631 | sıçrama | Gelişme sürecinin ve değişmelerin niteliksel biçimde belirmesi. |
632 | sıçrama ve süreklilik | Toplumun birbirine karşıt, ama birbiriyle bağlantılı temel özellikleri, bk. sıçrama, süreklilik. |
633 | sınıf ayrımları | Değişik toplumsal sınıfların üyelerini birbirinden ayrımlı kılan siyasal etkinlik, gelir, iş güç, eğitim, yaşama biçimi, düşünce, tutum ve davranışlar vb. ilişkin özellikler. |
634 | sınıf bilinci | Bir toplumsal sınıf üyelerinin toplumdaki sınıfsal yapı içinde belli bir basamakta bulunduklarını, bu yeri belirleyen etkenlerin neler olduğunu kavramaları, durumlarını iyileştirmeyi ortaklaşa olarak amaçlamaları. |
635 | sınıf çatışması | Başlıca toplumsal sınıfların çıkarları arasındaki karşıtlıklar dolayısıyla oluşan ve artan bir ölçüde demokratik araçlar ve yollarla (siyasal partiler ve genel oy, parlamento görüşmeleri, yargıcı kararları, basın, anayasa uygulamaları vb.) yapılan çatışma |
636 | sınıf çıkarları | Bir toplumsal sınıfı oluşturan bireylerin ortaklaşa ilgi, özlem ya da istekleri. |
637 | sınıf kavgası | Savaş biçimini almış sınıf çatışması, bk. sınıf çatışması. |
638 | sınıflandırma | Bir dizinin birimlerini ya da türlerini düzenli bir biçimde, belli ölçüler ve terimlerle betimleyerek ayırma işlemi. |
639 | sınıfsal yapı | Bir toplumda toplumsal sınıfların oluşum ve işleyişindeki düzenlilikler ile bu sınıflar arasındaki karşılıklı durağan bağlar ve yasalılık gösteren ilişkiler bütünü. |
640 | simgeleştirme | 1. Bir şeyi simgeler aracılığıyla anlatma ya da gösterme. 2. Bir tutum, eylem ya da duyguya simge işlevinin verilmesi. |
641 | simgesel tasarım | bk. ortak tasarım. |
642 | sinirsel bozukluk | Bireyin toplumsal çevresine uyumunu olumsuz yönde etkileyen türlü ruhsal ve sinirsel sayrılık durumları. |
643 | siyasa | Devlet işlerine katılma ve devlet etkinliklerinin biçim, amaç ve içeriğini belirleme işi. |
644 | siyasal çoğulculuk | 1. Siyasal gücün ve yetkilerin devlet kuruluşları ile özerk ya da bağımsız kimi ekonomik, toplumsal ve siyasal örgütler arasında bölüştürülmesini savunan bir görüş. 2. Bu özellikteki siyasal - toplumsal yapı. |
645 | siyasal egemenlik | Devletin erk kullanma gücü ve yetkisi. |
646 | siyasal kanılar | Bireylerin ya da toplumsal kümelerin içinde yaşadıkları toplumsal çevrenin yönetim biçimine ilişkin, görüşleri. |
647 | siyasal katılma | Bireylerin ve toplumsal kümelerin içinde yaşadıkları toplumsal çevrenin yönetimine, görev almak, seçmek, seçilmek, örgütlenmek, görüş açıklamak vb. yollarla katkıda bulunması. |
648 | siyasal parti | Siyasal erki denetimleri altına almak amacıyla işbirliği içinde bulunan bireylerin ve toplumsal kümelerin oluşturdukları örgüt. |
649 | siyasal toplumbilim | Toplumlarda, toplumsal kümelerde siyasal erkin toplum bütünü içindeki yeri ile oluşum, işleyiş ve değişimini düzenlilikleri içinde inceleyip açıklamayı amaçlayan toplumbilim kesimi. |
650 | siyasal yeğlemeler | Bireylerin ve toplumsal kümelerin içinde yaşadıkları toplumsal çevrenin düzenleniş ve yönetim biçimine ilişkin beğenileri. |
651 | solculuk | Ekonomik ve siyasal erke değişik biçim ve ölçülerde halkın iye kılınmasını savunan, anamalcı toplumsal-ekonomik düzene değişik biçim ve ölçülerde karşı olan düşünce ve eylem akımlarının genel adı. |
652 | somut | Nesnel gerçekliğin tümünün, eşdeyişle onu oluşturan türlü yanların ve bunlar arasındaki ilişkilerin duygularla algılanabilen ya da kavranabilen, belli bir zaman ve yerdeki niteliği. |
653 | somut toplumbilim | Toplum yaşamının türlü yan ve öğeleri (örneğin ekonomi, günlük yaşam, aile ve yakınlık ilişkileri, kamuoyu vb.) üzerine yapılan araştırma ve incelemeler. |
654 | sorun çözme | Karmaşık bir durumla karşılaşan bireyin, bu durumun üstesinden gelip amaca ulaşabilmesi için göstermesi gereken girişim ve ansal bileştirme yeteneği. |
655 | soruşturma | Toplumsal durumları betimleyen verileri elde etmek üzere başvurulan her türlü araştırma biçimi. |
656 | soy | Ana ya da babadan her birinin yalnız erkek ya da yalnız kadın ataları dolayısıyla oluşan yakınlık kümesi. |
657 | soy oluş | Örgenliklerin tarih içinde birer soy olarak belirmesi süreci. |
658 | soy oluş ve birey oluş | Örgenliklerin tarih içinde birbirleriyle kesinlikle bağlantılı biçimde birer soy ve birey olarak belirmeleri süreçleri, bk. soy oluş, bireyoluş. |
659 | soyluerki | Ekonomik, toplumsal ve siyasal gücün soylular sınıfının tekeli altında bulunduğu tarihsel yönetim biçimi. |
660 | soyutlama | Bir bütünün bir niteliği, bir ilişkisi üzerinde özellikle durup, öbür öğelerini göz önünde bulundurmama. |