481 | oygu kalemi | Ağaç oymada kullanılan, önyüzü içbükey, saplı el aracı. |
482 | oyma | Özel araçlarla yapılan ağaç süsleme sanatı. |
483 | oyma kalemi | Kesici ağzı çıkaracağı talaşa göre biçimlendirilen, saplı, oymacı el aracı. |
484 | oymacı | Ağaçtan oyma işleri yapan sanatkâr. |
485 | oymacılık | Özel araçlarla yapılan ağaç oyma işlemi. |
486 | ökseotu lekesi | Ökseotu bitkisinin ağaca giren köklerinin oluşturduğu kahverengi lekeler. |
487 | önhesap | Bir eşyanın yapımına geçilmeden kaça çıkacağını anlamak amacı ile yapılan hesap. Yaklaşık değer. |
488 | önkesici | Delgi, freze bıçağı ve bazı rendelerde talaş kaldırıcının koparma yapmaması için önceden ağacı kesen sivri uç. |
489 | önmengene | Marangoz tezgâhının ön sol yanında bulunan sıkıştırma düzeni. |
490 | örnek | Belli bir biçimi ağaç üzerine çizmek ya da işlenen parçanın düzgünlüğünü denetlemek için kullanılan ağaç ya da maden araç. |
491 | örnek parça | Boya, cila, ya da verniğin mobilyada vereceği görüntüyü önceden saptamak için üzerinde çalışılan özel parça. |
492 | örtü cilâsı | 1. Gözenekleri doldurulan ağaç üzerinde gomlak-ispirto karışımı sıvı ile koruyucu, saydam, parlak katman oluşturma eylemi. 2. Bu işlemde kullanılan cila sıvısı. |
493 | örtücü boya | Ağacın yüzünde katman yaparak doğal görüntüsünü örten boya türü. |
494 | öz çatlağı | Özden başlayıp ağacın kabuğuna doğru gelişen çatlaklık. |
495 | özışın | Ağaç gövdesinde yatay yönde besin iletimi yapan ve özkesitte parıltılı görünen gözeler topluluğu. |
496 | özkesit | Tomruğun boyu yönünde alınan ve özünden geçen kesit yüzeyi. |
497 | özleşme | Ağacın çoğunlukla öze yakın bölümlerinin artık özsu iletmemesi ve bunun sonucunda kuruyup sertleşmesi olayı. |
498 | özodun | Olgunlaşan ağaç gövdesinin öze yakın bölümü. |
499 | öztahta | Ortasında boydan boya öz bulunacak biçiminde tomruğun ortasından çıkarılan tahta. |
500 | pahlı başlık | Tabla kenarına boydan boya pah kırıp, aynı biçimde dar uzun parça yapıştırarak yapılan başlık. |
501 | papuç | 1. İşkencelerde, sıkma vidalarının ucundaki hareketli, altı düz, yuvarlak demir. 2. Masa, sandalye v.b. mobilyaların ayaklarına takılan madensel ya da plastik eklenti. |
502 | parabaşlı çivi | Lifplakası, kontraplak v.b. ince levhaları tutturmada yararlanılan büyük, yuvarlak, yassı başlı çivi türü. |
503 | parafin yağı | Petrolden üretilen renksiz, ince yağ. Cila yağı olarak kullanılır. |
504 | paramin | Ağacı koyu kahverengiye ya da karaya boyamada kullanılan beyaz, zehirli, billursu toz. |
505 | parçalı baskı silindiri | Kalınlık makinesinde değişik kalınlıktaki parçaların makineye verilmesini sağlayan dilimli baskı düzeni. |
506 | parke cilâsı | Ağaçtan yapılmış yer döşemelerini kirden korumak ve güzel göstermek için kullanılan, genellikle balmumu ile terebentinden ya da özel verniklerden hazırlanan gereç. |
507 | parke işkencesi | Yer döşemesi yapımında tahtaları yan yana sıkıca tutturmaya yarayan özel sıkıştırma aygıtı. |
508 | parke zımpara makinesi | Ağaçtan yer döşemelerini düzeltmek ve zımparalamakta kullanılan elektrikli el makinesi. |
509 | pastagomlak | Pasta biçiminde dökülerek dondurulan gomlak türü. |
510 | paşaağacı | açık sarı, yeşilimsi renkte, geniş ve belirli yılhalkalı, iri gözenekli,hava kurusunun özgül ağırlığı 0,38 gr/cm3 olan, genellikle kaplama olarak kullanılan değerli bir mobilya ağacı. |