şey. 3. |
195 | burs | Kimi öğrencilere orta ya da yüksek öğrenimlerini sürdürebilmeleri için, belli bir süre devlet ya da özel kuruluşlarca ödenen aylık para. |
196 | burslu öğrenci | Devletten ya da herhangi bir özel kuruluştan burs alarak öğrenimini sürdüren öğrenci. |
197 | bütünleme sınavı | İlk ve orta dereceli okullar ile üniversite ve yüksek okullarda bütünlemeye kalan öğrenciler için genellikle yaz tatili sonunda açılan sınav. |
198 | bütünlemeye kalma | Bir öğrencinin, yarı-yıl ya da öğretim yılı sonunda bir ya da birden çok dersten bir kez daha sınava girmek üzere başarısızlığa uğraması |
199 | büyüme | 1. Bir organizmanın oğulcuktan başlayarak yetişkinlik dönemine değin geçirdiği bir dizi değişikliğe verilen ad. 2. Çocukta ve gençte daha olgun bir evreye ya da evrelere erişmek üzere oluşan bedensel, duygusal, zihinsel vb. değişme. |
200 | büyüme eğrisi | Bedence ve zihince olgulaşma sonucu organizmanın özellik ve görevlerinde ortaya çıkan değişmeleri çizgesel olarak belirten eğri. |
201 | canlandırıcı oyun | Çocukların, çevrelerinde türlü fırsatlarla gözledikleri gerçek hayat durumlarını ya da kitap, sinema, televizyon yoluyla öğrendikleri geçmiş ve güncel olayları canlandırmalarına olanak sağlayan oyun türü. |
202 | canlı ders gereçleri | Öğretimde ders gereci olarak daha çok doğal ortamları içinde ve canlıyken yararlanılan varlıklara verilen genel ad. |
203 | canlı şema | Herhangi bir cismin yapısını, özelliklerini ve işleyişini göstermek üzere canlandırma yoluyla yapılan ve öğretimde sık sık baş vurulan çizgi-resim. |
204 | canlıcılık | 1. İnsanın beden ve ruhtan oluştuğunu, ruhun da yaşamın temeli olduğunu ileri süren öğreti. 2. Çocuğun, çevresindeki eşyayı canlı sayması. |
205 | cansız ders gereçleri | Öğretimde kullanılan ve canlı varlıklar dışında kalan kitap, harita vb. gereçlerin tümüne verilen ad. |
206 | ceza | Suç sayılan bir davranışın yinelenmesini önlemek, bir suçun işlenmesine engel olmak amacıyla bir öğrenci ya da birtakım öğrenciler için alınan tinsel ya da özdeksel önlem. |
207 | ceza ruhbilimi | Suç ve suç işleyenler ile ilgili ruhsal, sorunları inceleyen, genellikle suçluluk kavramı ve nedenleri üzerinde duran ruhbilim dalı. |
208 | cezaevi eğitimi | Cezaevinde yaşayan hükümlülere iyi birer yurttaş olmak için gerekli genel bilgileri kazandırmak, ceza sürelerinin bitiminde onların hem kişisel hem de iş ya da meslek yönünden topluma kolayca uymalarını sağlamak amacıyla düzenlenen etkinlikleri kapsayan e |
209 | cezaevi okulu | Bir cezaevinin içinde örgütlenen ve o cezaevinde bulunan hükümlülerin eğitimiyle görevlendirilmiş olan okul. |
210 | cezaevi öğretmeni | Belli bir programa göre cezaevindeki suçlulara ders vermek ve onları eğitmekle görevli öğretmen. |