811 | toplumsal yeniden-örgütlenme | Bir toplumsal kümede ya da bir toplumda insan ilişkilerinin yeni nesnel koşulların gerekli kıldığı biçimde düzenlenmesi. |
812 | toplumsal yer | Bir bireyin, bir toplumsal kümenin ya da bir toplumun başka bir birey, küme ya da topluma göre bulunduğu ekonomik, ekinsel durum. |
813 | toplumsal yığın | Örgütlü örgütsüz, bağdaşık ayrışık her türlü insan kümesi. |
814 | toplumsal yoğunluk | (Durkheim) 1. Nüfus yoğunluğu, kentlerin oluşumu -gelişimi, iletişim araçlarının sayısı ve hızı ile belirlenen özdeksel yoğunluk. 2. Ekonomik ve toplumsal ilişkiler içinde bulunan bireylerin sayısını dile getiren tinsel yoğunluk. |
815 | toplumsal zorlama | bk. toplumsal denetim, |
816 | toplumsal zümreler | Daha çok kölelik ve derebeylik düzenlerinde görülen, üyeliği kalıtsal-yolla geçen toplumsal sınıflar. |
817 | toplumsal-ekonomik biçimleniş | Toplumların tarihsel gelişimleri boyunca üretim biçimiyle belirlenen kimi düzenlenişlerden geçtiği görüşü. |
818 | toplumsallaşma | Bireyin kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanması, toplumla bütünleşmesi süreci. |
819 | toprak köleliği | Derebeylik dönemi toplumsal sınıf yapısı içinde toprağı işlemekle yükümlü , toprağı bırakması yasaklanmış bireylerden oluşan sınıf. |
820 | töre | Toplumun gönencine uygun düştüğüne ortaklaşa olarak inanılan gelenek, göreneklerle aktöre kurallarının tümü. |
821 | törebilim | 1. Yarar, iyi, kötü vb. ile ilgili sorunları inceleyen, töresel bir davranış yasası geliştiren, neyin uğrunda savaşmaya çabalamaya değer olup, hangi davranışın iyi olduğu, neyin yaşama anlam kazandırdığı gibi soruları kendine konu edinen inceleme dalı. 2. |
822 | törel bilinç | İnsanın toplum içindeki davranışına ilişkin aktöresel sorumluluğunu kavrayışı üzerine dayalı duyusal deneyimler karmaşığı. |
823 | tören | Bir toplumsal kümede üyelerin belli bir olayı, kişiyi ya da değeri ayırt edip simgeleştirmesi, bunların anlam ve öneminin güçlendirilmesi amaçlarıyla düzenlenen eylem dizisi. |
824 | tutuculuk | Her türlü toplumsal değişmeye karşı çıkarak kurulu toplumsal ve ekinsel düzenden yana olma. |
825 | tutum | Belli nesnelere, olaylara, kişilere karşı belli biçimde davranma yolunda toplumsal olarak kazanılmış eğilim ya da yönelim. |
826 | tüketim | Mal ve hizmetlerin insan isteklerini gidermek üzere son kullanılışı. |
827 | tümdengelim | 1. Bir ya da bir kaç öncülden mantık yasalarına dayanılarak bir sonucun zorunlu olarak çıkacağının gösterilmesi ve bu sonucun doğruluğunun tanıtlanması amacıyla genelden özele vararak düşünme yolu. 2. Mantıkçılara göre öncüllerin doğru olması durumunda so |
828 | tümdengelimci yöntem | Yalnızca tömdengelim yordamları ile iş gören bilimsel uslamlama yöntemi. |
829 | tümevarım | 1. Tek tek olgulardan genel önerilere geçmek üzere izlenen düşünme ve inceleme yolu. 2. Mantıkçılara göre öncüllerinin doğruluğu sonucunun doğruluğunu olasılı kılan çıkarım biçimi. |
830 | tümsel gelişim | Bireyde tinsel niteliklerin, aktöresel arılığın ve fiziksel yetkinliğin uyumlu gelişimi. |
831 | türlerin oluşumu yasası | Her örgenliğin, bireysel gelişim sürecinde atalarının evrimleri boyunca edindikleri kimi özellik ve ayırıcı nitelikleri yinelediğini dile getiren dirimbilim yasası. |
832 | tüze | Siyasal örgütü bulunan toplumlarda herhangi bir zamanda siyasal erkin uyulmasını yaptırıma bağladığı, çoğunlukla yazılı buyruklar ve yasaklamalar, biçimindeki davranış kurallarının tümü. |
833 | tüze toplumbilimi | Tüze kural ve kurumlarının toplum bütünü içindeki yeri ile oluşum, işleyiş ve değişimini düzenlilikleri içinde inceleyip açıklamayı amaçlayan toplumbilim kesimi. |
834 | uğraş | Sürekli, kurumlaşmış ve uzmanlık konusu olan etkinlik. |
835 | uğraşlaşma | Bir işin, onu yapan herkese kimi haklar, ödevler ve işlevler sağlanması yoluyla bir uğraş durumuna gelmesi. |
836 | ulam | Nesnel gerçekliğin ve bilginin en genel ve temel özelliklerini, yanlarını ve ilişkilerini yansıtan temel kavramların, her biri. |
837 | ulus | Derebeylik düzeninin yıkılışı ve anamalcı düzenin oluşumu döneminde ortaya çıkan, toprak, ekonomik yaşam, dil, ruhsal yapı ve ekinsel.özellikler yönünden ortaklaşalık gösteren en geniş insan topluluğu biçimi. |
838 | ulusal biçim (sanatta) | Her halkın sanat alanındaki özel anlatım biçimi. |
839 | ulusal elerki | Ekonomik bağımsızlık uğrunda çalışma, sömürgeciliğe karşı savaşma, geniş elerksel hak ve özgürlükleri sağlama, halkın yönetime katılması ilkeleri üzerine dayalı bir siyasal örgütlenme biçimi. |
840 | ulusallaştırma | Yabancı yönetimi altındaki kurumların ulusal yönetim altına sokulması, yabancı anamalının işletme ve girişimlerinin (özel ya da kamusal) ulusal işletme ve girişimlere dönüştürülmesi. |