421 | işsizlik | Bir toplumda, bir toplumsal kümede çalışma çağındaki nüfusun bir bölümünün istençleri dışında ücretli işten yoksun bulunması durumu. |
422 | iyelik | Özdeksel zenginlikleri karşılayan, insan çıkar ve dileklerine uygun düşen,, genellikle topluma, bir sınıfa ya da başka bir toplumsal kümeye, bir kişiye yararlar sağlayan özdeksel ya da tinsel bir olayın niteliği. |
423 | iyi | Belli bir insan gereksinmesini karşılayan, insan çıkar ve dileklerine uygun düşen, genellikle topluma, bir sınıfa ya da başka bir toplumsal kümeye, bir kişiye yararlar sağlayan özdeksel ya da tinsel bir olgunun niteliği. |
424 | kaba doğum oranı | bk. doğum oranı. |
425 | kaçınma ilişkisi | Belli yakınları, örneğin bir erkekle kaynanasını birbirine dokunmaktan ya da yakın ilişkiden sakınmaya iten özel bir davranış biçimi. |
426 | kadın yandaşlığı | Kadınlara ekonomik, siyasal, tüzel vb. toplumsal alanlarda erkeklerle eşit haklar sağlamayı amaçlayan toplumsal devinim. |
427 | kadınerki | Toplumsal denetimin ve siyasal gücün kadınlarca (özellikle en yaşlı kadınlar) uygulandığı toplumsal örgütleniş biçimi. |
428 | kalabalık | Ortaklaşa bir uyarı sonucu belli bir yerde toplanan ve dikkatlerini bu uyarının yol açtığı ortak duygusal ilgi üzerinde toplamış olup herhangi bir anda ortak eyleme geçebilecek olan insan topluluğu. |
429 | kalıntı | (Pareto) Eski düzene özgü olup, toplumsal değişmelerden sonra da varlığını bir süre daha sürdüren ekin öğeleri. |
430 | kamu | Topluluk oluşturucu ortak çıkarlar çevresinde oluşan ve üyeleri bu ortak çıkarlar konusunda karar birliğine ulaşmak için etkileşimde bulunan toplumsal kesim. |
431 | kamu sağlığı | Bir toplumda büyük halk çoğunluğunun sağlık koşulları açısından içinde bulunduğu durum. |
432 | kamu sağlığı önlemleri | Bir toplumda büyük halk çoğunluğunun sağlık koşullarını iyileştirici, hastalıkları önleyici ve sağlığı koruyucu önlemler bütünü. |
433 | kamu yararı | Genel toplumsal gönence ilişkin konular. |
434 | kamuoyu | 1. Toplumsal yaşamın olay ve olguları konusunda toplumsal kümelerin ya da toplumun ortaklaşa yargısını yansıtan düşünce ve kavramların toplamı. 2. Bir insanın eylemleri konusunda çevresindekilerin onaylayıcı ya da kınayıcı tutumları. |
435 | kan kardeşliği | Özellikle işleyim-öncesi toplumlarda bireylerin, toplumsal küme temsilcilerinin, kol ya da parmaklarını azıcık keserek akıttıkları kanlarını birbirlerininkiyle karıştırmaları ya da karşılıklı olarak emmeleri yoluyla aralarında oluşturdukları, karşılıklı y |
436 | kan kümesi | Üyeleri arasındaki gerçek ya da yapıntısal kan ilişkileri temeline göre tanımlanan toplumsal küme. |
437 | kangütme | Adam öldürme ile bozulan toplumsal dengenin ancak öldüren kişinin ya da onun yakın hısımlarından birinin öldürülmesi ile yeniden kurulabileceği düşüncesine dayalı kurumlaşmış bir öc alma biçimi. |
438 | kanı | 1. Kanıtlanmış sayılmak için yeterli dayanağı olmayabilen, ancak doğru olduğuna inanılan ve anlıksal etkinlikler yoluyla varılmış olan bir yargı. 2. Uzman sayılan kişinin belirttiği görüş. |
439 | kanı önderi | Birincil kümelerde kendisine ve bilgisine güvenilen, kanıları, davranışları örnek alınan üye ya da üyeler. |
440 | kapalı küme | Başka toplumsal kümelerle ortaklaşa üyeleri bulunmayan toplumsal küme. |
441 | kapsamlı küme | bk. bileşik küme. |
442 | karşılaştırma yöntemi | İki ya da daha çok sayıdaki olgunun, benzerlik ve ayrılıklarını ortaya çıkarmak üzere incelenmesi yolu. |
443 | karşılıklılık | 1. Toplumsal ilişki içinde bulunan bireyler ya da toplumsal kümeler arasında etki ve tepkilerin karşılıklı olarak birbirine yol açagitmesi. 2. Toplumsal çevrece onaylanan bir değerler ölçeğine göre bir yandan belli ödevleri, yükümlülükleri ve görevleri, ö |
444 | karşıt basınçlar | İçinde bulunduğu ayrımlı durumlar ya da üyesi bulunduğu değişik toplumsal katman ve kümeler dolayısıyla bir bireyin altında kaldığı çelişik etkiler. |
445 | kast | Hemen hemen tümüyle kapalı ve kalıtsal olan, ayrıcalıklar bakımından yukardan aşağıya doğru kesin ölçülerle sıralanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan ve kimi Uzak-Doğu toplumlarında görülen, anamalcı dönem öncesi toplumsal sınıflarının her biri. |
446 | kast düzeni | Kastlardan oluşan toplumsal sınıf yapısı. |
447 | katılma | İletişim ya da ortak eylemde bulunma yoluyla belirli bir toplumsal duruma girme, bu durumla özdeşleşme süreci. |
448 | katılmalı gözlem | Bir toplumsal kümeyi ya da toplumu onun üyesi olan, üyesi gibi davranan bir inceleyicinin gözlemlemesi. |
449 | kavram | Sözcüklere gerçek anlamlarını vermek ve bunlar aracılığıyla düşünmek, olayların ve süreçlerin özünü kavrayıp temel yanlarına ve özelliklerine ilişkin genellemeler elde etmek olanağını sağlayan, nesnel çevrenin insan düşüncesindeki yansıma biçimi. |
450 | kaygı | Bireylerin, toplumsal kümelerin herhangi bir güçlü istek ya da güdülerinin gerçekleşememesi olasılığı karşısında duydukları tedirginlik. |