| 391 | ilkel toplum | Yazılı uygarlığa geçmemiş olan toplum. |
| 392 | ilkörnekler | Ruhbilimci Jung'a göre ortak bilinçaltını oluşturan, atalardan kalma tasarımlar. |
| 393 | imece | Daha çok kırsal topluluklarda, bireysel ailelerin türlü üretim etkinlikleri ile kimi topluluk hizmetlerinin köydeki bütün ya da birçok ailelerin karşılıklı yardımlaşması yoluyla yapılması. |
| 394 | inakçılık | Yer ve zaman koşulları ne olursa olsun değişmez sayılan kavramlara ve açıklamalara dayanan, doğru'nun nesnel olması gerektiği ilkesini bilmezlikten gelip, araştırma ve eleştirme yapmayan anlayış. |
| 395 | inan | Bir şeyin doğruluğunu tanıtlamasız kabul etme. |
| 396 | inanç | Herhangi bir öneriyi doğru diye benimseme. |
| 397 | insan | Düşünme ve konuşma yetileri olan bilinçli, toplumsal canlı. |
| 398 | insan doğası | Belli bir yer ve zamanda insanın doğal ve toplumsal çevresi içinde oluşturduğu davranışlarına ilişkin özelliklerin tümü. |
| 399 | insan ilişkileri | Bir toplumsal küme içindeki üyelerarası ilişkilerin, insan kişiliğinin tam gelişimini sağlayacak, yönetimde elerkçi ülküleri gerçekleştirecek ve verimliliği arttıracak biçimde düzenlenmesi amacına yönelik yönetimsel önlemler. |
| 400 | insanbiçimcilik | İnsanın özelliklerini Tanrı'ya (tanrılara), doğanın dış güçlerine vb. aktararak bunları insan biçiminde tasarlayan görüş. |
| 401 | insanbilim | İnsanın kökenini, evrimini, dirimbilimsel özelliklerini, toplumsal ve ekinsel yönlerini inceleyen bilim dalı. |
| 402 | insanbilimcilik | İnsanı doğanın en üstün ürünü sayan, insanın bütün özel yönlerini ve niteliklerini onun doğal kökenleri ile açıklayan düşünce akımı. |
| 403 | insanbilimsel coğrafya | İnsanı ve toplumu doğal çevrenin belirlediğini öne süren toplumbilim akımı. |
| 404 | insancılık | İnsan onuruna saygıyı sağlamak, onun gönencini ve bütün yönleriyle gelişmesini gerçekleştirmek, bu amaçla toplumsal yaşamda gereken elverişli koşulları yaratmak ülküsü. |
| 405 | insancoğrafyası | Toplumlar ya da bireyler ile doğal çevre arasındaki karşılıklı etkileşimleri incelemeyi amaçlayan, "Doğa insanın elleri arasında bir kil parçasıdır." görüşünü savunan toplumbilim akımı. |
| 406 | insanın türeyimi kuramı | İnsanın taşıl dönemi maymunundan gelişerek oluştuğunu, bu oluşumun itici gücünün ilkel insanın toplumsal çalışması olduğunu öne süren kuram. |
| 407 | insaniçincilik | İnsanı evrenin özeği sayan, bütün öbür yaratıkların insan için yaratılmış olduklarını söyleyen dinsel nitelikli bir anlayış. |
| 408 | istenç | İnsanın herhangi bir eylemi gerçekleştirme yolunda, iç ve dış koşullarıyla belirlenen bilinçli kararlılığı. |
| 409 | istenç özgürlüğü | İstencin insan eylemlerini belli bir ölçüde belirleme özelliği. |
| 410 | istenççilik | İnsan istencinin çevreden bağımsız olduğunu, bu istencin doğanın ve toplumun temelini oluşturduğunu savunan düşünce akımı. |
| 411 | iş kümesi | ToplumsaI yapı içinde türdeş işleri ya da görevleri yapan, bu etkinlikleri sürdüğü ve geliştiği ölçüde karşılıklı bağlılık duygusu duyan kişilerin oluşturduğu toplumsal küme. |
| 412 | işbırakımı | İşçilerin, ücretlerine ve çalışma koşullarına ilişkin isteklerinin işverence yerine getirilmemesi durumunda ya da kimi ülkelerde yasayla tanındığı gibi bir halk, bir işçi devinimiyle dayanışmak amacıyla, belli kurallara uyarak topluca çalışmayı durdurmala |
| 413 | işbölümü | Bir toplumsal üretim düzeni içindeki değişik görev ve hizmetlerin, toplumun üyeleri, kümeleri arasında karşılıklı bağımlılık ilişkileri içinde bölünmesi süreci. |
| 414 | işçi birliği | İşçilerin, türlü ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve korumak amacıyla oluşturdukları dernek. |
| 415 | işçilerin ortasınıflaşması | Kimi toplumbilimcilere göre, anamalcı işleyim toplumlarında işçi sınıfı üyelerinin ekonomik durumlarındaki düzelme sonucu sınıf bilinci ve dayanışmasından uzaklaşıp orta sınıf yaşama biçimine ve değerlerine özenmeleri. |
| 416 | işgücü | Bir toplumda 15-64 yaşlar arasındaki nüfus bölümü. |
| 417 | işlemsel tamm | Görgül gözlemlerin, ölçümlerin nesnel sonuçlarına dayalı, güvenilirlik ölçüsü yüksek olan ve tanımlanan şeyin tanınması ya da ortaya çıkarılması için baş vurulan yolları, kullanılan araçları belirten tanımlama. |
| 418 | işlemselcilik | Olguların görgül gözlem ve araştırma yollarıyla elde edilmiş olan anlamları dışında bir anlamı olamayacağını, insan eylemi dışında nesnel gerçeklik bulunmadığını ileri süren görüş. |
| 419 | işlevcilik | 1. Toplumsal yapıyı oluşturan öğelerin işlevlerini aydınlatmaya ağırlık veren kuramsal tutum. 2-(Toplumbilimde) Toplumu, her bir öğesi belli bir işlev yapan bir karşılıklı bağlılıklar ve etkileşmeler düzeni olarak gören, toplumu tek başına belirleyen herh |
| 420 | işleyim bölgesi | Bir kent, bölge ya da ülkede işleyim çalışmalarının en yaygın etkinlik biçimi olduğu alan. |